CatlakKazan
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


Hogwarts Cadılık ve Büyücülük Okulu
 
AnasayfaPortailAramaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Hogwarts Yüksek Müfettişi

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Equénia Dawn Cutler Black

Equénia Dawn Cutler Black


Mesaj Sayısı : 28
Kayıt tarihi : 17/03/08

Hogwarts Yüksek Müfettişi Empty
MesajKonu: Hogwarts Yüksek Müfettişi   Hogwarts Yüksek Müfettişi I_icon_minitimePtsi Mart 17, 2008 5:25 am

Adı: Equénia Dawn Cutler

Soyadı: Black

Yaşı: 22 ( RPG DE )

İstediği Meslek: Hogwarts Yüksek Müfettişi ( KABUL EDİLİR UMARIM )

Örnek RPG:

" Tık tık tık tık tık "

Artarda gelen tık tık sesleri, Dawn'ın o güzelimm düşlerinden ayrılıp uyanmasına sebep olmuştu. Yumuşacık tüylü yastığından kafasını kaldırmak zor gelse de kalkıp pencerenin önüne doğru gitti. Demir parmaklıkların arasından kim olduğunu seçmek ona o kadar zorluk veriyordu ki. Gözlerini ovuşturdu. Dikattlice baktı. Gelen Philip'di...

Pencerenin demirlerinden tutup hızlı bir şekilde yukarı kaldırdı.


" Ne var Philip. Gözlerimi açamıyorum.. Sabah sabah.. "

" Günaydın tatlım.. Basıyormuyuz bugün cadalozun evini?? HAdi Dawn bu sefer bu maceraya hayır deme.. Tamam kadının evi seni ürkütebilir... Ama yanında ben olacağım... "

" Philip.. İstemiyorum o kadının evini. Biliyorsun.. Ama merak etmiyor da değilim.. Peki bakarız.. Ama uyumam lazım.. HAdi görüşürüz.."

Pencereyi hızlı bir şekilde indirip yatağına doğru yöneldi. Ani bir hareketle kendisini yatağına attı. Düşünmeye başladı.. O kadının evi ona ürkütücü geliyordu. Ne de olsa şehirin en uç tepesinde koskoca terkedilmiş bir şatoydu. Bu ürkütücü düşünceler sonucunda gözüne uyku girmedi. Kalkıp hazırlandı ve arkadaşlarının yanına gitmeye karar verdi.

Kapının önüne çıkınca, hiç beklenmedik bir olayla karşılaştı. Kar yağmıştı. Bu onu daha da ürkütmüştü. Kim bilir o şato nasıl da soğuktu. İçi birden titredi. Ama artık dönemezdi. Kapıyı çekti ve evlerinin bahçesinden çıkıp sokakta birbirini bekleyen arkadşlarının yanına gitti..


" Emin misiniz arkadşlar... Ben hala korkuyorum "

" Ödlek olma Dawn.. Ne var orda?? Zombiler mi? Hayaletler mi? Saçma.. Sadece bakıcaz... "

" Bakın..Orada herhangi ürkütücü birşeyle karşılaşa biliriz.. Ve bu şey bize zarar verebilir. Bunu nerden biliyorsun manasıyla bana bakma Johsy.. Bilyorum "

Evet biliyordu. Çünkü o zaten bir büyücüydü. İşte korkusu da buydu.. Ya kendilerini savunmak için büyü yapmak zorunda kalıp , okuldan atılırsa...

" Hadi gidiyoruz.. Ekip tamam " diyen Mark ekibin başına geçip dağ yoluna doğru yürümeye başladı. Dawn içindeki kuşkuyla, ayakları geri geri gitse de arkadaşlarıyla birlikte olmak zorundaydı...

Yol çok taşlı ve dikenli çalılarla doluydu. Bir yerlerini incitmemek için neredeyse ceylan gibi sekerek gidiyordu. Philip'e döndü


" Ben... Burda başımıza bir iş gelicek.. Dönelim "

Sesini tekrar duydu. Dağdaki yansıma kulakları sağır edecek kadar fazlaydı.

" İşte... Hiç bişey yok burda.. Hiç bi canlı yok... Bu yüzden bize bişey olmaz Dawn.." Philip Dawn'ın elinden tutup cesaret vermeye çalşırken ağızından bu sözler çıkıyordu. Ama Dawn ona bir türlü inanamıyordu. Sağ eliyle Philip'in elini, sol eliyle de cebindeki asasını sıkı sıkı tutuyordu...

Kısa süre içerisinde şatoya yaklaştılar. Mark önce biri kapıyı açar mı imasıyla kapıya vurdu. Kimseden ses çıkmayınca tokmağı çevirdi ve içeri girdi. İçeri girer girmez elindeki gaz lambasını yakıp etrafı izlediler...

Şatonun salonu berbat bir haldeydi. Ortadan bir merdiven geçiyordu. Merdivenin sadece yarısını görebiliyorlardı. Diğer bir kısmı aşağıya sonsuz bir şekilde, öbür kısmı ize göklere kadar uzanıyordu. Ortadaki yemek masası örümcek ağlarıyla kaplanmıştı. Dawn masanın üzerindeki bir tabağa ellemesiyle bir çığlık kopası bir oldu.


" Bu şey elimi ısırdı. Lanet olası.. Gidelim burdan.."

Ama kimse onu duymuyordu. Merdivene doğru yol almışlardı. Bir üst kata çıkıyorlardı.

İkinci katta bir sürü kapı vardı. Johsy hemen ilk kapıya bi tekme attı. Kapı hemen yere düştü. Acayip bir toz kalkanı ortaya çıktı. Öksürükler arasında bir kütüphanede olduklarını hissettiler...


" Hadi kitapları inceleyelim " diyen Philip hemen bir kitap aldı.

Dawn ise en köşedeki bir kitabı gözüne kestirmişti. Aldı. Orta sayfasını açtı. Tozdan birşey görünmüyodu. Bir nefeste üflediği tozlar her yeri sarmıştı.


" Ölüleri diriltme toprağının yapımı mı ?? Bu iğrenç bişey.. " Kitabın kapağını kapattı. Başka bir kitabı tam alırken, aynı filimlerdeki gibi onun bir anahtar olduğnu gördü. Bir kapı çıkmıştı şimdi önlerine.

Johsy " Buraya girmeyelim " diyerek tedirgin bir şekilde baktı..

Dawn bu sefer gülerek
" Olmaz.. Buraya kadar geldik madem... Giricez. " dedi ve Johsy 'nin kolundan tuttuğu gibi odaya girdi...

Odada Tablolar vardı. Tablo odasıydı heralde. Ama tablolar çok ürkütücü göürnüyordu. Bir adamın başka bi adamı boğazlıyarak öldürmesi, bir kadının ateşler içinde yanması, çocukların kulaklarını kesen bir caninin resimlerinden birsürü vardı.

Johsy
" Evet.. Tamam yeter bu kadar.. " dedi ve arkasını dönmesiyle dona kalması bir oldu. Dawn'ın kolunu çekmeye başladı. Dawn arkasına dönünce hemen sol cebindeki asasını çıkardı.

" Heyy o kahrolası sopayla mı bişey yapmayı düşünüyorsun karşımızdakine baksana "

Karşılarında karanlıklar içinde birşey duruyordu. Ama üzerindeki kan lekeleri sanki daha tazeydi. Ağız kısmında ise tebbessüm vardı.

" Pis bulanıklar.. Çıkın evimden.."

" Bulanık da ne demek.. Yeni bi İngiliz Küfürü mü? "

" Saçmalama Mark! Seni kara büyücü... Ben bulanık değilim. ÇEkil önümüzden.. Bırak gidelim.. "

" İnanamıyorum.. Yeni yetme bi cadı benimle karşı karşıya. Ne yapıcaksın bebek şey? Avada Kedavra mı yoksa "

" Ne kadar değişik Küfürler çıkmış bee "

" Uff kapa çeneni MArk.. Evet... Avada'yı yapacak kadar yüreksizlik, acımasızlık yok bende.. Ama inan kendimi savunabilirim.. Kimsin sen ?? KAranlık Lord'un baş büyücülerinden mii?? İnan senden korkmuyorum.. İyi oldu.. Hogwarts'da anlatacak anılarım olacak... Serselemet!! "

Kara büyücü birden kenara çekildi. Serselemet'i tutturamamıştı. Ani hareketle dönüp

" Arkama saklanın sakın kıbırtamayın. " dedi ve hızlıca " Expeliarmus!! "dedi

Birden asa karanlıklarda kayboldu. Sırıtarak " Accio Asa " diyen Dawn kendinden emin bir şekilde " Bu yaşta bu büyüleri yapmam olanaksız di mi kara topitop?? Üzgünüm..Ama bu gerçek değil ki... Hadi bakalım görüşürüz.. Kendine iyi bak.. Kötü işlerle uğraşmayı bırak da şu kitapları bi temizle.. Çok kirlisin. BBööyykkk midemi bulandırdın " diyerek kapıya doğru koşmaya başladılar...

Şatonun kapısından çıkınca birden Johsy
" Sen bir ucubesin!! Tanrım git aramızdan " diyerek Dawn' a saldırmaya başladı.

" Ne biçim arkadaşsın Johsy. Sizi kurtardım. Hem sensin ucube... Ben bir..."

Dawn cümlesini tamamlayamadan arkalarından gelen bir ölüm yiyen Joshy'e Avada Kedavra büyüsünü yapmıştı. Joshy , Dawn'ın kucağına düştü. Dawn çığlıklar içerisinde Joshy'i yere fırlatıp asasını çıkarmaya çalıştı. Ama asası yoktu.

" Bu bir kabus olmalı. İki tane asa yok oldu. Kahretsin.. KAçınn!! Çabuk olun kaçıın "

" Dawn! Ha.. " Cümlesinin devamını getiremeye Philip de şimdi yerde yatıyordu. Dawn Mark'a baktı. Mark çoktan ölmüştü. Ölüm yiyen Dawn'a doğru gelmeye başlamıştı...

" Avada Kedavra! "

Dawn çığlıklar ve terler arasından yatağından fırladı. Çok korkmuştu. Gördüğü kabus, tam da korkularıydı. Bir ölüm yiyenle karşılaşmak...

Kulakları duyamaz hale gelmişti. Zar zor pencerenin tıklandığını duydu.. Yatağından fırladı. Rüyasının başları da sanki böyle başlamıştı. Pencereye yaklaştı. Şok olmuş gibi bakıyordu. Karşısında Philip duruyordu.

Demir parmaklı pencereyi kaldırdı.


" Ne oldu Philip? "

" Günaydın tatlım.. Basıyormuyuz bugün cadalozun evini?? HAdi Dawn bu sefer bu maceraya hayır deme.. Tamam kadının evi seni ürkütebilir... Ama yanında ben olacağım... "

Dawn birden yere düşecek gibi oldu. Başını tuttu. Bir ağrı çakılmıştı. Kendini iyi hissetmiyordu.

" Aman Tanrım!! Ya gerçekse? "

" Efendim Dawn ne dedin ? "

" Yok bir şey Philip. Baksana benim başım ağrıyor.. Gelemicem.. Bence siz de gitmeyin.. HAdi görüşürüz " diyerek pencereyi şak diye indirdi. Sonra yatağına gitti.. Rüyasını düşünürken, şimdiki hareketinin çok doğru olduğunu düşündü.. Kısa bir süre sonra da güzel rüyalar görmek için, tatlı uykulara doğru yüzmeye başladı...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Morwen S. Culnàmo

Morwen S. Culnàmo


Mesaj Sayısı : 145
Yaş : 31
Savaş Tarafı : Death Eaters nan!!xd
Rp Partneri : _..:yòk:S:.._
Kayıt tarihi : 01/03/08

Hogwarts Yüksek Müfettişi Empty
MesajKonu: Geri: Hogwarts Yüksek Müfettişi   Hogwarts Yüksek Müfettişi I_icon_minitimePtsi Mart 17, 2008 9:48 am

tmm alındın Dawn!
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://catlakkazan.all-up.com/
Misafir
Misafir




Hogwarts Yüksek Müfettişi Empty
MesajKonu: Geri: Hogwarts Yüksek Müfettişi   Hogwarts Yüksek Müfettişi I_icon_minitimeCuma Nis. 04, 2008 9:55 am

müfettiş olmayacağı için alınmadın...konu -kilit-
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Hogwarts Yüksek Müfettişi
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
CatlakKazan :: Rp Out :: Arşiv :: Düşünseli-
Buraya geçin: