Büyük Şölen

Konu: Büyük Şölen Salı Mayıs 20, 2008 4:26 am

Salonun ferah havası bile bugün içini rahatlatmaya yetmiyordu.Yıllar sonra yine aynı yerdeydi.Hogwarts'ta...Fakat bu sefer farklı bir görev için...Artık ders çalışmak gibi bir amacı yoktu.Tabi eskisi gibi eğlenceli olmayacağı da koca bir gerçekti.Öğrencilik yıllarına ne benzeyebilirdi ki...Koskaca eğlenceli 7 sene.Yaptıkları yaramazlıklar...Hatta okulan atılma eşiğine geldikleri bile olmuştu.Şimdi ise çok daha farklıydı.Amacı öğrenmek değil öğretmekti.Ve tabi ki Hogwarts'ın sorumluluğu üzerinde büyük bir yük bırakıyordu.Genç yaşına rağmen bu yükü üstlenmesi oldukça cesaret ve sorumluluk gerektiren birşeydi zaten...İşte bu yüzdendi tüm heyecanı,korkusu...

Siyah şık cüppesinin yere sürünen eteği ve ayakkabılarından çıkan o acayip sese aldırmadan salona doğru adım attı.Alışkan olduğu birşey değildi bu topuklu ayakkabılar...Bu yüzden yürümekte biraz zorluk çekiyor,biraz da rezil olma korkusuyla cüppesinin üzerine basmamak için etek kısmını hafiften kaldırıyordu.

Kürsüye doğru hızla ilerledi.Artık açılış konuşmasını yapması gerekiyordu.Aslında ne söyleyeceğini bile bilmiyordu.Kendisini hala o yaramazlık yapan ufak çocuk gibi hissediyordu.Belki de içerideki ortam böyle hissettiriyordu kendini ona...Ona tuhaf bakan kocaman gözler...Öğrenciler...Dışarıda cıvıl cıvıl sesleri duyulurken,onun salona girmesiyle birden kesilmişti sesleri...Büyük sınıfların alkışları ve 1.sınınfların meraklı gözleri arasında konumasına başladı...

"Hepiniz buraya yeni bir dönem içintoplandınız.Bu sene her sene olduğu gibi aramızda yeni öğrenciler bulnuyor.Aslına bakarsanız sizin de bildiğiniz gibi ben de çok yeniyim.İsmim Alessandra Angelina Ambrosio...Hogwats'tan mezun olalı çok az bir zaman olmasına rağmen burada müdüre olarak bulunmak gerçekten de gurur verici birşey ve büyük bir sorumluluk.Bildiğiniz gibi Hogwarts günümüzün en büyük ve en iyi cadılık ve büyücülü okullarından biri...İlk olarak bunun için Hogwarts'ın geçmişinden bahsetmek istiyorum..." dedi ve yutkundu...Kalbinin hızla çarpması ve midesinin tersinedönmüş gibi haline aldırmayarak devam etti konuşmasına...

"11. yüzyılın en büyük 4 büyücüsü tarafından kurulmuştur.Bu dört büyücü binalara kendi isimlerini vermişlerdir.Godric Gryffindor,Salazar Slytherin,Rowena Ravenclaw ve Helga Hufflepuf...Birkaç yılboyunca uyum içinde,büyü yeteneği olanları bu büyük kalede toplamış ve onarın gelmişmelerini sağlamışlardır.Fakat aralarında anlaşmazlık çıkmıştır.Slytherin öğrenci seçimlerinde titizlik gereği duymuştur ve sadece safkanların kabul edilmesi gerektiğini belirtmiştir.Gryffindor ise cesurların kendi binasında yer almasını,Ravenclaw ise sadece zekilerin kendi binasında bulunmasını istediğini belirtmiştir.İyi kalpli Hufflepuff ise bu ayrımların karşıymış ve büyü yeteneği olan herkese birşeyler öğretmekten yanaymış.Durum böyle olunca Slytherin okulu terketmiş ve diğer üç büyücü de ölmeden önce arkalarında seçmen bir şapka bırakmışladır." dedi özellikle 1.in sınıfların bu konuda bilgi sahibi olmasını istercesine...Çünkü biraz sonra onlarda binalarına yerleştirileceklerdi.

Kısa bir süre sonra 1. snıflar binalarına yerşeltirilmeye başlandı.Seçem Şapka getirilde ve öğrecilerin kafalarına teker teker yerletirldi.Özellikle Gryffindor masasına özenle bakıyordu.Ne de olsa kendi binası ve kendi okuduğu binaydı.Tüm öğrenciler binalarına yerleştirildikten sonra yeniden kürsüye döndü...

"Okul kurallarını panolarda bulabilirsiniz.Yasak Orman'a girmenin yasak olduğunu ve girenlerin büyük bir ceza alacağını biliyor olmalısınız...

Hepiniz uzun bir yolculuk geçirdiniz.Yorulmuş ve acıkmış olmalısınız...O zaman şölen başlasın..." dedi. Hemen sonra masalarda altın kaseler içinde çeşit çeşit yemekler,tatlılar ve içecekler belirdi...Öğrencilerin sevinç çığlıklarıyla beraber profesörlerin olduğu masaya dönüp,o da birşeyler atıştırmaya başadı...

Fazla heyecanına rağmen konuşmasını bitirmiş olmasının sevincini yaşıyorduve tabi ki Hogwarts'ta olmanın mutluluğunu...

Konu: Geri: Büyük Şölen Salı Mayıs 20, 2008 4:56 am

Onegmus, henüz trenden yeni inmişti. Diğerleri gibi o da şaşkındı. Çünkü ilk defa Hogwarts'a geliyordu. Heyecan içinde ilerlemeye başladı. Hogwats'ı görünce adeta büyülenmişti. Çok yüksek kuleleri ve değişik biçimde bir yapıları vardı. Hogwarts giriş kapısına gelmişlerdi. Herkes buradan içeriye girmeye başladı. Önlerine büyükçe bir kapı çıkmıştı. Ordanda içeri girildi ve önlerinde masalar ve üst sınıf öğrencileri vardı. İlk sınıflar önlerde bi yerlere oturdular. Çünkü binaları belirlencekti. Herkes merak içinde birbirine bakarkan kürsüde bir bayan belirdi. Onegmus içinden "Bu da kim?" dedi içinden. Herkes alkışlamaya başladı. Onegmus'ta onlara uydu ve alkışladı. Fakat daha sonra dikkatlice bakınca ablası olduğunu anladı. Ablasını uzun zamandır görmüyordu. Bu yüzden tanıyamamıştı. Bunu kimseye belli etmedi. Daha sonra kürsüdeki bulunan bayan:

Hepiniz buraya yeni bir dönem içintoplandınız.Bu sene her sene olduğu gibi aramızda yeni öğrenciler bulnuyor.Aslına bakarsanız sizin de bildiğiniz gibi ben de çok yeniyim.İsmim Alessandra Angelina Ambrosio...Hogwats'tan mezun olalı çok az bir zaman olmasına rağmen burada müdüre olarak bulunmak gerçekten de gurur verici birşey ve büyük bir sorumluluk.Bildiğiniz gibi Hogwarts günümüzün en büyük ve en iyi cadılık ve büyücülü okullarından biri...İlk olarak bunun için Hogwarts'ın geçmişinden bahsetmek istiyorum..." dedi. Onegmus şaşırmıştı. Çünkü ablası Hogwarts müdüresi olmuştu. Buna sevinmişti Onegmus. Daha sonra tekrar Müdire'yi dinlemeye başladı.

"11. yüzyılın en büyük 4 büyücüsü tarafından kurulmuştur.Bu dört büyücü binalara kendi isimlerini vermişlerdir.Godric Gryffindor,Salazar Slytherin,Rowena Ravenclaw ve Hlga Hufflepuf...Birkaç ılboyunca uyum içinde,büyü yeteneği olanları bu büyük kalede toplamış ve onarın gelmişmelerini sağlamışlardır.Fakat aralarında anlaşmazlık çıkmıştır.Slytherin öğrenci seimlerinde titizlik gereği duymuştur ve sadece safkanların kabul edilmesi gerektiğini belirtmiştir.Gryffindor ise cesurların kendi binasında yer almasını,Ravenclaw ise sadece zekilerin kendi binasında bulunmasını istediğini belirtmiştir.İyi kalpli Hufflepuff ise bu ayrımların karşıymış ve büyü yeteneği olan herkese birşeyler öğretmekten yanaymış.Durum böyle olunca Slytherin okulu terketmiş ve diğer üç büyücü de ölmeden önce arkalarında seçmen bir şapka bırakmışladır." dedi. Onegmu'un heyecanı kat ve kat fazlalaşmıştı. Çünkü binalara yerleştirelecekti. İlk okunan isim "Onegmus O. Ambrosio" olmuştu. Onegmus sanki bayılacak gibiydi. Çünkü ilk isim onundu. Herkes birbirene bakamıyordu meraklı bir şekilde. Onegmus cesareti sayesinde kendini topladı ve öne doğru yürüdü. Önünde duran eski mi eski bir sandalyeye oturdu. Daha sonra başının üstüne tozlu, eski bir şapka koyuldu. O anda şapka konuşmaya başladı. Şapka birşeyler diyordu. Biraz sustuktan sonra, yüksek sesle "Gryffindor!" dedi. O anda bir alkış tufanı tutuldu. "Sanırım bu akışlayanlar Gryffindor'lular" dedi içinden. Ardından koşar adımlarla Gryffindor masasına oturdu ve diğer öğrencilerin seçimini seyretti.

Öğrenciler binalara yerleştirdikten sonra okul müdüresi kürsüye yaklaştı ve:

"Okul kurallarını panolarda bulabilirsiniz.Ve Yasak Orman'a girmenin yasak olduğunu ve girenlerin büyük bir ceza alacağını biliyor olmalısınız...
Hepiniz uzun bir yolculuk geçirdiniz.Yorulmuş ve acıkmış olmalısınız...O zaman şölen başlasın..." dedi ve asasının tek bir hareketiyle masaların üstü yemeklerle doldu. Onegmus çok acıkmıştı bu yüzden hemen yemeğe başladı. Yemekler çok güzel ve lezizdi....Sonunda Hogwarts açılmıştı. Bakalım okulda Onegmus'u neler bekliyordu ve neler yaşacaktı...?

Konu: Geri: Büyük Şölen Salı Mayıs 20, 2008 10:50 am

Eva harika bir yolculuktan sonra trenden inmişti. Hogwarts'ı görünce ağızı açık bir şelikde bakıyordu. Harika bir yerdi burası. Hayatında daha önce bu kadar güzel ve büyüleyici bir yer görmemişti. Eva ablalarına baktı ama göremedi. Yolculuk boyunca aynı kompartımanda olan Onegmus'a baktı ama onu da göremedi. Herkes gibi Eva'da kapıdan içeri girdi. İlk sıra 1. sınıflar için ayrılmıştı. Çünkü onlar sınıflarına seçileceklerdi.
Kürsüye bir bayan geldi. Gerçekten siyah şık cüppesiyle büyüleyiciydi. İlk başta kim olduğunu anlayamadı. Kürsüye geçen bayan Hogwarts'la ilgili bilgilar verdi. Eva bu bilgileri aklının bir ucuna yerleştirdi. O an kürsüye çıkan bayanın okul müdiresi olduğunu anladı. Gerçekten çok sevmişti onu. Şimdi sıra bina seçimlerine gelmiti. Eva çok heyecanlanmıştı. Onegmus Eva'nın tam yanında oturuyordu. Birbirlerine baktılar gülümsediler. İkiside çok heyecanlıydı. Okunan ilk isim kim olcak diye düşündüler. Eva'nın aklında hangi binalar hangi özelliklere göre seçiyorlar diye düşündü. "Hufflepuf-iyi kalpli" olanları "Gryffindor-cesur" olanları "Slytherin-safkanları" ve "Ravenclaw-zeki" olanları seçiyordu.
İlk okunan isim ""Onegmus O. Ambrosio" olmuştu. Eva çok heyecanlandı. Onegmus'un hangi binaya gideceğini merak ediyordu. Onegmus nefes çekti ve gitti. Kafasına yerleştirilen sanpka biraz düşündükten sonra "Gryffindor!" diye bağırdı. Salonda büyük bir alkış koptu.Onegmus büyük bir heyecanla Gryffidor masasına gitti.

İkinci isim olmaktan çok korkuyordu Eva. Çünkü çok heyeanlıydı. İkinci isim açıklanmıştı. "Evangeline Lilly" diye bağırıldı.

Eva koltuğa gitti ve oturdu. Kafasına şapka yerleştirildi. Eva çok heyecanlandı. Şapka anlaşılmayan bir şelikde birşeyler düşündü konuştu... Uzun süre birşey demedi. Eva korkmuştu. Ardından "Gryffindor!" diye bağırdı. Eva büyük bir şevinçle kalktı koltuktan ve Gryffindor masasına yöneldi.

Eva Onegmus'un yanına oturdu. Eva Onegmus'la aynı binada olduğuna çok mutluydu. Eva Onegmus'a:

-"Aynı trende kompartımanda konuştuğumuz gibi aynı binadayız." dedi. Ardından masa yemeklerle doldu. Eva yemek yemeye başladı. Gerçektende çok lezizdi. Harika bir yerdi Hogwarts...

Konu: Geri: Büyük Şölen Salı Mayıs 20, 2008 3:35 pm

Sonunda aptal yolculuk bitmişti.1 kaç günlük yoldu gittikleri ama ona birkaç ay gibi gelmişti resmen.Biraz sinirliydi yolculuk yapmayı severdi ama uzun yolculuk yapmaktan hoşlanmazdı.Şimdi trenden inmiş büyük salona gitmişlerdi.Gryffindorlu aptalların her yere hayret içinde baktıklarını fark etmişti.O aptalların birine omuz indirmişti.Kürsüye yaklaştıkça kalpi çarpıyordu acaba ne olacaktı ve hangi binaya girecekti ama büyük bir ihtimalle Slytheri veya Ravecnlaw olurdu.Revanclaw olmak daha iyi geliyordu ona nedenini bilmiyordu ama Slytherin den daha çekici geliyordu.Slytherinde her yönüyle çok iyiydi ama Ravenclaw’ a girmek büyük bir şeref olacaktı onun için.Arkadan bir kapı açıldı ve genç kadın profesör girdi içeriye herkes alkışlamaya başlayınca Tom’da alkışladı.Daha sonra kadın kürsüye çıktı ve güzel bir ses tonuyla konuşmaya başladı.

"Hepiniz buraya yeni bir dönem için toplandınız.Bu sene her sene olduğu gibi aramızda yeni öğrenciler bulnuyor.Aslına bakarsanız sizin de bildiğiniz gibi ben de çok yeniyim.İsmim Alessandra Angelina Ambrosio...Hogwats'tan mezun olalı çok az bir zaman olmasına rağmen burada müdüre olarak bulunmak gerçekten de gurur verici birşey ve büyük bir sorumluluk.Bildiğiniz gibi Hogwarts günümüzün en büyük ve en iyi cadılık ve büyücülü okullarından biri...İlk olarak bunun için Hogwarts'ın geçmişinden bahsetmek istiyorum..."

dedi ve yutkundu...Kadına bakıyordu.Tarafsız mıydı Z.A.Y üyesi miydi neydi bu kadın tam hatırlamıyordu ama Ölüm yiyen olsaydı daha iyi oluyordu.Hem kadını daha çok severdi hem de kadınla iyi anlaşırdı. İçinden birkaç bir şey söylüyordu.Şimdi şarkının sırası mıydı ? Tanrı aşkına ne yapıyordu.Heyecandan eli ayağına dolanmıştı.Kadın birkaç saniye sonra tekrar konuşmaya başladı.

"11. yüzyılın en büyük 4 büyücüsü tarafından kurulmuştur.Bu dört büyücü binalara kendi isimlerini vermişlerdir.Godric Gryffindor,Salazar Slytherin,Rowena Ravenclaw ve Helga Hufflepuf...Birkaç yılboyunca uyum içinde,büyü yeteneği olanları bu büyük kalede toplamış ve onarın gelmişmelerini sağlamışlardır.Fakat aralarında anlaşmazlık çıkmıştır.Slytherin öğrenci seçimlerinde titizlik gereği duymuştur ve sadece safkanların kabul edilmesi gerektiğini belirtmiştir.Gryffindor ise cesurların kendi binasında yer almasını,Ravenclaw ise sadece zekilerin kendi binasında bulunmasını istediğini belirtmiştir.İyi kalpli Hufflepuff ise bu ayrımların karşıymış ve büyü yeteneği olan herkese birşeyler öğretmekten yanaymış.Durum böyle olunca Slytherin okulu terketmiş ve diğer üç büyücü de ölmeden önce arkalarında seçmen bir şapka bırakmışladır."

Dedi.Ayakta uyukladığını fark etti.Bir an için içi geçmişti.Ama kadın öyle güzel konuşuyordu ki sesi ninni söyleyen şarkıcılar gibi çıkıyordu.Profesyonel bir orkestrada gibiydi.Ama fazla abartılı düşünmüştü yine.Ve saçmalıyordu.İkizini arıyordu.Ama bulamamıştı nerede olabilirdi ki ? bakınıyordu bakınıyordu ama yine yoktu. Ah! Evet orada.Ama yanına gitmemişti.Çünkü biraz yalnız kalmak istedi.Hem şimdi ismi okunacaktı herkesin ismi okunmaya başlanmıştı.Daha 2 kişi gitmişti ama Sıra Tom’a gelmişti bile…

‘’-Tom Jack Malfoy!!’’

işte asil çocuk kürsüdeki küçük eski tabureye oturdu.Kafasına da yüzyıllardır var olan seçmen şapka koyuldu.Bu gerçekten çok hoştu.Seçmen şapka konuşmaya başlamıştı bile..Ama ondan önce Tom kalbini tutuyordu.Sanki fırlayıp gidecekti yerinden o derece çok atıyordu kalbi.Ama bunun tek bir yolu vardı oda bir an önce her şeyin olup bitmesi..

‘’-Hmm cesursun ama Gryffindora gidemeyecek kadar da sinsi ve zekisin.Evet biraz hile bazlık ve biraz da yalan.Malfoy ailesi seni nereye koyacağımı biliyorum.Sınırsız bir zeka en büyük hediyedir insana… Ravenclaw!!’’

işte seçmen şapka o an kafasından alındı.Çok heyecanlıydı ama şimdi coşku içinde oturduğu yerden kalktı ve cüppesinde Ravenclaw arması olanların yanına oturdu.Sinsi bir sırıtmadan sonra 1. sınıfların arasında ilk seçilen Ravenclaw’lı olduğunu fark etti.Gülümseyerek diğerlerine selam verdi.Burası iyiliğin ve kötülüğün karıştığı ama çoğunluğun kötü olduğu bir binaydı.Bununla gurur duyuyordu.Zaten kafasında bu binaya gitme düşüncesi vardı..

Tüm öğrenciler binalarına yerleştirildikten sonra profesör yeniden kürsüye döndü...Bu sefer konuşmasını bitirecek gibi bir hali vardı.Gülümseyerek hafifçe kafasını profesöre uzattı.

"Okul kurallarını panolarda bulabilirsiniz.Yasak Orman'a girmenin yasak olduğunu ve girenlerin büyük bir ceza alacağını biliyor olmalısınız...Hepiniz uzun bir yolculuk geçirdiniz.Yorulmuş ve acıkmış olmalısınız...O zaman şölen başlasın...’’

dedi.Hemen sonra masalarda altın kaseler içinde çeşit çeşit yemekler,tatlılar ve içecekler belirdi...Öğrencilerin sevinç çığlıklarıyla beraber profesörlerin olduğu masaya dönüp,o da bir şeyler atıştırmaya başladı...Tom’un bir şeyler yemesi için ilk önce şu aptal görgüsüzlerin çığlıklarını kesmeleri gerekiyordu.Ama bunun içinde bir mucize gerekliydi.

Konu: Geri: Büyük Şölen Çarş. Mayıs 21, 2008 12:03 am

Gia, trenden indi ve ağır ağır arabaların yanına gitti. Arabaları çeken bir şeyler vardı ama nedense onları göremiyorlardı. Yada o öyle sanıyordu

Hogwartsa gelmişlerdi.Büyük dev bir şatoydu burası. ''Harikulade'' gibi birşeyler mırıldandı.

Büyük solanun kapısı sonuna kadar açıldı. İçerisi harika görünüyordu. Her tarafta bina öğrencileri vardı. Onlar tarafından seyredilmek hiç de hoşuna gitmemişti.Ama bu gün harika bir gündü.

Tüm 1. sınıflarla birlikte ilerledi. Herkes gibi hangi binaya seçileceğini çok merak ediyordu. Gryffindorlu olmak istemiyordu. Damarlarında ki safkan vardı. Safkanlı biri olarak elbette Slytherinli olmak isterdi.

Seçmen şapkanın yanında bulunan profösör sırayla iki kişi kaldırdı. Daha sonra sevgili kuzeni Tom'u kaldırdı. Tom heyecanlı görünüyordu.
Tom için seçmen şapka;

;-Hmm cesursun ama Gryffindora gidemeyecek kadar da sinsi ve zekisin.Evet biraz hile bazlık ve biraz da yalan.Malfoy ailesi seni nereye koyacağımı biliyorum.Sınırsız bir zeka en büyük hediyedir insana… Ravenclaw!!Bunları söylemişti.
_''Ohhh! Ravenclav'a seçildi. '' dedi Gia kendi kendine.

Ardından profösör;

''Qualetagia Malfoy''dedi işte o an gelmişti. Kalbi yerinden çıkmak üzereydi. Hufflepuff veya Gryffindor olmamalıydı.

Sandalyeye oturdu şepka başına yerleştirildi.

]_''Hmmm. Yetenekli ,aklıllı, hırslı, öfkesine hakim olamayan ve Safkan ayrıa bir Malfoy'u başka nereye koya bilirimki. Tabiki de Slytherin'

Gia artık çok mutluydu. Slytherin binasından bir ses patlamısı oluştu. Gia bina masasına doğru giderken. Arya'a ve kardeşine bol şanslar diledi. Masaya geldiğinde herkes onunla tanışmaya çalıştı.

Tören bitmak üzereyken profösör konuşmaya yeniden başladı;
"Okul kurallarını panolarda bulabilirsiniz.Yasak Orman'a girmenin yasak olduğunu ve girenlerin büyük bir ceza alacağını biliyor olmalısınız...Hepiniz uzun bir yolculuk geçirdiniz.Yorulmuş ve acıkmış olmalısınız...O zaman şölen başlasın...’’

Karanlık orman yasaktı. Gia yasakları çiğnemeye bayılırdı. Birden önlerinde pastalar, etler yoktan varoldu.

Konu: Geri: Büyük Şölen Çarş. Mayıs 21, 2008 4:22 am

Harikulade bir yolculuğun ardından Kenn ile birlikte trenden indiler. Daha önce hiç görmediği bir tür hayvan olan testrallerin -bazılarının göremediğine hiç şaşırmadı Gaby çünkü babası tarafından önceden uyarılmıştı- çektiği arabalarla Hogsmeade köyünü geride bırakırken Gaby kalp atışlarının hızlandığını hissetti , anlatılanlar kadar müthiş Hogwarts şatosu görünmeye başlamıştı. Gaby heyecanla Kenn'in kolunu sıktı. Daha önce hiç bu kadar heyecanlandığını hatırlamıyordu. Kocaman siluetiyle okula baktı Gaby , 4 büyük kule açık seçik seçiliyordu ayrıca irili ufaklı bir çok küçük kule de vardı bu 4 büyük kulenin etrafında.. Gece ışıkları altında karanlık bir tabloya benzeyen karanlık ormanı da görebiliyorlardı artık , korkutucu olmakla birlikte aksiyon potansiyeli sebebiyle gerip bir çekiciliği vardu ormanın.. Artık okula iyice yaklaşmışlardı , bir tür gelenek olsa gerek , sadece 1. sınıflar kendi kendine ilerleyen garip görünümlü ve açık kahverengi kayıklarla simsiyah bir çarşaf gibi durgun olan gölün üzerinden okul bekçisi tarafından götürülüyordu şatoya.. Gaby , korkuyla Kenn'in koluna tutundu çünkü gölün altında garip bir şeyler oluyordu. Babası dev mürekkep balığından bahsetmişti ama Gaby bunun o olmadığını düşünüyordu nedense..

Neden sonra gölün kıyısında inip Hogwarts'ın Büyük Salon'una açılan kocaman meşe kapıdan geçtiler.. Binlerce mumun aydınlattığı muhteşem güzellikteki salon binalarının masalarına kurulmuş örencilerle doluydu ve hepsi de Hogwarts'a dönmüş olmaktan mutlu görünüyorlardı.. Gaby , o zamana kadar düşünmediği bir şeyi düşününce midesi garip bir biçimde kasıldı ; Seçme! Nereye seçileceğini babası kesin bir dille söylemişti zaten ; Ravenclaw.. Ama garip bir şekilde kuşkuya düşmüştü Gaby , ailesi nesillerdir Ravenclaw'a seçiliyordu -tek tük Slytherin'ler hariç- ama emin olamıyordu ve heyecanlanmıştı.. *Gryffindoor ve Hufflepuff olmam mümkün değil! * diye düşündü Gaby * Slytherin olmak da büyük bir onur olurdu.. Ama Ravenclaw olmak istiyorum.. *

Gaby'nin Hogwarts müdiresi olduğunu hemen anladığı -masanın ortasındaki en büyük sandalyede oturduğu için- gerçekten güzel bir kadın konuşmak için kürsüye çıkmıştı ve o zamana kadarki tüm uğultu kesilmişti birden , herkes onun söyleyeceklerini dinlemek için fısıldaşmayı kesmişti..Kadın konuşmaya başladı ;

"Hepiniz buraya yeni bir dönem için toplandınız.Bu sene her sene olduğu gibi aramızda yeni öğrenciler bulnuyor.Aslına bakarsanız sizin de bildiğiniz gibi ben de çok yeniyim.İsmim Alessandra Angelina Ambrosio...Hogwats'tan mezun olalı çok az bir zaman olmasına rağmen burada müdüre olarak bulunmak gerçekten de gurur verici birşey ve büyük bir sorumluluk.Bildiğiniz gibi Hogwarts günümüzün en büyük ve en iyi cadılık ve büyücülü okullarından biri...İlk olarak bunun için Hogwarts'ın geçmişinden bahsetmek istiyorum..."

dedi ve yutkundu , çok heyecanlı olduğu belliydi ama heyecanı Gaby'ninkiyle kıyaslanamazdı elbette.. Ve devam etti ;

"11. yüzyılın en büyük 4 büyücüsü tarafından kurulmuştur.Bu dört büyücü binalara kendi isimlerini vermişlerdir.Godric Gryffindor,Salazar Slytherin,Rowena Ravenclaw ve Hlga Hufflepuf...Birkaç ılboyunca uyum içinde,büyü yeteneği olanları bu büyük kalede toplamış ve onarın gelmişmelerini sağlamışlardır.Fakat aralarında anlaşmazlık çıkmıştır.Slytherin öğrenci seimlerinde titizlik gereği duymuştur ve sadece safkanların kabul edilmesi gerektiğini belirtmiştir.Gryffindor ise cesurların kendi binasında yer almasını,Ravenclaw ise sadece zekilerin kendi binasında bulunmasını istediğini belirtmiştir.İyi kalpli Hufflepuff ise bu ayrımların karşıymış ve büyü yeteneği olan herkese birşeyler öğretmekten yanaymış.Durum böyle olunca Slytherin okulu terketmiş ve diğer üç büyücü de ölmeden önce arkalarında seçmen bir şapka bırakmışladır."

Gaby bunları zaten biliyordu ama müdire Seçme'den bahsedince Gaby'nin midesi engellenemez şekilde tekrar kasıldı. Bir profesör seçmen bir elinde bir tabure diğerinde de Seçmen Şapka ile içeri girdi. Gaby , Ravenclaw masasına baktı. Olmak istediği yer orasıydı , babası Seçmen Şapka'nın kendi seçimleri dışında şeçilen kişinkilere de önem verdiğini söylememişmiydi hem.. Heyecanı uçuverdi , nerede olacağını biliyordu..

Profesör isimleri okumaya başladı. 2 Gryffindor , 1 Ravenclaw ve 1 Slytherin seçilmişti şimdiye kadar.. Profesör kıvrılmış parşömen parçasının ucunu biraz daha indirerek Gaby'nin ismini okudu ;

" Gabriella Vanessa O'Brien! "

Gaby tereddütsüz bir şekilde yürüyüp şapkayı tabureden kaldırdı ve soğuk taburenin üzerine oturarak şapkayı başına geçirdi. Şapka gözlerine kadar indiği için görüşünü engelliyordu. İlginç bir kasılmayla can buldu sanki şapka.. Birden konuşmaya başladı ama Gaby bunları sadece kendinin duyduğundan emindi ;

" Ah , evet karmaşık bir beyin bu.. Cesaret ama Gryffindoor için yeteli değil , hatırı sayılır miktarda zeka , hırçınlık ve asilik.. Sence hangisi ağır basıyor? Slytherin mi yoksa Ravenclaw mu ? Ah , yorum yapmıyor musun , peki o zaman ; RAVENCLAW!! "

dedi şapka , son kelimeyi bütün salonun duyabileceği şekilde söylemişti.. Gaby müthiş bir rahatlamayla Ravenclaw'lıların ona ışıldayan bir yüzle baktıkları masaya doğru yürüdü. Bitmişti , kendinden emin oluşuydu belki istediği yere seçilmesini sağlayan.. Heyecanla masada onun gibi yeni seçilmiş çocuğa gülümseyerek yanına oturdu. Seçme'nin geri kalanını izlemeye koyuldu.. Tüm öğrencielr seçildikten sonra müdire besbelli ikinci bir konuşma yapmak üzere tekrar kürsüye çıktı. Gaby bu seferkinin kısa olmasını umuyordu çünkü seçimin heyecanıyla önceden farketmemişti ama adamakıllı acıkmıştı. Profesör güler yüzlü bir edayla ;

"Okul kurallarını panolarda bulabilirsiniz.Yasak Orman'a girmenin yasak olduğunu ve girenlerin büyük bir ceza alacağını biliyor olmalısınız...Hepiniz uzun bir yolculuk geçirdiniz.Yorulmuş ve acıkmış olmalısınız...O zaman şölen başlasın..."

dedi. Ve altın tabak-bardaklar ağzına kadar enfes yemeklerle doldu. Müdire de yemek yemek üzere masasına döndü..Herkes Hogwarts'ın ilk gününün tadını çıkarıyordu. Gaby tıka basa doymak üzere önüne aldığı tabağına bakarak gününü düşündü.. Önce trende Kenn'le olanlar , sonra Ravenclaw'a seçilmesi ve şimdi de Hogwarts'taydı işte.. Bu günün gerçekten hayatının en güzel günü olabileceğini düşündü Gaby.. Balkabağı suyunu yudumlarken * Yılın geri kalanı için iyi bir işaret.. * diye düşündü..

Konu: Geri: Büyük Şölen Çarş. Mayıs 21, 2008 8:16 am

Heyacanla indi trenden.Bir yandan daha önce sadece gelecek postasında gördüğü Hogwart'ı çok yakından görebilecek ve hatta içinde istediği gibi gezinebilecekti.Bu nedenle çok heyecanlıydı.Diğer yandan da ailesinin seçildiği binalara seçilememekten korkuyordu.Ya bir cesaret budalası olursa, ya da iyilik melekleri ile aynı şeyleri paylaşmak zorunda kalırsa...Bu düşünceleri beyninin en arka köşesine atıp, zamanı geldiğinde düşünmeye karar vermişti.

Kendiliğinden giden yada onun göremediği yaratıkların çektiği araba aynen muggle'ların at arabalarını andırıyordu.Hogsmade'i arkalarında bırakırken, sanki Hogwart'ın büyü dolu kokusu duyuluyordu.Bu Kim'in kalp atışlarının hızlanmasına neden olmuştu.Derin bir nefes aldı.Heyecanını belli etmemekte oldukça başarılıydı, korkusunu da belli etmiyordu hiç. Babası ona birkere ''Mimik Ustası.'' demişti.Emilia o zamanlar bunun ne demek olduğunu anlamasa da, şimdi babasının haklı olduğunu düşünüyordu.

Bu düşüncelere dalmışken Hogwarts'a ulaştıklarını fark etmemişti Emilia.Diğer öğrenciler başka bir yöne ilerlerken, 1.sınıflar ay ışığının aydınlattığı gölden geçmek için, 5-6 kişilik kayıklara biniyorlardı.Sonunda yolculukları sona ermişti ve herkes teker teker iniyordu kayıklardan.Emilia gözlerini gölden ayırıp ilerlemek için önüne baktığında, tüm görkemiyle karşısında duran Howarts'ı görmüştü., 4 büyük kule seçiliyordu ayrıca irili ufaklı bir çok küçük kule de vardı bu 4 büyük kulenin etrafında.Birazcıkta yasak orman görünüyordu.Yasak olduğunu bile bile buraya gitmeye karar vermişti Kim.

Üzerinde büyük ve süslü harflerle ''Büyük Salon'' yazan adı gibi büyük bir salonda sıraya girmişlerdi.Siyah cüppeli, güzel bir bayan kürsüde, onlar gelince konuşmaya başlamıştı.

''Hepiniz buraya yeni bir dönem içintoplandınız.Bu sene her sene olduğu gibi aramızda yeni öğrenciler bulnuyor.Aslına bakarsanız sizin de bildiğiniz gibi ben de çok yeniyim.İsmim Alessandra Angelina Ambrosio...Hogwats'tan mezun olalı çok az bir zaman olmasına rağmen burada müdüre olarak bulunmak gerçekten de gurur verici birşey ve büyük bir sorumluluk.Bildiğiniz gibi Hogwarts günümüzün en büyük ve en iyi cadılık ve büyücülü okullarından biri...İlk olarak bunun için Hogwarts'ın geçmişinden bahsetmek istiyorum..."

''Ah olamaz... Hemen başlayamaz mıyız? Çok açım ve ayrıca yoruldum.''

diye mırıldandı Emilia sadece yanındakilerin duyabileceği bir sesle.Bayan konuşmaya devam ediyordu.

"11. yüzyılın en büyük 4 büyücüsü tarafından kurulmuştur.Bu dört büyücü binalara kendi isimlerini vermişlerdir.Godric Gryffindor,Salazar Slytherin,Rowena Ravenclaw ve Hlga Hufflepuf...Birkaç ılboyunca uyum içinde,büyü yeteneği olanları bu büyük kalede toplamış ve onarın gelmişmelerini sağlamışlardır.Fakat aralarında anlaşmazlık çıkmıştır.Slytherin öğrenci seimlerinde titizlik gereği duymuştur ve sadece safkanların kabul edilmesi gerektiğini belirtmiştir.Gryffindor ise cesurların kendi binasında yer almasını,Ravenclaw ise sadece zekilerin kendi binasında bulunmasını istediğini belirtmiştir.İyi kalpli Hufflepuff ise bu ayrımların karşıymış ve büyü yeteneği olan herkese birşeyler öğretmekten yanaymış.Durum böyle olunca Slytherin okulu terketmiş ve diğer üç büyücü de ölmeden önce arkalarında seçmen bir şapka bırakmışladır.''

Bayan konuşmasını bitirince teker teker adları okudu.

"Onegmus O. Ambrosio" ''Gryfinndor.''
''Evangeline Lilly'' ''Gryffindor.''
''Tom Jack Maloy'' ''Ravenclaw.''
''Qualetagia Malfoy'' ''Slytherin.''
''Gabriella Vanessa O'Brien'' '' Ravenclaw.''

''Kimbérley Emila Lovett.''

Kim kendi adını duyunca kendinden emin bir şekilde ayağa kalktı.Seçmen Şapkayı kafasına geçiren kadına gülümseyip beklemeye başladı.Seçmen Şapka sadece Emilia'nın duyabileceği bir sesle:

''Hmmm.Zeki.Hemde çok.Ayrıca bunu gerektiği yerdede kullanabiliyorsun.Ravenclaw'a seçilebilirsin..Ama bir dakika ne görüyorum? Sinsi ve acımasız? Hırslı ve kolay kolay güvenmez.Kendinden çok emin.Sanırım Slytherin'e seçileceksin.Ah olamaz. İleride cesaretde görüyorum, cesaret ve kafana göre davranıyorsun.Yasaklar seni bağlamıyor.Gryffindor mu? Ah bak ne buldum... Bazen duyguların mantığının önüne geçiyor ve bazen kendine neden herkes eşit değil diye soruyorsun.Adalette mi görüyorum oralarda.Yoo hayır.Ya da evet.Çook az yanlız. Hufflepuff olabilir mi? Çok zor.Sizde bütün binaların ana özellikleri var Miss Lovett.Ama sizi hepsinin ortasına yerleştireceğim ve herkesin eşit olduğu bir yere.Yaniii...''

''HUFFLEPUFF.''

Sağ köşedeki binadan kopan alkış tufanıyla açtı Emilia gözlerini.Hufflepuff. Bu şapka en hissetmemesi gereken duyguları hissetmişti ve istemediği bir binaya seçilmişti.Yapmacık bir gülümseme takınarakHufflepuff binasının masasına oturdu.Aslında fena değildi burası.Safkanlığını ve sinsiliğini dışa yansıtanlar vardı aralarında.Bundan hoşnuttu Emilia.Sonunda herkes binalarına seçilmişti.Kürsüdeki bayan tekrar konuşmaya başladı.

"Okul kurallarını panolarda bulabilirsiniz.Yasak Orman'a girmenin yasak olduğunu ve girenlerin büyük bir ceza alacağını biliyor olmalısınız...Hepiniz uzun bir yolculuk geçirdiniz.Yorulmuş ve acıkmış olmalısınız...O zaman şölen başlasın...''

Yoktan varolan yiyecek ve içecekler ile karnını iyice doyurmuştu Emilia. #Umarım komik görünmüyorumdur.# diye de düşünmeden edememişti.

Konu: Geri: Büyük Şölen Cuma Mayıs 23, 2008 12:16 pm

Angie heyecanla içeri girdi. En uçtaki masaya oturtuldu. Bir süre heyecanlı fısıldaşmalar ve konuşmalar ardından bir bayan kürsüye çıktı. Bu okul müdiresi olmalıydı. Hemen konuşmasına başladı:

"Hepiniz buraya yeni bir dönem için toplandınız.Bu sene her sene olduğu gibi aramızda yeni öğrenciler bulnuyor.Aslına bakarsanız sizin de bildiğiniz gibi ben de çok yeniyim.İsmim Alessandra Angelina Ambrosio...Hogwats'tan mezun olalı çok az bir zaman olmasına rağmen burada müdüre olarak bulunmak gerçekten de gurur verici birşey ve büyük bir sorumluluk.Bildiğiniz gibi Hogwarts günümüzün en büyük ve en iyi cadılık ve büyücülü okullarından biri...İlk olarak bunun için Hogwarts'ın geçmişinden bahsetmek istiyorum..."
Angie:

' İşte başlıyor!.. '

gibisinden bir şeyler mırıldandı. Müdire ise yutkunduktan sonra konuşmaya devam etti:

"11. yüzyılın en büyük 4 büyücüsü tarafından kurulmuştur.Bu dört büyücü binalara kendi isimlerini vermişlerdir.Godric Gryffindor,Salazar Slytherin,Rowena Ravenclaw ve Helga Hufflepuf...Birkaç yılboyunca uyum içinde,büyü yeteneği olanları bu büyük kalede toplamış ve onarın gelmişmelerini sağlamışlardır.Fakat aralarında anlaşmazlık çıkmıştır.Slytherin öğrenci seçimlerinde titizlik gereği duymuştur ve sadece safkanların kabul edilmesi gerektiğini belirtmiştir.Gryffindor ise cesurların kendi binasında yer almasını,Ravenclaw ise sadece zekilerin kendi binasında bulunmasını istediğini belirtmiştir.İyi kalpli Hufflepuff ise bu ayrımların karşıymış ve büyü yeteneği olan herkese birşeyler öğretmekten yanaymış.Durum böyle olunca Slytherin okulu terketmiş ve diğer üç büyücü de ölmeden önce arkalarında seçmen bir şapka bırakmışladır."

konuşma bitince Angie esnedi, ama bu uykulu hali müdire hanımın adını okumasına kadar sürdü:

" Camilla Angie Bell!"

Angie yerinden fırlayarak tabureye oturdu. Başına seçmen şapka geçirildi. Seçmen şapkada minik bir yarık oluştu ve konuşmaya başladı:

" Angie.. Safkansın... Hmmm... Sinsi ve kurnaz... Bencil ve kibirli... Çıtkırıldım... Tembel... Ama sanki kalbinin derinliklerinde cesaret görüyorum... Ne? Slytherin mi? Yoo... Bence o minik cesaret belirtisini büyütüp kendini cesur ve azimli birine dönüştürebileceğin bina... GRYFFINDOR! "

Masalardan alkışlar yükseldi; Slytherin masası hariç... Hepsi yuhalıyor ve bazıları da " Ama Slytherin özellikleri taşıyor! Niçin Gryffindor seçildiyse! Hıh! " gibi şeyler mırıldanıp yakınıyorlardı. Angie ise yüzüne sahte bir gülücük yerleştirmiş, masaya doğru ilerliyordu. Masadakiler gülümsedi ve onu kutladılar. Angie ise:

" Yaa... Evet evet her neyse... Imm.. Çok acıktım bence bir an önce şölen başlamalı! "

diye mırıldandı. O sırada başka öğrenciler de seçildi ve sonunda müdire hanım konuşmasına yine devam etti:

"Okul kurallarını panolarda bulabilirsiniz.Yasak Orman'a girmenin yasak olduğunu ve girenlerin büyük bir ceza alacağını biliyor olmalısınız..."

Masadakiler ' Elbette! ' diye fısıldaştılar. Sonunda müdire hanım konuşmasını tamamladı:

"Hepiniz uzun bir yolculuk geçirdiniz.Yorulmuş ve acıkmış olmalısınız...O zaman şölen başlasın..."

Angie rahatladı ve derin bir 'oh' çekti. Sonunda masadaydı. Ses çıkarmadan masadaki boş altın kadehlerin ve tabakların yiyecek-içecekle dolmasını merakla seyretti. Sonunda şölen başlamıştı.

Konu: Geri: Büyük Şölen Cuma Mayıs 23, 2008 12:29 pm

Lea korkunç bir tren yolculuğunun ardından soluğu okulda almıştı.Tren yolculuğu boyunca uyuklasa da onu bir şeyler rahatsız etmişti.Trene binmeden önce de kendisini böyle hissediyordu.Trenden indiğinde yanında bir kız belirdi.Güzel gözleri,sarı saçları vardı.Fakat elindeki sandığın içi o kadar dolu olmalıydı ki kız taşımak için hayli uğraşıyordu.Kızın yüzündeki ışıltılı gülümsemeden güç alarak kıza sessizce yaklaştı:
-Merhaba!!Ben Lea..Tanışmak istersin belki diye söyledim…Ya senin adın ne??dedi.Kızın hoşuna gitmişti galiba.O da hemen atıldı:
-Merhaba ben de Helen.Helen Dark.Tanıştığıma memnun oldum.Korkuyordum buradan açıkçası.Çünkü çok ıssız gözüküyor ve kendimi arkadaş bulamayacak gibi hissediyordum.Hele şu uğursuz Yasak Orman^a bakınca hepten tüylerim diken diken oluyor dedi.Lea ise kızın neden Yasak Orman^dan korktuğunu anlamadığı için:
-Neden korkuyorsun ki Yasak Orman^dan??dedi.Kızın cevabı gecikmedi:
-Bir abim var.Geçen sene buradan mezun oldu.Kendisi bana yaz tatilinde oldukça ürkütücü şeyler anlattı orman ile ilgili.Bir çeşit örümcek yaşıyormuş orada ve oldukça korkunçmuş.Yanına yaklaşanın ise yaklaştığına pişman edecek kadar kötü hale getiriyormuş dedi.Lea da bu sefer korkmuştu.Lea daha sonra sandığını çekiştirmeye çalışıyordu ve aynı zamanda Büyük Şölen^e yetişmek için bir hayli acele ediyordu.Kıza dönüp:
-Hangi binaya seçileceğini düşünüyorsun??dedi.Kız ise:
-Hufflepuff veya Gryffindor olacağından hiç şüphem yok.Çünkü ailemiz şuana kadar Ravenclaw ve Slytherin^e öğrenci neredeyse hiç vermemiş dedi.Lea mutlu olmuştu.Çünkü aynı binada olabilirlerdi.Lea da Ravenclaw veya Slytherin^e seçileceğini düşünmüyordu.Bundan da cesaret alıp mutlu adımlarla koşarcasına ilerliyordu.Bir kolunu ise yeni tanıştığı ancak iyi anlaştığı Helen^in omzuna koymuştu.Binaya girdiler.Daha sonra ise birlikte koşa koşa masalara oturdular.Salonda heyecan çığlıkları vardı.Lea çok ama çok merak ediyordu nereye seçilceğini.Müdür ilk önce konuşmaya başladı:
-Sevgili Yavrularım!!Okulumuza hoş geldiniz demek istiyorum öncelikle.Aramızda okulumuza yeni başlayan küçüklerimiz de var.Onlara okuldan biraz bahsetmek istiyorum.Öncelikle yavrularım!!Burada güvende olduğunuzu bilmenizi isterim..Öğretmenlerinizi de dikkate almanızı öneririm.Eğer çok dinler,az laf ederseniz iyi edersiniz ve mutlu bir yıl geçirirsiniz dedi.Salondan bir "Öff"sesi yükseldi.Çünkü müdür her sene aynı konuşmayı yapıyordu ve büyük sınıflar sıkılmışlardı.Müdür anlayışlı biri olduğu için hemen:
-Tamam tamam..Kesiyorum konuşmayı.Herkese iyi eğlenceler dilerim…Fakat öncelikle yeni öğrencilerimizin Seçmen Şapka töreni var…dedi.Herkesin en sevdiği bölümdü.Adlar okunmaya başlandı:
-George Summery...dendi.Ardından bir ses daha:
-Ravenclaw.
-Sally Wind..
-Slytherin..O anda Slytherin masasından bir alkış koptu ve Sally koşarak geçti.Bir çok isim okumaya devam ediyordu:
-Sarah Mensoon..Emma Wight... ve en sonunda Lea^nın beklediği isimlerden biri geldi.Beklediği derken kendi ismini ve yeni tanıştığı kızın ismini bekliyordu.O anda:
-Helen Dark..
-Hufflepuff sesi geldi.Lea şimdi Helen ile aynı binaya düşmeyi arzuluyordu..Birkaç isimden sonra:
-Jacenia Lea Marisha..dendi..Lea koştu ve seçmen şapkayı başına geçirdi.Bekledi..Şapka birden bağırdı:
-Hufflepuff...O anda Helen^dan ve diğer Hufflepufflar^dan bir alkış koptu.Lea koşarak arkadaşının yanına gitti ve 10 dakika sonra şölen başladı.Birçok çeşit yemek ve içecek vardı.Lea^nın en güzel ve en keyifli yemeğiydi bu..Gecenin geç saatlerinde şölen son buldu.Lea ve Helen hemen Hufflepuff ortak salanuna koştular.Daha sonra da yatakhaneye..
Yatakhane^de sessizlik vardı.Lea sessizlikten hoşlandığı için hemen tatlı bir rüyaya daldı.Ertesi gün soğuk ve yağışlıydı.Lea kalkmakta güçlük çekse de hemen yeni cübbesini giydi.Ortak salon oldukça kalabalıktı.Lea dört gözle Helen^ı bekliyordu.Kahvaltıya mutlaka onunla inmeliydi.Uzaktan Helen gözüktü.Fakat cübbesini giymemişti..Pijamalarıyla uykulu uykulu geliyordu.Lea şaşkınlıkla:
-Niye giymedin cübbeni Helen??Yoksa bir problem mi var??dedi.Daha sonra Helen halsiz halsiz:
-Kendimi çok kötü hissediyorum.Hastane Kanadına gitsem iyi olacak.Sen kahvaltıya in.Beni bekleme.dedi.Lea ise hemen:
-Öyle şey olmaz.Sen benim ilk arkadaşımsın ve oldukça kıymetlisin.Seni ilk günden yalnız bırakamam.Bende geliyorum…dedi.Hemen arkadaşına destek olarak Hastane Kanadına beraber gittiler.İçerisi bomboştu ve sessizdi.Lea uzaktan Bayan Bolloam^ı gördü ve seslendi:
-Bayan Bolloam..Lütfen yardım edin..Arkadaşım kendisini oldukça halsiz hissediyor..dedi.Bayan Bolloam ise usulca:
-Onu bir süre burada misafir edeceğim canım.Ayrıca senin burada beklemene de müsaade edemem..Lütfen Büyük Salon^a dön ve kahvaltını et.Daha sonra ise ilk günden dersleri sakın kaçırayım deme, dedi ve onu dışarı çıkarttı.Lea umutsuzca binaya doğru yürüdü…

Konu: Geri: Büyük Şölen Cuma Mayıs 23, 2008 2:54 pm

Yui Gia'nın karşısında konuşurken müdüre konuşmaya başlamıştı.Hemen başını o yöne çevirdi;

"Hepiniz buraya yeni bir dönem içintoplandınız.Bu sene her sene olduğu gibi aramızda yeni öğrenciler bulnuyor.Aslına bakarsanız sizin de bildiğiniz gibi ben de çok yeniyim.İsmim Alessandra Angelina Ambrosio...Hogwats'tan mezun olalı çok az bir zaman olmasına rağmen burada müdüre olarak bulunmak gerçekten de gurur verici birşey ve büyük bir sorumluluk.Bildiğiniz gibi Hogwarts günümüzün en büyük ve en iyi cadılık ve büyücülü okullarından biri...İlk olarak bunun için Hogwarts'ın geçmişinden bahsetmek istiyorum...11. yüzyılın en büyük 4 büyücüsü tarafından kurulmuştur.Bu dört büyücü binalara kendi isimlerini vermişlerdir.Godric Gryffindor,Salazar Slytherin,Rowena Ravenclaw ve Helga Hufflepuf...Birkaç yılboyunca uyum içinde,büyü yeteneği olanları bu büyük kalede toplamış ve onarın gelmişmelerini sağlamışlardır.Fakat aralarında anlaşmazlık çıkmıştır.Slytherin öğrenci seçimlerinde titizlik gereği duymuştur ve sadece safkanların kabul edilmesi gerektiğini belirtmiştir.Gryffindor ise cesurların kendi binasında yer almasını,Ravenclaw ise sadece zekilerin kendi binasında bulunmasını istediğini belirtmiştir.İyi kalpli Hufflepuff ise bu ayrımların karşıymış ve büyü yeteneği olan herkese birşeyler öğretmekten yanaymış.Durum böyle olunca Slytherin okulu terketmiş ve diğer üç büyücü de ölmeden önce arkalarında seçmen bir şapka bırakmışladır.Okul kurallarını panolarda bulabilirsiniz.Yasak Orman'a girmenin yasak olduğunu ve girenlerin büyük bir ceza alacağını biliyor olmalısınız...

Hepiniz uzun bir yolculuk geçirdiniz.Yorulmuş ve acıkmış olmalısınız...O zaman şölen başlasın..."

Yui profesörü iyice dinlemişti.Herkezin adı sıra sıra okundu.Profesörden;

"Naetsu Yui Malfoy!"

diye bir ses duyuldu.Yerinden kalkıp şapkaya doğru ilerledi.Koltuğa oturdu ve sapka başına yerleştirildi.Şapkanın yüzü hemen buruşmuştu ve o dşük çenesini açmıştı;

"Hmm..Ne kadar sinsisin böyle.Ama sinsiliğin kadar akıllısın.Zeki ve öfkeli.Hayatımda senin kadar kötü bir kız görmedim.Ukalalığın bu kadarı olur.Seni bir Slytherin'emi yoksa bir Ravenclaw'a mı koysam.Bütün özelliklerin ikisinede uyuyor.Ama Sinsiliğin ağır basıyor anlaşılan.Slytherin!!"

diye bağırmıştı.Slytherin masasından bir çığlık kopmuştu.Yui koltuktan kalkıp masasına doğru ilerledi ve Gia'nın yanına oturdu.

Konu: Geri: Büyük Şölen C.tesi Mayıs 24, 2008 7:20 am

Jiména kafasının üstünde kendi kendine hareket eden dalgalı saçlarına aldırmaksızın etrafını inceliyordu... Az evvel Büyük Salon'a, birinci sınıflar olarak giriş yapmışlardı... Ah! Merlin... İtiraf etmeli miydi? Saon gayet hoştu... Tamam belki o kırmızı Hogwarts treninden etkilenmemişti... Hogsmade Tren İstasyonu'ndan da... Sonra o atsız arabalardan da...

Yalnız gölden geçişleri... Azizler uğruna yapılan bir ritüel gibiydi! Gecenin içinde, tek ışık kaynağı her sandalda bulunan meşalelerdi... Ve Hogwarts! Karşısın da tüm ihtişamıyla yükseliyordu! Güç, dayanıklılık ve azamet! Gölün çıkardığı yorgun mırıltılar yüzlerce yıldır böyle devam ettiğinin bir göstergesiydi...

Buna karşın Jiména ne etkilenmiş ne de büyülenmişti... Sadece merak etmişti... Zaten süreki merak ediyordu! Her şeyi...

Büyük Salonda oldukarı halde diğer öğrenciler yanlarından geçip giderken Jiména bir an için olduğu yerde durup tavana baktı... Yüzen binlerce mumun ışığında gökyüzü dalgalanıyordu tepelerinde! Zifir üstüne yapıştırılmış parlak yıldızlar ve son dördünde ki ay!

Dudağının kenarı hafifçe yukarı kıvrıldı... Evet... Hogwarts'ın çözülecek çok gizemi vardı.

Etrafına bakınca diğer birinci sınıfların çoktan kürsü önünde biriktiklerini gördü.. Üçüzleride oradaydı.. Ve ah, şeyler de... Kaulitzler! Rastalı olanla pek anlaşamamıştı başta ama sonradan daha iyi anlaşmaya başlamıştı... Ve Bill... O da iyi bir çocuktu... Saçlarını nasıl öyle yapıyordu acaba? Her neyse nasılsa Jimmy'nin saçları asla düzene girmeyecekti!

Salonda uğultular ve fısıldaşmalar eşliğinde üçüzlerinin arasına girdi... Pek heyecanlı değildiler... Tıpkı Jimmy gibi...

"Kan çekiyor tabii.."

Derken, rahatlıkla kollarını üçüzlerinin omuzlarına attı:

"Ee... Üçüzler... Nedense ayrılıcaz gibi geliyor! Beni unutmayın tamam mı?"

Dedi, son derece dramatik fakat sahte bir ciddiyetle! Üçlü güerken, acayip bir sessizlik oldu ve anormal bir ses duyuldu... Ritmik, sert...

*Tak, tak, tak, tak...*

Büyük bir sessizlik eşiğinde siyah cüppeli kişiik ki büyük ihtimale Hogwarts müdiresi, konuşmaya başladı... Jiména kesinlikle onu dinlemiyordu... İlgisi, dikkati, her şey dağılmıştı! Kadının siyah cüppesi çok şıktı! Giyim tarzıyla dikkati çekiyordu zaten... Sarı saçları özeni yapılmıştı... Ama bir teslik vardı sanki... Çok gençti! Gerçi babasından bu konu hakkında bir şeyer duymuştu ve tabii ya! Ne ahmaktı! Gelecek Postasında da boy boy resimleri vardı!

Heyecanı gözlerinden okunuyordu... Sonunda okulu ve kendini tanıtmayı bitirdiğinde ortaya Seçmen Şapka ortaya çıktı... Ne kadar da eskiydi!

*Eh... Normal!

Diye düşünürken gözlerini devirdi... Seçmen Şapka bu arada şarkısını söylemiş, Slytherin ve diğer binaları anlatmıştı! Klasik bir birlik beraberlik öğüdü verdikten sonra, ilk isim okundu... Heyecanlı bir tip çıkarken binası söylendi... Büyük sınıfar alkışlar içinde tepinirken Jiména onaylamaz bir bakışla yerinde sekti...

****

Ağırlığını bir ayağından öbürüne verirken hala sıra kendisine gelmemişti! Lanet olası! Açtı, uykusu vardı...Yorulmuştu ve açtı... Ha bir de açtı!

"Acıktım ben!"

Diye üçüzlerine sızlandı... Onların durumu ne derece farklıydı ki?

"L'moné, Jiména Winona!"

İlk olarak L'moné soyadını duyduklarında üçünün başı aynı anda kalktı fakat Jiména kendi adını duyunca başını tekrar öne eğdi! Ufak bir problem vardı.. Biliyordu! Uzun süre sonra bu gece üçüzlerinden baya uzakta uyuyacaktı... ONlardan uzun süre ayrı kalacaktı! Merlin... Değişik bir durum daha vardı... Üçüzler duygusa değillerdi ve aralarında ki bağ sayesinde yalnızlık çakmeyeceklerdi! Bir el onu öne doğru iterken, Jiména arkasına kötü bir bakış attı, Jackie eliyle zafer işareti yapıp tatlı tatlı sırıttı...

Evet işte karşı karşıya gelmişti seçmen şapkayla... Dönüp iskemleye otururken, üçüzlerinin yüzüne, sonra Kaulitz ikizlerine, sonra da Slytherin masasına baktı... Ve kafasına çöken ağırlıkla, bir şey göremez oldu... Koca şapka gözlerini kapamıştı... Bir anda dışarıdan gelen fısıltılar kesildi. Sadece kafasının içinde, tok ve ukala bir ses konuşmaya başladı!

"Hmm... Zekisin, cesursun, kurnaz ve hatta adaletlisin? Ve Merlin sen nesin?"

Jiména ister istemez omzunu silkti... Aslında bunu onun bilmesi daha mantıklı değil miydi?

"Ve bir de ukalasın!"

Jiména bu pörsük şeye cevap vermemekte diretirken şapka tekrar konuştu:

"Beynin çok karmaşık! Kesinlikle SafkanLığı önemli buluyorsun... Ama asıl önemli bulduğun zeka! Yanılıyor muyum? Ve kendini başkalarından üstün görüyorsun... Cesursun! Ama kendini öyle ortaya atmazsın... Aklını kuanırsın! Fazla baş kaldırıyorsun! Bu yaralı değil... Hiç değil!"

Jiména sıkılmaya başlamıştı artık! Gerçekten... Şapkayı alıp yere atası geliyordu!

"SLYHERIN!"

Şapka böğürürken, Jiména halinden memnun, tekrar görüş alanı açımış bir halde ayağa fırladı! Slytherin masasından kopan alkışa gülümsedi ve o yöne doğru koşar adım gitti. Bir kaç kişiyle el sıkışırken, Gryffindor masasından kendisine pis bakışlar atanları gördü ve onlara zafer işareti yapark kıkırdadı... Üçüzleri bie sıradayken onu alkışlıyorlardı! Ortam biraz durulunca, diğerleri de seçildi ve Jiména RavencLaw masasında ki kardeşlerine göz kırparken, Kaulitz'lerle aynı binada olduğu için mutluydu hiç değilse!

Konu: Geri: Büyük Şölen C.tesi Mayıs 24, 2008 10:26 am

Uzun ve sıkıcı bir yolculuğun ardından Hogwarts'a varmışlardı sonunda.Berbat geçen bir yolcukluk,girmek istemediği bir tartışma,yorgunluk ve açlık hissi bile Hogwarts'a ulaşmanın büyüsünü bozabilecek kadar etkili değildi.Nasıl bozabilirdi ki mektup geldiğinden beri rüyalarından hiç çıkmamıştı Hogwarts...

1. sınıflar topluluğu içinde büyük salona doğru hareket etmeye başladı.Etraftaki tablolar ve heryerde büyünün küçükte olsa izleri...Bunlar bile eğlendirmeye ve ilgisini çekmeye yetiyordu Michelle'in...Bir süre sonra kalabalık 1.sınıf topluluğuyla birlikte Büyük Salon'da buldu kendini...Görkemli ve kocaman bir salon...Havada süzülen mumlar ve altındaki bomboş masalar...

Onegmus neredeydi?Ablası da ortalıkta yoktu.Zaten şimdilik ortalıkta olmasını da beklemiyordu.Bütün sene boyunca açılış konuşmasına çalışmıştı.Büyük ihtimalle şu an son tekrarlarını yapıyor olmalıydı...Etrafına baktı.Onegmus'un sarı kafasını buradan görebiliyordu.Evet sarıydı Onegmus'un saçları...İkiz olmalarına rağmen hiç benzemezlerdi birbirlerine...Hem görünüş bakımından hem de kişilik bakımından...Hayata bakış açıları bile farklıydı.Yanındaki de kim öyle?Onegmus'un yanındaki kızı sinsice süzdü.Güzel bir kızdı.Kız arkadaşı olmalıydı...Ne çabuk!...

Gözlerini onlardan uzaklaştırmakta güçlük çekerken herkezin gözlerinin kapıya çevrildiğini farketti.İlk bakışta kim olduğunu anlayamadığı bu güzel bayanın ablası olduğunu anlaması biraz geç oldu.Bu gayet normaldi.Ablasını hiç bu kadar şık ve hoş görmemişti.Aslında hep öyleydi.Fakat bu sefer daha farklıydı.Üzerinde hiç görmediği siyah,şık cüppesi oldukça gösterişliydi.Ve saçları...Tüm bu güzelliğine rağmen heyecanını anlamamak için tam bir ahmak olmak gerekiyordu.Ne kadar bastırmış görünse de bunu anlamak Michelle için pek güç sayılmazdı.

"Hepiniz buraya yeni bir dönem içintoplandınız.Bu sene her sene olduğu gibi aramızda yeni öğrenciler bulnuyor.Aslına bakarsanız sizin de bildiğiniz gibi ben de çok yeniyim.İsmim Alessandra Angelina Ambrosio...Hogwats'tan mezun olalı çok az bir zaman olmasına rağmen burada müdüre olarak bulunmak gerçekten de gurur verici birşey ve büyük bir sorumluluk.Bildiğiniz gibi Hogwarts günümüzün en büyük ve en iyi cadılık ve büyücülü okullarından biri...İlk olarak bunun için Hogwarts'ın geçmişinden bahsetmek istiyorum..."

Ve konuşmaya başlamıştı ablası şimdi...Binlerce hatta milyonlarca dinlediği o sıkıcı konuşma.Aslında sıkıcı sayılmazdı fakat çok dinlediğinden olsa gerek kabak tadı veriyordu.Cümlelerini bitirdikten sonra bir süre yutkunduğunu gören Michelle ister istemez gülümsemeye başlamıştı bile...

"11. yüzyılın en büyük 4 büyücüsü tarafından kurulmuştur.Bu dört büyücü binalara kendi isimlerini vermişlerdir.Godric Gryffindor,Salazar Slytherin,Rowena Ravenclaw ve Helga Hufflepuf...Birkaç yılboyunca uyum içinde,büyü yeteneği olanları bu büyük kalede toplamış ve onarın gelmişmelerini sağlamışlardır.Fakat aralarında anlaşmazlık çıkmıştır.Slytherin öğrenci seçimlerinde titizlik gereği duymuştur ve sadece safkanların kabul edilmesi gerektiğini belirtmiştir.Gryffindor ise cesurların kendi binasında yer almasını,Ravenclaw ise sadece zekilerin kendi binasında bulunmasını istediğini belirtmiştir.İyi kalpli Hufflepuff ise bu ayrımların karşıymış ve büyü yeteneği olan herkese birşeyler öğretmekten yanaymış.Durum böyle olunca Slytherin okulu terketmiş ve diğer üç büyücü de ölmeden önce arkalarında seçmen bir şapka bırakmışladır."

Ve yine o bilindik ses tonuyla bilindik konuşma...Sayesinde Hogwarts tarihini ezberlemişti bile...Hiçilgisini çekmeyen Sihir Tarihi dersinde bu yüzden başarılı olacağını umuyordu.Ablasını görmek için birkaç kişinin arasından sıyrılarak önlere doğru ilerledi...Şimdi olanları daha iyi anlayabiliyordu.Başka bir profesörün elinde gelen eski püskü bir şapka...Seçmen Şapka...Bu seçim vaktinin geldiği anlamına geliyordu.Kalbinin farklı bir şekilde attığını hissedebiliyordu.Ashlee ve Joanna neredeydi?Buralarda biryerlerde olmalıydılar.Şu an onların yanında olmasını çok ama çok isterdi...İlk okunan isimle kendine geldi.

"Onegmus O. Ambrosio"

İkizi...Onun Gryffindor istediğini çok çok iyi biliyordu.Fakat o cesarete sahip miydi?Tabi ki sahipti.Başka nereye seçilebilirdi ki zaten...Tahmin ettiği gibi de olmuştu.Onegmus Gryffindor'a seçilmişti.Ve sonra yanındaki kızda...

Tanımadığı fakat soyadları tanıdık gelen birçok kişinin binalarının seçilmesini büyük zevkle izledi.Oldukça eğlenceli görünmesine rağmen çindeki heyecan farklı bir duygu yaratıyordu.Şapkanın altına giren kafaların etrafa gülümseyerek baktıkları söylenemezdi.Hepsi aynı şekilde aynı heyecanla bakıyordu.

"Michelle Ann Ambrosio!.." ablasının sesiyle birlikte birden düşüncelerinden sıyrıldı.Heyecanından olsa gerek hafif rengi atmış bir şekilde şapkaya doğru ilerledi.Ablasının ona gülümseyen gözleri bile içine ısıtmaya yetmiyordu.Kafasına geçirilen şapka heyecanını iyice arttırmıştı.Şimdi diğerlerini daha iyi anlayabiliyordu.

"Hmm...Cesursun!Hem de azımsanılacak seviyede değil...Seni Gryffindor'a mı koymalıyım.Adalette görüyorum.Evet sanırım Hufflepuff'a koymalıyım...Hey sen niye ablan gibi değilsin ki..."

Ne saçmalıyordu bu şapka...Hufflepuff mı hayır hayır bunu istemezdi.

"Seni aptal şapka..." diye mırıldandı çok sessiz bir şekilde...Kalibinin hızı daha da artmış ve içinde çok daha farklı duygular belirmişti.

"Asi...Hemde çok.Bir dakika bir dakika sen çok zekisin...Çok çok zeki...Sınır tanımayan bir zeka..." dedi seçmen şapka...

"Demek anladın..."dedi sessizce yeniden.Biraz daha kendine gelmiş ve içinde sevinç kırıntıları hissetmeye başlamıştı.Sonunda seçmen şapka mantıklı şeyler söylemeye başlamıştı.Evet evet kesinlikle istediği bina Ravenclaw'du.

"Evet!Buldum...RAVENCLAW!"diye bağırdı şapka.Sonunda bitmişti.İstediği binaya yerleşmişti.Sevinçle şapkayı çıkardı ve ablasına gülümsedi.Ablasının onaylar bir şekilde göz atmasıyla birlikte alkışlar içinde Ravenclaw masasına doğru ilerledi.Fakat hala Ashlee ve Joanna'yı göremiyordu.

Kısa bir süre sonra tüm öğrenciler binlarına yerleştirildi ve ablasının o bilindik sesi salonda yeniden yankılandı.

"Okul kurallarını panolarda bulabilirsiniz.Yasak Orman'a girmenin yasak olduğunu ve girenlerin büyük bir ceza alacağını biliyor olmalısınız...

Hepiniz uzun bir yolculuk geçirdiniz.Yorulmuş ve acıkmış olmalısınız...O zaman şölen başlasın..."

Yoktan beliren binbir çeşit yiyecekler keyfini iyice yerine getirmişti.Karının daha fazla guruldamasını istemezcesine yiyeceklerden büyük iştahla atıştırmaya başladı.

Konu: Geri: Büyük Şölen C.tesi Mayıs 24, 2008 11:34 am

Uzun ve eğlenceli yolculuk son bulmuştu.Ash oldukça yorgundu fakat hiçbir şey burda olmanın heyecanını bozamazdı.
Tren boyunca beraber olduğu arkadaşları Michelle ve Venessa'yı gözleriyle kalabalığın arasında aradı,fakat bulamadı.
Tüm öğrenciler büyük salonda toplanmıştı bile.Büyük sınıfların rahatlığı,küçük sınıfların ürkekliği gözlerden kaçmıyordu.
Ash hemen kendisine 1.sınıfların arasında bir yer edindi,ve beklemeye başladı.
Etrafını inceliyordu.O sırada herkesin kapıyo doğru baktığını farketti.
'' Bu gelen de kim ? '' diye düşünürken kapıdan geleni gördü.
Bu Angelinaydı.Angelina ..
En yakın arkadaşının ablası ve abisinin eski sevgilisi ..
Ne kadar da güzel görünüyordu öyle.Ne kadar tatlı.
Bir kez daha üzüldü abisiyle ayrılmalarına,oysa ne kadar da yakısıyorlardı birbirlerine.
Ash Angelina'ya hafifçe gülümsedi.Angelina buna cevap verdi.Anlasılan Ash'ı burda görmek onu mutlu etmişti.
Angelina konuşma yapmak için kürsüye çıktığında herkes onu dinlemeye başladı.

"Hepiniz buraya yeni bir dönem içintoplandınız.Bu sene her sene olduğu gibi aramızda yeni öğrenciler bulnuyor.Aslına bakarsanız sizin de bildiğiniz gibi ben de çok yeniyim.İsmim Alessandra Angelina Ambrosio...Hogwats'tan mezun olalı çok az bir zaman olmasına rağmen burada müdüre olarak bulunmak gerçekten de gurur verici birşey ve büyük bir sorumluluk.Bildiğiniz gibi Hogwarts günümüzün en büyük ve en iyi cadılık ve büyücülü okullarından biri...İlk olarak bunun için Hogwarts'ın geçmişinden bahsetmek istiyorum..."

Ash'ın Angelina'ya olan hayranlığı bir kez daha arttı.Ne kadar da rahat görünüyordu.Hogwarts da ki ilk yılında,Angelinanın müdür olması Ash için oldukça büyük bir şanstı.
Bu arada en yakın arkadaşları Venessa ve Michelle'yı gördü.
Michelle büyük bir gururla ablasını dinliyordu.Ve devam etti :

"11. yüzyılın en büyük 4 büyücüsü tarafından kurulmuştur.Bu dört büyücü binalara kendi isimlerini vermişlerdir.Godric Gryffindor,Salazar Slytherin,Rowena Ravenclaw ve Helga Hufflepuf...Birkaç yılboyunca uyum içinde,büyü yeteneği olanları bu büyük kalede toplamış ve onarın gelmişmelerini sağlamışlardır.Fakat aralarında anlaşmazlık çıkmıştır.Slytherin öğrenci seçimlerinde titizlik gereği duymuştur ve sadece safkanların kabul edilmesi gerektiğini belirtmiştir.Gryffindor ise cesurların kendi binasında yer almasını,Ravenclaw ise sadece zekilerin kendi binasında bulunmasını istediğini belirtmiştir.İyi kalpli Hufflepuff ise bu ayrımların karşıymış ve büyü yeteneği olan herkese birşeyler öğretmekten yanaymış.Durum böyle olunca Slytherin okulu terketmiş ve diğer üç büyücü de ölmeden önce arkalarında seçmen bir şapka bırakmışladır."

Ve seçmen şapka artık görevini yapmaya hazırlanıyordu.
Aslında Ash hangi binaya gideceğini hiç düşünmemişti.Tek istediği dostlarıyla aynı binada olmaktı.
Ama yinede içinden geçen bir şeyler vardı.Ravenclaw..
Sırayla öğrenciler çıkmaya başladı.Ash gittikçe heycanlanıyordu.
Düşünceler arasında dalan Ashlee seçmen şapkaya Michelle'nin çağrıldığını duyunca pür dikkat izlemeye başladı.
Uzunca bir karar verme sırasından sorna Ravenclaw dedi secmen şapka.
Ashın Ravenclaw istediği iyice artmaya başlamıştı.
O sırada kendi adını duydu.Evet,evet.. Angelina gülümseyen gözlerle onu çağırıyordu.
Ash yerinde kalktı.Titriyordu.Oturdu ,seçmen şapkayı kafasına geçirilince heycanı biraz olsun azaldı. Seçmen şapka :

Anlaşılan kafan karısık..Aslında benimde.
Hufflepuff için fazla sinsi değil misin ?
Ya Slyterin,yok hayır,bunu yapamam.
Ya Ravenclaw ?

Ash :
'Evet,evet' diye fısıldadı.

Evet evet,sen oldukça zekisin.Aynı abin gibi..
RAVENCLAW !

Ash yerinden sıçradı çok mutluydu.Ravenclaw masasına baktı.Herkes alkıslıyordu.Michelle ayağa kalkmıştı.Evet yine ayrılmamışlardı işte ..
Angelina'da oldukça kuvettli alkışlıyordu.
Ash büyük bir mutlulukla yerine doğru ilerledi.Mutluydu.
İstediği bina da dostlarının yanındaydı.

Konu: Geri: Büyük Şölen Paz Mayıs 25, 2008 2:18 pm

Çok güzel bir gündü her şey mükkemmel ilerliyordu..Diana da çok mutluydu çünkü sonunda Hogwarts açılmştı..İşte koskaca bir dönem başlamış bulunmaktaydı.Üstüne cübbesini giyinmişti..Bütün öğreciler sıraya girmişlerdi..Herkes sırayla seçmen şapkayı kafasına takıyor ve binasını belirliyordu..Diana Slytherin'i istiyordu.Ama soyunda pek fazla Slytherin'li yoktu,belki bir mucize olur diye geçiriyordu içinden.Diana mucizelere her zaman inanırdı..Derken,sıra ona gelmişti..İsmi söylendiğnde daha da bir garip olmuştu sanki..Yavaş adımlarla oraya doğru ilerliyordu,b
r yandan da içinden kendi kendine,

"Sakin olmalısın canım sen cesursun"

diye geçiriyordu..İşte oraya gelmişti,herkesin gözü Diana'ya doğru çevrili bir şekilde onu izliyordu..Dianan sandalyeye oturdu..Ve kafasına şeçmen şapkayı yerleştirdiler..İşte o an,binasının belirlendiği an..Çok heyecanlıydı..

"Hm...neresi acaba..hmm...Hufflepuff!!"

dedi seçmen şapka yüksek bir ses tonuyla..Hatta en sondaki 'Hufflepuff' kelimesini daha da bir bastırmıştı..Diana'nın içi birazda olsa rahatlamıştı en azından binası belirlenmişti.Herkes alkışladı,ve sandalyeden kalkıp Hufflepuff masasına doğru ilerledi..

Konu: Geri: Büyük Şölen Ptsi Mayıs 26, 2008 1:48 am

Joanna büyük şölende henüz 1.sınıf olmanın verdiği çekingenlikle bekliyordu. Okul Müdiresi oldukça hoş ve tatlı bir kadına benziyordu. Konuşması, hal ve hareketleri kesinlikle mükemmeldi. Vanessa henüz tanışmadığı bu kadına şimdiden ısınmıştı. Uzun ve sıkıcılığa kayan bir yolculuk geçirmişti Joa... Hatta yolculuk boyunca birkaç kes konuşmuş bunun haricinde etrafı izlemiş veya kitap okumuştu. Zaten içindeki Hogwarts'a başlama, hangi binaya seçilme gibi sorular veya bazen cümleler onu kuşattığından dolayı yolculuğa pek önem verememişti. Büyük salona vardığında onun muhteşem bir şekilde döşenmiş hali Vanessa'yı çok etkilemişti. İçeride oturan kiminin üzerinde kırmızı kimininkinde yeşil olan cüppeler Vanessa'dan büyük olan sınıfların üzerindeki yerlerini almıştı. Vanessa'nın içeriye girdiğinde dikkatini çeken dizayn'dan sonra gözü Ravenclaw masasına gitmiş ve oraya seçilebilmeyi dilemiş, orada oturan öğrencilere hayran hayran bakmıştı. Joa'nın tahmin ettiği gibi uzun bir konuşma onları bekliyordu anlaşılan...

Hepiniz buraya yeni bir dönem içintoplandınız.Bu sene her sene olduğu gibi aramızda yeni öğrenciler bulnuyor.Aslına bakarsanız sizin de bildiğiniz gibi ben de çok yeniyim.İsmim Alessandra Angelina Ambrosio...Hogwats'tan mezun olalı çok az bir zaman olmasına rağmen burada müdüre olarak bulunmak gerçekten de gurur verici birşey ve büyük bir sorumluluk.Bildiğiniz gibi Hogwarts günümüzün en büyük ve en iyi cadılık ve büyücülü okullarından biri...İlk olarak bunun için Hogwarts'ın geçmişinden bahsetmek istiyorum..." dedi ve yutkundu genç bayan..

Vanessa konuşmayı dinlememiş etrafa bakınmayı yeğlemişti. Daha tanışmasada kanı ısındığı bu kadını sevsede konuşması pek ilgi çekici gelmemiş gibiydi. Kendi gibi dinlemeyen birkaç kişiyi daha görünce Joa'nın içi rahatlamıştı. Konuşmanın sonundaki son cümleyi duymuş etrafı gözlemeyi bırakıp sadece meraktan konuşmayı dinlemeye katılmıştı.

11. yüzyılın en büyük 4 büyücüsü tarafından kurulmuştur.Bu dört büyücü binalara kendi isimlerini vermişlerdir.Godric Gryffindor,Salazar Slytherin,Rowena Ravenclaw ve Helga Hufflepuf...Birkaç yılboyunca uyum içinde,büyü yeteneği olanları bu büyük kalede toplamış ve onarın gelmişmelerini sağlamışlardır.Fakat aralarında anlaşmazlık çıkmıştır.Slytherin öğrenci seçimlerinde titizlik gereği duymuştur ve sadece safkanların kabul edilmesi gerektiğini belirtmiştir.Gryffindor ise cesurların kendi binasında yer almasını,Ravenclaw ise sadece zekilerin kendi binasında bulunmasını istediğini belirtmiştir.İyi kalpli Hufflepuff ise bu ayrımların karşıymış ve büyü yeteneği olan herkese birşeyler öğretmekten yanaymış.Durum böyle olunca Slytherin okulu terketmiş ve diğer üç büyücü de ölmeden önce arkalarında seçmen bir şapka bırakmışladır.

Joa bu konuşmayla beraber kesinlikle Ravenclaw'da olmak istediğini anlamıştı. Minnettar gözlerle bayana baktı. Heyecanlı dakikaler gelmeye başlamıştı. Seçmen şapkaya oturacak ilk öğrencinin ismi okunmuş çocuk heyecanlı bir şekilde sandalyeye oturmuştu. Vanessa soluğunu kesmiş pür dikkat seçmen şapkaya odaklanmıştı. Salonda'da Ravenclaw'lar, Gryffindor'lar ve Hufflepuff'ların sesleri yankılanıyordu. Ravenclaw'ları yine hayran hayran izlerken Vanessa'nın ismi okunmuştu. Durduğu yerden heyecanlı adımlarla sıyrıldı. Herkesin önünde sandalyeye oturdu. Seçmen şapka yavaşça başına yerleştirildiğinde Joa nefes alamadığı zannetmişti.

- Hmm... Miss Malfoy oldukça sinsisiniz... Ama çalışmayı seviyorsunuz.. Sinsiliğinizi kıvrak bir zekayla birleştirerek harika şeyler yapabilirsin... Evet kararımı verdim bir Slytherin'li için fazla çalışkan RAVENCLAW!!

Vanessa'nın yüzüne kocaman bir gülümseme yerleşmişti işte.. Sevindiğini belli etmek amacıyla seçmen şapkanın yanından ayrılırken teşekkürler dedi fısıltıyla... Daha sonra kendini alkışayan Ravenclaw'lıların yanına doğru yürüdü. Siyah saçlı, siyah gözlü oldukça hoş bir kızın yanına oturarak bina belirlenenleri izlemeye başladı.

Konu: Geri: Büyük Şölen Çarş. Mayıs 28, 2008 11:39 am

Sly öyle saf saf profesörün konuşmasını bekliyordu.Sonunda profesör ağzını açmıştı.İşte o uzun cümleler.Bitmezdide bu şimdi;

"Hepiniz buraya yeni bir dönem içintoplandınız.Bu sene her sene olduğu gibi aramızda yeni öğrenciler bulnuyor.Aslına bakarsanız sizin de bildiğiniz gibi ben de çok yeniyim.İsmim Alessandra Angelina Ambrosio...Hogwats'tan mezun olalı çok az bir zaman olmasına rağmen burada müdüre olarak bulunmak gerçekten de gurur verici birşey ve büyük bir sorumluluk.Bildiğiniz gibi Hogwarts günümüzün en büyük ve en iyi cadılık ve büyücülü okullarından biri...İlk olarak bunun için Hogwarts'ın geçmişinden bahsetmek istiyorum...11. yüzyılın en büyük 4 büyücüsü tarafından kurulmuştur.Bu dört büyücü binalara kendi isimlerini vermişlerdir.Godric Gryffindor,Salazar Slytherin,Rowena Ravenclaw ve Helga Hufflepuf...Birkaç yılboyunca uyum içinde,büyü yeteneği olanları bu büyük kalede toplamış ve onarın gelmişmelerini sağlamışlardır.Fakat aralarında anlaşmazlık çıkmıştır.Slytherin öğrenci seçimlerinde titizlik gereği duymuştur ve sadece safkanların kabul edilmesi gerektiğini belirtmiştir.Gryffindor ise cesurların kendi binasında yer almasını,Ravenclaw ise sadece zekilerin kendi binasında bulunmasını istediğini belirtmiştir.İyi kalpli Hufflepuff ise bu ayrımların karşıymış ve büyü yeteneği olan herkese birşeyler öğretmekten yanaymış.Durum böyle olunca Slytherin okulu terketmiş ve diğer üç büyücü de ölmeden önce arkalarında seçmen bir şapka bırakmışladır.Okul kurallarını panolarda bulabilirsiniz.Yasak Orman'a girmenin yasak olduğunu ve girenlerin büyük bir ceza alacağını biliyor olmalısınız...Hepiniz uzun bir yolculuk geçirdiniz.Yorulmuş ve acıkmış olmalısınız...O zaman şölen başlasın..."

Sly'den önce yaklaşık ondört onbeş kişi çıkmıştı.Profesör yüksek bir sesle;

"Slytha Sophié Emilié Héimchéin!"

diye bağırdı.Sly hızlı bir şekilde koltuğa oturdu.o eski Seçmen şapka başına konuldu.O uyuz geveze şapka şimdi konuşmaya başlamıştı;

"Hmm..Sinsisin.Ukalalıkta üstüne yok bile denebilir.Ama bu kadarda zeki olunmaz.Seni bir kere Gryffindor'dan ve Hufflepuff'dan eledim.Şimdi geldi Ravenclaw veya Slytherin'e.Sinsi,ukala,şımarık ve zeki bir kızsın.Hmm..Benim için gerçektende zor bir karar olacak ama..SLYTHERİN!!"

diye bağırmıştı.Aniden Slytherin masasından bir çığlık kopmuştu.Sly hızlı bir şekilde o şapkadan kurtulup masasına doğru ilerledi.Büyün Slytherin'liler heralde kızıl saçlarına bakıyordu.Boş bir yer bulup oturdu.