-Oturabilir miyim?.
Tanımadığı bir sesle kendine geldi.Elleri hafif yanmış ve kızarmaya başlamasına aldırmadan,karşısında dikilen uzun boylu ve üzerinde farklı bir siyah cüppe bulunan adama baktı.Bir yerlerden tanıyordu sanki bu adamı...Kimdi?Niye oturmak istiyordu ki...Başlarda onu da diğerleri gibi iğrenç bir sarhoş sansa da görüntüsünden soylu biri olduğu anlaşılabiliyordu.Fakat ortada onu tanımadığı gerçeği vardı.Oldukça tuhaf bir şekilde tanıdık gelen bu adama dikkatlice baktı ve,
"Şey...Oturabilirsiniz tabi ki..." dedi yaptığı şeyden emin olmayan bir şekilde...Sonra yavaşça çantasını adamın oturacağı eski ve kırılacakmış gibi görünen sandalyeden kaldırdı.
Biraz sonra kaba görünüşlü ve oldukça sert bir garson tarafından ateşviskisi getirildi.Adamın hafif fırlatarak koyduğu ve üçte biri masaya dökülmüş olan ateşviskisinden koca bir yudum aldı.İçini tuhaf bir sıcaklık kaplamıştı bile bu yudumla...Bu aralar kendini fazla alkolik gibi hissetmesine rağmen fazla da kasmıyordu.Sonuçta Hogwarts'ın açılmasına az kalmıştı.İçindki belli belirsiz heyecana engel olamıyordu.Hogwarts'ta yeni mezun olması ve müdüre olarak atanması bu genç yaşında biraz da ağır bir yük sayılabilirdi.Fakat bundan şikayet etmiyor ve üstelik bundan büyük bir zevk alıyordu.
-Merakımı mazur görün ama sizin gibi bir meleğin burada ne işi var.
Adamın kalın sesiyle bir kez daha düşüncelerinden sıyrılıp kendine geldi.Önüne gelmiş olan sarıya yakın,uzun,parlak saçlarını geriye doğru attırdı.Belki de adamın bu iltifatıhoşuna gitmiş olasından kaynaklanıyordu.Aslında bu sözleri birçok kez,birçok kişiden duymuştu.Belki de bunu birçok kez duymaktan büyük bir zevk alıyordu.Her genç kadın bndan hoşlanırdı.Tabi eğer biraz olsun kendine çeki düzen gösteriyorsa...
"Teşekkür ederim...Aslında yolum düştü.Sadece geçiyordum." dedi gülümseyerek.Sadece geçmiyordu tabiki de...Fakat bunu şimdilik kim olduğu belirsiz bir adama söyleyemezdi.Bu büyük bir aptallık olurdu.
Masanın üzerinde küçük bir kadehte duran ateş viskisine birkez daha elini götürdü ve yudumladı.Bu yudumuyla birlikte ateşvikisi yarıya ulaşmıştı bile...
"Erm...Tuhaf bir şekilde bana tanıdık geliyorsunuz.Adınızı öğrenebilir miyim?" dedi merkalı bir tavırla...
Gerçekten de tuhaf bir şekilde tanıdık geliyordu adamın yüzü ve sesi ona...Belki de bir yerde görmüştü onu uzaktan...Belki de hayatı boyunca ilk defa rastlıyordu.Oldukça tuhaf bvir durum karşısında ellerini birbirne kavuşturarak adamın cevabını beklemeye başladı.