Benim başka sitede yaptığım örnek rp'im.
Güneş harika bir şekilde parlıyor,göz kamaştırıyordu.Pencereden göründüğü kadarıyla bahçede çiçekler,böcekler sanki kol kola girmiş bir halde dans ediyordu.Üstlerinden uçan kuşlar şakırdıyor,insanın kulağına hoş bir melodi fısıldıyordu.Xavier da ilk erken kalkmalarından birini gerçekleştirmiş,perdeyi aralamış dışarılara bakıyordu.Bugün çok üzgündü.Dedesi dört yıl önce ölmüştü çünkü.Yatakhanedeki hiçbir horultu,gürültü sesi Xavier'ın kulağına gitmiyordu bugün.Hatta dışarıdaki güzellikler bile bugün onun gözünde solmuştu.Birden bir gürültü koptu.Tüm seslerin aksine Xavier'ın dikkatini çeken bir sesti bu.Çantası düşmüş ve içindeki I-Pod kendi kendine çalışmaya başlamıştı.Xavier'ın duyabileceği bir şekilde bir şarkı çalıyordu ; When You're Gone..
''I always needed time on my own,I never thought I'd need you there when I cry,And the days feel like years when,I'm alone,And the bed where you lie,is made up on your side..'' Xavier bu şarkının her kelimesine dinledikçe gözlerinden boşalan yağmurlara engel olamıyordu.Sildikçe yenileri geliyor,buğday teninin üzerisini sel basıyordu ; ''When you're gone,The pieces of my heart are missing you,When you're gone,The face I came to know is missing too,When you're gone,The words I need to hear to always get me through the day,And make it OK,I miss you..'' Özellikle bu kısım onu feci halde ağlatmıştı.Deniz gibi gözlerinden tsunami dalgalar geliyor ve silmeler de bu dalgalara engel olamıyordu.Xavier bir yandan da kimse uyanmasın diye ağlarken ağzını tutuyordu.Çünkü gerçekten çok kötü ve çok gürültülü birşekilde ağlıyordu.İçinden 'Horultularına saysınlar.' diye geçirdi.Şimdi bunları düşünmenin zamanı değildi.Şarkı çalmaya devam ediyordu.Xavier ilk defa Avril Lavigne'in bir şarkısının bitmesini istiyordu.Çok üzücü bir parçaydı bu.Tam da ortama uygundu hemde.Nasıl bir tesadüfdü bu?Özellikle hazırlanmıştı sanki bu düşme ve kendi kendine bir parça çalma..Düşmesi ayrı bir tesadüf,İ-Pod'un kendi kendine çalması ayrı bir tesadüf,tam gününde üzücü bir parçaya denk gelmesi ayrı bir tesadüftü.Daha sayılamayacak tesadüfler çıkardı bu işin içinden ama sonra asıl bu işin içinden çıkılamayabilirdi ; ''I miss you...'' Şarkı sonunda bitti.Bitmeseydi Xavier kapatıcaktı zaten.Hemen I-Pod'u eline alıp kapattı.Gözlerindeki yaşları sildi.Kıpkırmızı olmuştu yüzü.Gözlerinin kılcal damarları kan gibi kırmızı olmuş,resmen mavi irisine,siyah gözbebeğine uzamıştı.Banyoya gidip tekrardan ellerini ve yüzünü yıkadı.Bir nefes verdi.Şimdi daha iyiydi.Havluyla kurulandı.Bugün gücünü tekrar sınayıp bu hüzünlü günün anlamını biraz olsun unutmak istiyordu.Mezara gidebilirdi istese ama içinden bir ses gitme deyip duruyordu.Dedesini çok seviyordu ama kendisini daha fazla üzmemeliydi.Hassas ve zayıf bir noktasıydı bu ; ''aile.'' İşte bu yüzden banyodan çıkıp bahçeye ilerlemeye başladı.
Xavier bahçeye vardığında,yatakhanedeki pencereden baktığı kadar öğrenci olmadığını farketti.Yine de bayağı öğrenci vardı bahçede.Rengarenk banklar ve bi' o kadar renkli çiçekler uyum içerisindeydi.Xavier etrafa şaşkın ve hüzünlü bakışlar atıyor,dikkatleri üzerine çekmek ister gibi bir tavır takınıyordu.Kendini bir silkeledi,omuz ve boyun hizasını dikleştirip kendinden emin bir havaya büründü.Gücünü tekrar sınayacaktı.Bu sefer teknikleriyle beraber.Öğrencilerin görmeyeceği kuytu bir yere geçti ve yavaş yavaş gözlerini kapadı.Tekrar açtığında bir kalkan içindeydi.Kalkana konsantre oldu.Kalkanla birlikte hafif adımlar atmaya başladı.İşte başarıyordu,hem kalkanı kontrol edebiliyor hem de yürüyebiliyordu.Yavaş yavaş bu yürümeler koşmaya dönüştü.Xavier iyice konsantre olmuştu kalkana.Sevinmiyordu bile başardığına.Kalkandan başka hiçbirşey düşünmüyordu ve biraz sonra kalkan kontrolünü bilerek yitirdi.Biraz yorulmuştu ama enerji kullanımı normalin altındaydı yani iyiydi.Daha sonra karşısına kocaman bir tuğla koydu zar zor.Tuğlanın tekrar karşısına geçti.Gözlerini kapayıp açtı.Kalkanıyla bütünleşti ve kendini öne doğru attı.Öne doğru atmayla birlikte koskocaman bir manyetik dalga hızla koca,kırmızı tuğla yığınına doğru ilerledi ve koskocaman tuğlayı paramparça etti.Resmen küllerine ayrılmıştı yığın.Xavier zıpladı.Bunu da başarmıştı.Şimdi sıra kalkansız bir biçimde manyetik ip atışları yollamaktı.Tekrardan dört bir yanına tuğla koydu.Kuzeyine,güneyine,batısına,doğusuna.Hepsi aynı uzaklıktaydı ; 5 Metre.Xavier bunu hızlı yapacaktı.Önce sağ elini önüne doğru hızla çevirdi ve anında ellerinden manyetik ip dalgaları tuğlayı kristallere çevirdi.Daha sonra sol eliyle batısındakine manyetik ip dalgaları yolladı.Sıra sıra bunu yaptı ve hepsinde başarılı oldu.Birtek güneyindekinde ilk deneyişinde tuğlanın biraz üstünden geçmişti ama ikinci deneyişi başarılı olmuştu.Xavier sırıttı.Bahçeye geri döndü ve o ilk yatakhanedeki halinden eser kalmayacak şekilde mutlu bir şekilde hoplaya zıplaya okulun içine girdi.