Berbat Bir Gün

Konu: Berbat Bir Gün Salı Mayıs 06, 2008 10:55 am

1. Hafta
1. Gün
Cyntia gece çok geç yatmıştı.Sabah kalkacağını umuyordu.Saatini kurmaya gerek duymamıştı.Bordo perdeleri kapalıydı ve içeriye bir damla ışık bie sezmiyordu.Gözlerini hafifce araladı.Her taraf bulanık görünüyordu.Gözleri yaklaşık beş altı defa kapatıp tekrar açtı.Şimdi en azından birazcık daha iyi görebiliyordu.Ayağını hafifce dışarı çıkardı.Birazcık homurdandı ve yorganını bacaklarının arasına aldı.Eliyle saatini kaldırıp baktı.Çok erken uyanmıştı.Daha işe gitmesine bir saat vardı.Yavaşca yatağında doğruldu.Baş ucunda duran asasıyla perdelerini açtı.Aniden gözlerini bir ışık vurdu ve gözlerini kapatırken "Lanet olsun!!Şu iğrenç güneş ahh!!" Asasını tekrar sallayarak perdelerini kapattı.Yatağından kalktı.Altındaki bol pijamasıyla banyoya kadar yerde süründü.Gerçektende ayakda ducak hali yoktu.Lavabonun kenarından tutunarak ayağa dikildi.Saçlarında hiç bir değişiklik yoktu.Sadece birazcık kahkülleri yerinden oynamıştı.Alt dudağını birazcık öne altı ve kahküllerinie üfledi.Kahkülleri birazcık havalandı.Suyu açtı ve yüzünü yıkadı.Suyu kapattıkdan sonra her zaman yaptığı şeyi yani gene yaklaşık bi on dakikasını ayna önünde geçirmişti. "Her zaman ki gibi.Deli gibi atıp kalkıyorum.Neyse en azından gözümün altındaki şişlikler inmiş." dedikten sonra topuklarını yere sürte sürte odasına gitti.Dolabnı açıp kıyafet seçti.Altına kısa pileli pembeli ve siyahlı bir etek giydi.Üstüne askılı ama kolları olan pembe üstünde siyah kurukafalar olan bir tişört giydi.Tarağını alıp saçlarını taramaya başladı.Hoş zaten kısaık saçların neresini tarıyacaksa.Aşağıya mutfağa indi.Masanın üstünde duran kurabiyelerden bi tane alıp "Ben çıkıyorum!!" diye bağırdı.

Sonunda gelmişti.Zaten işin başlamasına tam beş dakika kalmıştı.İçeriye girdi.Çok az kişi vardı.Orda çalışan iki kızı gördü.Birisi yemekleri düşürmüştü.Karşısındakine patrona söylemesi için yalvarıyordu.Diğeride mutfakdaki birine "Kahve istiyor!" demişti.Cyntia kasa başında duran adama doğru ilerdi.Bir önlük istedi.Adam göz işaretiyle elinin yanında duran beyaz önlüğü gösterdi.Sevimsizce takmıştı.Bu önlüklerden iğreniyordu.Beyaz beyaz.Ne kadarda iğrençdi bu şey.Birde muggle'ların arasında çalışmak.Ordan el işareti yapan kadını gördü.Yanına gidip "Burun efendim.Ne istemişdiniz?" Olabildiğince güler yüzlü olmaya çalışıyordu.Kadın Cyntia'ya gülümseyerek "Kahvaltı tabağı ve yanında bir çay istiyorum." Cyntia denilenleri not etmişti. "Önceden bir bardak çay alırmıydınız efendim?" Bu işi başka kafelere gittiğinde her zaman sorarlardı.Bakalım işe yarayacakmıydı.Kadın gülümseyerek "Tabii.Teşekkür ederim." Cyntia gülümseyerek ama içinden "Sen hiç gülümsemeyi bırakmaz mısın be iğrenç muggle?" arkasını dönüp mutfağa gitti "Dört numaralı msaya önceden bir çay.Çayı bittikden sonrada bir kahvaltı tabağı ve bir çay daha." normal bir ses tonuyla söylemişti.Yüzünü buruşturdu ve arkasını dönüp başka bir isteği olan var mı diye arkasına bakındı.Yaklaşık bi iki üç dakika sonra kadının ilk çay sevisi gelmişti.Çayı tepsiye koymuştu.Masaya geldiğnde "Buyrun." deyip tekrar olduğu yere gitti.Kadın çayını bitirmiş gazete okuyordu.Bi onbeş dakika sonra kadının kahvaltı tabağı ve çayı gelmişti.Onları hızlıca tepsiye koydu.Kadının masasına doğru ilerledi.Bir eliyle tepsiyi tutarken diğer eliylede kadının kahvaltısını ve çayını koyuyordu. "Başka bir isteğiniz var mı?" Cyntia'nın hemen sözünden sonra kadın "Saol küçük kız yok." Cyntia sinirlenmişti.Ne demek küçük kız.Ahh...Arkasını hızlıca döndü ve başka bir müşteri beklemeye başladı.

Konu: Geri: Berbat Bir Gün Cuma Mayıs 09, 2008 8:21 am

1. Hafta
2. gün
Cyntia işinden ikinci güne başlayacaktı.Her zaman ki gibi gene saatini kurmamıştı.Bu sefer yaklaşık bir on dakika daha geç kalkmıştı.Tam yatağının ucunda yattığı için döndüğü gibi yere düştü "Lanet olsun!!.Belim çok acıyor!!" Elleriyle yardım alarak ayağa kalktı.Perdelerini gözleri kapalı açtı.Hemen arkasını döndü ve odasının kağısına doğru gitti.Evde herkez uyuyordu.Kapısı gıcırtıyla açılmıştı.Yavaş yavaş aşağı kata indi.Kırmızı üstünde yarasalar olan pijaması durmadan ayağının altına giriyordu.Bir bardak su içtikten sonra ayaklarını yere vura vura tuvalete gitti.Direkmen kendini lavabonun önüne attı.Elleriyle yüzünü bir aşağıya bir yukarıya oynatıyordu.Gözlerinin altına dokunuyor inmesini bekliyordu.Elini yüzünü soğuk suyla yıkamıştı.Odasına girdi.Gıcırdayan kapısını kapattı.Dolabını açtı ve ne giysem diye düşünmeye başladı.Sonunda kırmızı üstünde siyah benekleri olan bir elbise giydi.Diz üstü kırmızı ve siyah çizgili olan çorabını çekti.Kolyesini taktı.Şimdi ise sıra saçına gelmişti.En zor şeydi.Tarağını alıp bir kaç şekil vermeye başladı.Sonunda düz hafif kabarık bir saç modeli yaptı.Etrafında bi kaçtur attıktan sonra aşağıya indi.Kendine bir şeyler hazırladı ve yemeğe koyuldu.O sırada aşağıya inen ikizini gördü.Lokmasını bitirip "Ooo..Günaydın Tom.Sen bu kadar erken uyanmazdın noldu?" Tom bir kaç saniye Cyntia'ya baktı.Sonra kafsını tekrar önüne çevirdi ve koltuğa uzanıp orda uyumaya başladı.Cyntia Tom'a dil çıkararak son lokmasını ağzına attı.Yavaşca kapıyı açtı ve dışarıya çıktı.Elleriye hemen gözlerini kapattı. "Şu güneş ne kadar iğrenç birşey." diye içinden geçirdi.Kafeye doğru yürüdü.
Sonunda gelmişti.Ellerini diz kapaklarının üstüne koydu ve birazcık soluklandı.Doğrulup kafenin taha kapısını araladı.Kapının üstündeki çan bir iki defa öttü.Daha cafede kimsecikler yoktu.Hemen üstüne o iğrenç beyaz önlüğü taktı.Eline bir bez alıp masaları silmeye başladı.Masaları silmeyi bitirdikten hemen sonra içeriye bir müşteri geldi.Mırıldanarak "İşte başlıyoruz." Hemen yüzüne tatlı şirin bir yüz ifadesi takındı.Masaya oturan adamın yanına gitti "Burun efendim ne istemiştiniz." Elini küçük not defterine yakın tuttu.Adam sinirli bir yüz ifadesi aldı "Bunu senin mi bana sorman gerekiyor?Ne varsa sen bana söyleyeceksin bende sana istediğimi söylicem." Cyntia sinirli bir şekilde "Ne yani benim mi söylememi bekliyorsun.Peki o zaman." Elindeki menüyü uzattı "Al bak burdan o zaman." Adam Cyntia'nın elinden sinirli bir şekilde menüyü aldı ve önüne koydu "Ben sana senin söylemeni istediğimi söylediğimi hatırlıyorum.Yok sa yanlış mı söyledim." Cyntia sinirli bir şekilde "İyi o zaman.Başkasına siparişini ver." Cyntia arkasını dönüp Kasanın oraya gitti.Patronu ona sinirli sinirli bakarak "Böyle davranacaksan burda hiç çalışma daha iyi." Cyntia patrona bakarak "O zaman git o adama sen laf anlat.Altı üstü ne istediğini söyleyecek." diye bağırdı.Patronu sinirli bir şekilde "Hemen git ve müşteriden özür dile.Yoksa kovulursun." Cyntia bir iki dakika bekledi.Kovulursun!Bu laf kulağında yaklaşık beş defa yankılandı.Cyntia patronuna dönerek "Peki o zaman.Ama eğer bir daha saçmalarsa sen bakarsın." dedi ve tekrar adamın yanına gitti "Kahvaltı,çay,kahve,kurabiye,pasa,kek.Buyrun bunlar var.Hangisini istersiniz?" Cyntia bu lafını çokm kibar söylemişti ama yüzünden sinirli bir ifade vardı adam gülümseyerek "Hmm..Bir parça kek ve kahva olsun." Cyntia adama bakarak "Bunu ben söylemedende söyleyebilirdin." Dedikten sonra kasanın yanına gitti "Bir parça kek ve kahve istiyo." dedikten sonra hemen arkasını döndü ve başkasının gelmesini bekledi.Bir kaç dakika sonra adamın siparişleri hazırdı.Eline aldı ve adamın masasına doğru ilerledi "Buyur." Önüne sert bir şekilde koydu.Boş bir masanın yanına giderek bekledi.Kapının çanı bir kez daha çaldı.İşte küçük bir kız muggle çocuğu gelmişti.Tatlı ve güler yüzlü bir şekilde kızın yanına gitti "Hoş geldin.Ne isterdin?" Kız sarı saçlarını arkasına attı.Bacak bacak üstüne atarak "Bir diim pasta ve yanında çay." Cyntia kızın havalı ve emredişi üzerine "Emredersin." Cyntia hızlı bir şekilde "Masa iki.Bir dilim kek ve bi bardak çay." Cyntia resmen bağırmıştı.Hemen kızın yemeğini aldı ve kızın yanına gitti "Al." Hemen o masadanda uzaklaştı."Bütün delilerde beni buluyo yaa.Ne bu.Zaten başkasına gelmedi." diye içinden geçiriyordu.