CatlakKazan
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


Hogwarts Cadılık ve Büyücülük Okulu
 
AnasayfaPortailAramaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Karanlık Sanatlara Karşı Savunma 2. Dersi

Aşağa gitmek 
+2
Arya K. Thrysta
Galiena Joscelin Rymond
6 posters
YazarMesaj
Misafir
Misafir




Karanlık Sanatlara Karşı Savunma 2. Dersi Empty
MesajKonu: Karanlık Sanatlara Karşı Savunma 2. Dersi   Karanlık Sanatlara Karşı Savunma 2. Dersi I_icon_minitimePtsi Haz. 09, 2008 8:37 am

Güneşin yeni yeni ağırdığın sabahın kör vaktinde kan ter içinde kalmış halde uyanan David, rüyasında -hatta kabus demek daha mantıklı olur- ailesinin seherbazlar tarafından öldürüldüğünü görmüştü. Neden kan ter içindeydi ki? Böyle bir şeyi kim yapabilir, buna kim cüret edebilir ki? "Rüya işte!" diye fısıltıyla söylenerek üzerindeki pikeyi kaldırdı ve yatağından kalktı. Bugün yağmurlu gibiydi hava. Kapanık, rüzgarlı ve hafif soğuk... Kısacası ürkütücü bir karanlık sanatlara karşı savunma dersi öğrencileri bekliyordu.Yüzünde hafif bir gülümsemeyle hazırlanmaya başladı, aslında sabah dersi yoktu; ama yapacak bir şey bulamıyordu, en iyi kalkmaktı. Hazırlandı ve Büyük Salon'a çıktı, kalabalığa bakılırsa sabah dersi olan bir sürü öğrenci vardı. Asaletine asalet katan siyah pelerini yere sürülerek profesörler masasına doğru yürüdü, tüm profesörlere 'Günaydın' diyerek yemek yemee koyuldu. Hafif bir atıştırmanın ardından Büyük Salon'dan ayrılan David, ne yapacağını düşünürken Slytherin Ortak Salon'una uğraması gerektiğini düşündüren bir his belirdi içinden.

Yapacak bir şeyi olmadığı için aninden gelen bu duyguya kapıldı ve Slytherin Ortak Salon'una indi. Zindanların bu kapalı havada daha da karanlık olması gerçekten etkileyiciydi. Ortak Salon'un içine girdiğinde siyah taşlarla kaplı uzun koridorun bulunduğu yerde öğrenci birikimi gördü. Orta oyunun andıran bir görüntü oluşturmuşlardı, sanki ortada birileri... "Burada neler oluyor?! *James! *Josh! Bu düello da ne böyle?! İkinizde cezalısınız, mazeret kabul etmiyorum! Beni takip edin odama gidiyoruz!" diye söylendi ve arkasını dönüp odasının yolunu tuttu. Arkasından gelen iki çocuk, hala birbirlerini yiyor, suçu birbirlerinin üzerine atıyordu. "Ses çıkarmanızı söylediğimi zannetmiyorum!" diye kükredi arkasını dönüp ve nihayet odasına varmışlardı. Kapısını açtı, içeri zifiri karanlıktı. Tüm perdeler kapalıydı, içeriye hiç bir ışık süzmesi sızamazdı. Önündeki gaz lamabasını yaktı ve iki çocuğa içeri girmelerini söyledi, ürkekçe içeriye giren iki çocuğun korktuğu çok belliydi. Önündeki tabureye oturmalarını işaret etti ve: "Siz nasıl Slytherin'lisiniz! Aynı tarafta olmanız gerekirken siz kalkmış düello ediyorsunuz! Dua edinki Slytherin'lisiniz, yoksa daha feci bir ceza verirdim!Tüm bu odayı temizleyeceksiniz, başınızda ben varken!" dedi. Aradan birkaç saat geçti. Oda gerçekten tertemiz olmuştu. Alaylıca gülen David, iki çocuğu kapı dışarı edip ardından dersliğine gitti. İçerisi dolmuştu bile.

"Anlaşılan beklettim! Hemen başlayalım o zaman! Geçen ders size asalarınızı getirin demiştim, getirmeyen yoktur umarım. Varsa..." dedi, tek kaşını kaldırdı, bir çocuğun eli havadaydı, anlaşılan asasını getirmemişti. David henüz bir şey demeden koşar adımla sınıftan ayrılan çocuk, sanki cisimlenmiş gibi aynı hızla geri döndü. "Korku işte!" dedi David alayla gülümseyerek ve derse başladı.

"Böcürtler! Size asanızı getirin demeseydim bu dersi de bilgi içerikli işleyecektim; ama dediğim için tersten gideceğiz. İşte, şu arkamdaki dolabın içinde bir böcürt var. Böcürt nedir peki? En korktuğunuz şeye dönüşen sihirli yaratık. Böcürtleri koktuğunuz şeye dönüşmesini engellemek için Riddiculus büyüsü kullanılır. Bu büyü, böcürtü kısa süreliğini yok eder. Teorik bilginiz bu ders için yeterli olacaktır, bir dahaki derse uzun uzun işleyeceğiz. Şimdi ben denemesini yapacağım böylece siz öğreneceksiniz."

dedi ve arkasındaki dolaba yöneldi. Dolabın kapağını açtı, dışarı fırlayan böcürt, bir anda üstü başı yırtık, perişan kendisine dönüşmüştü. Evet, kendisinin perişan olması en korktuğu şeydi. "Riddiculus!" dedi ve böcürtü dolabına geri soktu. Ciddi bir tavırla devam etti: "İşte böyle, sıraya girin ve başlayın!" dedi, tüm öğrenciler sıra oluşturdu. Hepsi büyüde çok istekli ve yetenekli gibi görünüyordu; ama aralarında ufak tefek hataları olanlar da yok değildi. Onlara asayı tutmayı ve hareketi gösteriyor, büyü uyguladıklarında içinde bir sevinç hüzmesi oluşuyordu. Kısa süre içinde istekli öğrencilerin hepsi büyüyü uygulayabilmişti. Oturduğu sandalyeden ayağa kalkan David, konuşmaya başladı: "Çok iyiydiniz, gerçi kolay bir büyüydü; ama olsun! Ödeviniz böcürtler hakkında araştırma yapmak! Çıkabilirsiniz!" dedi ve sınıfın boşalmasıyla dersliği terk etti.

* NPC karakter
__________________________________

Out: Ders 15 Haziran erken saatlerde bitecektir, ödev süresi de! Ona göre ayarlayın kendinizi!
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Galiena Joscelin Rymond

Galiena Joscelin Rymond


Mesaj Sayısı : 165
Savaş Tarafı : Z.A.Y
Rp Partneri : ARANIYOR!!!!!!!
Kayıt tarihi : 01/05/08

Karanlık Sanatlara Karşı Savunma 2. Dersi Empty
MesajKonu: Geri: Karanlık Sanatlara Karşı Savunma 2. Dersi   Karanlık Sanatlara Karşı Savunma 2. Dersi I_icon_minitimePtsi Haz. 09, 2008 9:25 am



1 hafta henüz geçmişti ki 2. KSKS Dersi gelmişti bile. Geçen hafta dersleri zaten tanışma-kaynaşma ile geçtiği için bugün ilk dersleri sayılabilirdi. Pat geçen hafta ki derslerinde Profesörün bir Slytherin’li olabileceğini düşünmüştü. Gene aklına takılmıştı ama umursamadı. Kahvaltıda güzel şeyler vardı ama Pat’in her zaman olduğu gibi gene iştahı yoktu. Sessizce masadan kalktı ve ortak salonun yolunu tuttu. İlk ders yani KSKS’nin kitaplarını alacaktı. Ortak salonda Draco’yu Jiequeen’in eşyalarını karıştırırken görünce hiddetle:


- Sen ne hakla Jie’nin eşyalarını karıştırıyorsun pislik?

- Onun eşyalarını karıştırdığımı kim söylemiş?

- Eee.. Ne yapıyorsun o zaman?

- Şey..Ee.Bende ki-kitaplarını istedi onları götürüyorum dedi ve elinde salkıdığı bir şeyle ortak salondan fırladı. Pat arkasından ona kin dolu gözlerle baktı ama bir anlamı olmadığını anlayınca kitaplarını aldı ve dışarı çıktı. Bir yandan da söylenip duruyordu. Tadı oldum olası kaçmıştı işte. Nefretle koridorda gülüşen Gryffindorlulara baktı. Onlar ise sadece kaçmakla yetindi. Aritmansi sınıfının önünde Jie’yi görünce:

- Jie..Sen Draco’dan bir eşyanı istedin mi?

- Hayır…Ondan hiçbir şey istemeyeceğimi bilirsin. Ne oldu?

- Ortak Salon’da senin eşyalarını karıştırırken gördüm ve bana senin ondan bir şey istediğini söyledi. Elinde de sakladığı bir şey vardı..

- Olamaz….Hayır yha.. Pat tam ağzını açmıştı ki konuşmasına zaman bile olmadan Jie fırlamıştı. Ne olduğunu merak etmişti. Ama derse giremeyeceğinden emindi. Çünkü profesör gelmişti. Pat içeri girdiği anda ön sıralardan birine oturdu ve kitaplarını açtı.O anda profesör konuşmaya başladı. Yüzündeki ifade değişmişti. Oldukça yakışıklı biri olan profesör şimdi biraz ciddi biraz alaycı bir yüzle bakıyordu öğrencilere. Sonra konuşmaya başladı:.

"Anlaşılan beklettim! Hemen başlayalım o zaman! Geçen ders size asalarınızı getirin demiştim, getirmeyen yoktur umarım. Varsa..."demişti ki bir çocuk elini kaldırdı. Demek ki asasını getirmemişti. Profesör daha ağzını açmadan çocuk sınıftan bir anda fırlayıp asasını alıp gelmişti. O anda profesör alaycı bakışlarla bir şeyler mırıldandı ve alayla karışık gülümsedi. Sonra derse başlayacaklarını anlayınca Pat kendini düzeltti ve profesör konuşmaya başladı:

Böcürtler! Size asanızı getirin demeseydim bu dersi de bilgi içerikli işleyecektim; ama dediğim için tersten gideceğiz. İşte, şu arkamdaki dolabın içinde bir böcürt var. Böcürt nedir peki? En korktuğunuz şeye dönüşen sihirli yaratık. Böcürtleri koktuğunuz şeye dönüşmesini engellemek için Riddiculus büyüsü kullanılır. Bu büyü, böcürtü kısa süreliğini yok eder. Teorik bilginiz bu ders için yeterli olacaktır, bir dahaki derse uzun uzun işleyeceğiz. Şimdi ben denemesini yapacağım böylece siz öğreneceksiniz." Dedi. Sonra arkasındaki dolaba yöneldi ve dolabın kapağını açtı. Biranda üstü başı yırtık perişan haldeki 4 böcürt çıktı ortaya. Demek ki profesörün en korktuğu şey perişan olmaktı. Pat hafifçe gülmüştü. Ama profesörün kendine baktığını görünce sustu ve arkasına dayandı. “Riddiculus” dedi ve böcürtü geri dolaba soktu. Sonra:

İşte böyle, sıraya girin ve başlayın!" dedi. Bütün herkes sıraya girdi ve denemeye başladı. Pat en çok neden korktuğunu düşündüğünde aklına 7 metre boyunda bir dev geldi. Ürkütücüydü. Devlerin tehlikeli oldukları bilinirdi. Sıra Pat’e geldiğinde “Riddiculus” diye bağırdı ve tam karşısında ki böcürt bir deve dönüştü. Sonra profesöre bücürtü eski haline çevirdi ve dolaba soktu.Sonra:

-Çok iyiydiniz, gerçi kolay bir büyüydü; ama olsun! Ödeviniz böcürtler hakkında araştırma yapmak! Çıkabilirsiniz!"dedi ve bütün öğrenciler sınıfı boşalttı.
[/i]

PROFESÖR= BENZETME VE BETİMLEME YÖNÜNDEN YİNE EKSİK, YAZI TİPİ HOŞUMA GİTMEDİ. +10 PUAN!
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Arya K. Thrysta

Arya K. Thrysta


Mesaj Sayısı : 61
Yaş : 32
Savaş Tarafı : Zümrüdüanka Yoldaşlığı
Mezun Olduğu Bina : Gryffindor Öğrencisi
Rp Partneri : Öyle şeylerle uğraşacak vakti yok
Kayıt tarihi : 31/05/08

Karanlık Sanatlara Karşı Savunma 2. Dersi Empty
MesajKonu: Geri: Karanlık Sanatlara Karşı Savunma 2. Dersi   Karanlık Sanatlara Karşı Savunma 2. Dersi I_icon_minitimePtsi Haz. 09, 2008 10:31 am

Arya sabah uyandığında çok yorgundu çünkü bütün akşamını kardeşi Aiedial ile ilgilenerek geçirmişti. Kardeşinin revire gitmeme ısrarını bir türlü anlayamıyordu. Yatağında doğruldu, kasvetli bir gündü. Etrafta bulutların arasından sızan küçük güneş ışıkları da olmasa akşamüzeri sanılabilirdi. Arya kalktı, kolunu yokladı. Kehanet dersine giderken incinen kolu biraz daha iyi gibi gelmişti ona. Derslerden vakit bulup da gidememişti ki… Bu gün vakti olursa gidecekti. Ders programına baktı, bu gün Karanlık Sanatlara Karşı Savunma dersinden önce dersleri yoktu. Ders de öğleye yakın bir vakitteydi zaten.

Üstünü giyindi, önce Aiedial’e sonra da Yawe’ye baktı. Yawe’de çok yorulmuştu dün akşam. Aiedial ise yine baygınmış gibi yatıyordu. İç çekti Arya… Aiedial neden bu kadar inatçıydı ki sanki. Gerçi sebebi belliydi, aynı babalarına benziyordu o. Babaları… Bazı huyları aynı onun gibiydi konuşması, imaları, inatçılığı, bazen hafif sorumsuzluğu…

Bunları düşünürken ortak salona inmişti. Önce biraz orada oturmak ve hazır kimse yokken bu sessizlikten faydalanıp ders çalışmak istiyordu. Tam eline kitaplarını almıştı ki içeriye iki kişi girdi. Birbirleriyle tartışıyor gibi bir halleri vardı. Arya ne olduğunu anlayamadan kendini tartışmanın ortasında bulmuştu. İlk önce şaşırdı, ne yapmalıydı? Sonra oradan çıkması gerektiğini düşündü.

Zaten revire gitmeliydi ve bunu hemen yaparsa daha iyi olacaktı. Ortak salondan çıktı, parolalarını koruyan portreye selam verdi ve doğruca revire yöneldi. Koridorlar kalabalıktı, çoğu sınıfın sabah dersi vardı. Koridorlar havanın kasvetli olmasıyla daha bir gizem dolu, daha bir etkileyici olmuşlardı. Meşaleler gündüz olmasına rağmen yakılmıştı.

Revirden çıktığında çok olmamıştı ama ders saatine az kalmıştı. Bu nedenle adımlarını hızlandırdı ve doğruca Karanlık Sanatlara Karşı Savunma dersliğine yöneldi. Eğer koridorlar bu kadar karanlıksa, kim bilir Karanlık Sanatlara Karşı Savunma Dersliği nasıl olacaktı. Arya saatine baktı ve adımlarını iyice hızlandırdı. Ne olursa olsun geç kalmamalıydı. Bu dersi kaçıramazdı.

Merdivenleri üçer beşer çıkıyordu ve o halde biraz garip göründüğünden emindi. Hızlıca döndü, bir kat daha çıkmalıydı ama o sırada…

Çantası dönüşünün hızıyla merdivenin yanındaki heykelin bir yerine takılmıştı ve Arya da onu çekince bütün kitapları yere saçılmıştı. “Off! Hay aksi” dedi ve dökülen kitapları toplamaya başladı. Gelip geçenler ona biraz garip bakıyordu. Arya sinirlenmişti ve ne yani, ne var, sadece çantam yırtıldı diye düşünüyordu ama kendi haline de şaşıyordu. Nasıl bu kadar dikkatsiz olabilmişti ki? Eşyalarını topladı, kitaplarını da kucağına aldı ve hızlıca çıkmaya başladı merdivenlerden.

Nihayet sınıfa varmıştı. Saatine baktı, profesör henüz gelmiş olamazdı. Kapıyı yavaşça açtı ve… Sınıf bomboştu. Bir an afalladı Arya. Saatine baktı, ders saatiydi ve kimse yoktu. Acaba ders bitti de benim mi haberim olmadı diye düşünüp ders programına baktı. Hayır, zamanında gelmişti. Saatim düştüğümde bozulmuş olmalı diye geçirdi içinden. Sınıfa girdi ve oturdu. Tahmin ettiği gibi sınıf oldukça kasvetliydi. Eşyalarını hazırladı, bu sırada kolunu yokladı Kolu şimdi daha iyiydi ve akşama bir şeyi kalmayacaktı.

Bir süre sonra sınıf doldu ve biraz gecikmeyle de olsa profesör geldi ve girer girmez
"Anlaşılan beklettim! Hemen başlayalım o zaman! Geçen ders size asalarınızı getirin demiştim, getirmeyen yoktur umarım. Varsa..." dedi, tek kaşını kaldırdı ve sınıfı gözleriyle taramaya başladı profesör. Bu sırada sınıftan birinin eli havaya kalktı ve profesör bir şey demeden sınıftan çıktı. Fakat sonra çok daha hızlı bir biçimde geri döndü.

"Korku işte!" dedi profesör Malfoy alayı bir şekilde gülümserken

"Böcürtler! Size asanızı getirin demeseydim bu dersi de bilgi içerikli işleyecektim; ama dediğim için tersten gideceğiz. İşte, şu arkamdaki dolabın içinde bir böcürt var. Böcürt nedir peki? En korktuğunuz şeye dönüşen sihirli yaratık. Böcürtleri koktuğunuz şeye dönüşmesini engellemek için Riddiculus büyüsü kullanılır. Bu büyü, böcürtü kısa süreliğini yok eder. Teorik bilginiz bu ders için yeterli olacaktır, bir dahaki derse uzun uzun işleyeceğiz. Şimdi ben denemesini yapacağım böylece siz öğreneceksiniz."

Dedi profesör ve arkasındaki dolaba yöneldi. Dolap sallanıyordu ve içinde sanki bir şey çıkmaya çabalıyormuş gibi dolaba vuruyordu. Profesör dolabın kapağını açtı ve dolaptan fırlayan böcürt birden üstü başı yırtık ve perişan profesöre dönüştü. Anlaşılan profesörün en çok korktuğu şey kendisinin perişan bir hale düşmesiydi. Mantıklı… Diye düşündü Arya. Sonra profesör "Riddiculus!" dedi ve böcürtü dolaba geri koydu. Sonra oldukça ciddi bir şekilde "İşte böyle, sıraya girin ve başlayın!" dedi. Herkes sıraya girdi. Herkesin korkuları faklı faklıydı. Bazıları çok başarılı olamasalar da profesörün yardımıyla böcürtü alt ediyorlardı.

Sıra Arya’ya geldi. Arya derin bir nefes aldı ve profesör böcürtün bulunduğu dolabın kapağını açtı. Böcürt dışarı fırladı ve birden Arya’nın annesine dönüştü ağzından hafif kan akıyordu ve gözleri hafif yukarı kaymıştı elini ona uzattı Arya annesinin eli düşerken “Riddiculus”dedi. Ancak tam başarılı olamamıştı çünkü şimdi Aiedial karşısında duruyordu.

Saçı başı birbirine karışmıştı, nefes alamıyor gibiydi. Kalbini tutuyordu. Dizlerinin üstüne çökmüş Arya’ya bakıyordu. O yere doğru düşerken Arya yeniden ”Riddiculus”dedi olabildiğince komik şeyler düşünerek. Fakat başarılı olamayacağını, şimdi Yawe’nin karşısında kıvranarak öleceğini düşünüyordu. Bu sırada bu düşünceyi kafasından atması gerektiğini fark etti. Öyleydi ya, onun en korktuğu şey ailesinin gözlerinin önünde yok olmasıydı. Onu düşünmedi, Aiedial’e bakarken bile.

Sonra böcürt Yawe’ye dönüşmedi. Arya onu aldı ve tekrar dolaba koydu. Arya sihri yapabildiği için memnundu ama biraz solmuştu sanki. Yawe’ye baktı, onun da biraz solgunlaştığını fark etti. Herkes sırayla böcürt sayesinde korkularıyla yüz yüze geldikten sonra profesör oturduğu sandalyeden kalktı ve konuşmaya başladı.

"Çok iyiydiniz, gerçi kolay bir büyüydü; ama olsun! Ödeviniz böcürtler hakkında araştırma yapmak! Çıkabilirsiniz!"

Arya bunun üzerine eşyalarını çantasının yırtık olmayan bölümüne koydu, kitaplarını da kucağına aldı ve sınıftan çıktı. Bir an önce tuvalete gidip yüzünü yıkamalıydı. Bu derste hem biraz eğlenmiş hem de en büyük korkusuyla yüz yüze gelmiş ve onu kısa bir süreliğine de olsa yenmişti.

PROFESÖR= DERSİM BAHA DEĞİL Kİ, AYRICA BÖCÜRTÜ NASIL DOLABA KOYUYORSUN? YAZININ YARISI İTALİK YARISI DEĞİL, ÖNEMLİ OLAN UZUN YAZMAK DEĞİL, YAZDIKLARINI HİSSETTİREBİLMEK VE AKICI OLMAKTIR! +11 PUAN!
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Camilla A. Bell

Camilla A. Bell


Mesaj Sayısı : 87
Savaş Tarafı : Tarafsız ama ailesinin neredeyse tüm üyeleri Slytherin'li veya ö.y.dir.
Mezun Olduğu Bina : (Okuyorum)Gryffindor
Rp Partneri : Coming Soon xD (kurgu hazır)
Kayıt tarihi : 20/05/08

Karanlık Sanatlara Karşı Savunma 2. Dersi Empty
MesajKonu: Geri: Karanlık Sanatlara Karşı Savunma 2. Dersi   Karanlık Sanatlara Karşı Savunma 2. Dersi I_icon_minitimePtsi Haz. 09, 2008 10:41 am

Angie büyük bir kabustan sıçrayarak uyandı. Bu kabusta anne ve babası Z.A.Y. üyelerinin biri tarafından yakalanıyor ve zorla Karanlık Lord'un planları söyletiliyordu. Sonunda Karanlık Lord ve Slytherin binası sonsuza dek yok oluyordu. Pencereden dışarı baktı. Bulutların arasındaki güneş kıpkırmızıydı. Dakikalar ilerledikçe yükseliyor ve sarıya dönüyordu. Bu kabustan sonra annesi, babası ve ablası gelmişti aklına. Hemen onlara bir mektup yazmalıydı. Ama bu sonra olmalıydı. Çünkü derse yeterince geç kalmıştı. Kırmızı pikeyi üzerinden attı ve yatakta doğrularak oturdu. Bir süre bu pozisyonda bekledikten sonra yavaşça kalktı. Yumuşacık, tüylü, koyu yeşil ve gümüş renklerle süslü terliklerini giydi. Geceliğini üzerine geçirerek yatağının başucundaki dolaba yöneldi. Askıda duran Gryffindor armalı cüppesi ve gri, pilili eteğini özenle çıkartarak üzerine giydi. Programını kontrol etti. 15 dakika sonra Karanlık Sanatlara Karşı Savunma dersi vardı. Profesör geçen ders " Asalarınızı getirmeyi unutmayın. " demişti. O yüzden zaten cüppesinin cebinde olmasına rağmen asasını kontrol etti. Geçen ders ödevini yapmamıştı. Çünkü ödev yazdığı parşomenler kaybolmuştu. Bu sefer kaybolmamalıydı. O yüzden iyice kontrol ederek parşomenleri sırt çantasına attı. Ama kahvaltı etmesi gerekiyordu, o yüzden çantasını dağınık yatağının üzerine fırlatarak Büyük Salon'a indi.

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Angie her zamanki ciddi ifadesini takınmıştı. Hiç bir zaman gülümsemezdi. Kahvaltı masasına oturdu. Bütün binadakiler ona ters ters bakıyordu. Binada hiç sevilmezdi ama Slytherin binasında itibarı vardı. Hemen Slytherin masasındaki bazı arkadaşlarına el salladı ve sırıttı. Masadaki Gryffindorlular ise fısıldaşıyor ve ona kızgınca bakıyordu. Angie ise umursamıyordu bile. Balkabağı suyunu kafasına dikti. Kahvaltısı çoktan bitmişti. Kapıya doğru ilerlerken Slytherin masasının yanında durdu. " Herkese Selam! " dedi gülümseyerek ve göz kırptı. Sonunda kapıdan dışarı çıktı ve koşarak ikinci kata çıktı. Derse geç kalmamalıydı.

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Neyse ki derse geç kalmamıştı. Geç kalan profesördü. Angie bir kaç arkadaşıyla gülerek sohbet ediyordu. Aniden profesör içeri daldı ve herkes sus pus oldu.

"Anlaşılan beklettim! Hemen başlayalım o zaman! Geçen ders size asalarınızı getirin demiştim, getirmeyen yoktur umarım. Varsa..."

dedi, tek kaşını kaldırdı, bir çocuğun eli havadaydı, anlaşılan asasını getirmemişti. Profesör henüz bir şey demeden koşar adımla sınıftan ayrılan çocuk, sanki cisimlenmiş gibi aynı hızla geri döndü. Angie çocuğun haline güldü ve yanındaki bir Slytherinli kıza:

" Bunun gibi maymunlar da olmasa dersin tadı tam çıkmıyor! "

dedi. Gerçekten de neredeyse her derste ya biri asasını unutur, ya da biri profesörden güzelce azar işitirdi.

"Korku işte!"

dedi profesör alayla gülümseyerek. Angie en çok profesör David'i seviyordu. Karanlık bir yanı vardı ve alay etmesini, Angie'yi güldürmeyi becerirdi. Gerçekten bu şapşalların azarlanması Angie'nin hoşuna gidiyordu. Ayrıca profesörün karanlık tarafı tutması da dersi daha cazip kılıyordu. Belki de tutmuyordu ama yine de öyle görünüyordu. Bu düşüncelere dalmışken profesör aniden o gizemli sesiyle derse başladı:

"Böcürtler! Size asanızı getirin demeseydim bu dersi de bilgi içerikli işleyecektim; ama dediğim için tersten gideceğiz. İşte, şu arkamdaki dolabın içinde bir böcürt var. Böcürt nedir peki? En korktuğunuz şeye dönüşen sihirli yaratık. Böcürtleri koktuğunuz şeye dönüşmesini engellemek için Riddiculus büyüsü kullanılır. Bu büyü, böcürtü kısa süreliğini yok eder. Teorik bilginiz bu ders için yeterli olacaktır, bir dahaki derse uzun uzun işleyeceğiz. Şimdi ben denemesini yapacağım böylece siz öğreneceksiniz."


dedi ve arkasındaki dolaba yöneldi. Dolabın kapağını açtı, dışarı fırlayan böcürt, bir anda üstü başı yırtık, perişan kendisine dönüşmüştü. Angie içinden: " Vay canına! Profesör ne kadar da korkusuz! Tek korkusu perişan olmak. Ama bu korkusuzlukla devam ederse asla perişan bir duruma düşemez! " diye düşündü. O sırada profesör

"Riddiculus!"

dedi ve böcürtü dolabına geri soktu. Ciddi bir tavırla devam etti:

"İşte böyle, sıraya girin ve başlayın!"

dedi, tüm öğrenciler sıra oluşturdu. Angie uygulamalı derslere bayılırdı. Öğrencilerin ne garip korkuları vardı! Kimi annesinden, babasından kimi böceklerden, kimi ödevlerden, kimi iriyarı okul bekçisinden! Ama Angie'nin korkusu tahmin ettiği gibi karşısına çıktı. Kabusu karşısındaydı işte! Annesi, babası, ablası ve Karanlık Lord'un cesetleri yanyana dizilmişti. Angie de başlarında ağlıyordu. Angie bu manzara karşısında başta:

" Profesör! Hayır! Ben... yapamayacağım! "

dedi titreyen bir sesle. Özellikle bina " arkadaşları " bu manzara karşısında çok şaşırmışlardı. Angie emindi; bir daha asla konuşmazlardı onla. " Hıh! Banane! Onlara ihtiyacım yok! " diye düşündü. Sonra onlara inat cesaretini toplayarak coşkuyla:

" Riddiculus! "

diye haykırdı. Sesi bir süre yankılandı. Sonunda zafer işareti yaptı. Slytherinlilere çaktı ve yerine oturdu. Profesör de yüzüne bir tebessüm yerleştirmişti. Oturduğu sandalyeden ayağa kalkan profesör, konuşmaya başladı:

"Çok iyiydiniz, gerçi kolay bir büyüydü; ama olsun! Ödeviniz böcürtler hakkında araştırma yapmak! Çıkabilirsiniz!"

dedi. Angie notunu aldı. Parşomenlerini toparlayıp çantasına tıktıktan sonra profesöre:
" İyi günler profesör! "


dedi içten bir tebessümle. Sırtında çantasıyla ortak salonun yolunu tuttu. O an " Keşke şu anda Slytherin ortak salonuna gidiyor olsaydım..." diye geçirdi içinden ve derin bir of çekti. Yine de kadere razı olacaktı; olmalıydı. O aslında içten bir Slytherinliydi...

PROFESÖR = BENİM DERSİM SABAH DEĞİLKİ SABHALEYİN GELİYORSUN! ONUN DIŞINDA RP İYİ; AMA BETİMLEME VE BENZETME YÖNÜNDEN EKSİK. +13 PUAN!
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Vanessa Joanna Malfoy

Vanessa Joanna Malfoy


Mesaj Sayısı : 229
Savaş Tarafı : Ölüm Yiyen :)
Mezun Olduğu Bina : Ravenclaw Olucak ! xD
Rp Partneri : ---
Kayıt tarihi : 05/05/08

Karanlık Sanatlara Karşı Savunma 2. Dersi Empty
MesajKonu: Geri: Karanlık Sanatlara Karşı Savunma 2. Dersi   Karanlık Sanatlara Karşı Savunma 2. Dersi I_icon_minitimePtsi Haz. 09, 2008 12:05 pm

Joa sabahın ilk ışıklaıyla uyanmıştı. Ömrü boyunca hiçbir zaman geç uyanmamıştı. Uyumak onun için herzaman boşa geçirilen bir vakitti. Sadece bir ihtiyaçtı. Onada en fazla 4 saat uyumak fazlasıyla yetiyordu.Yatakhanede aşağı yukarı herkes uyuyordu.Yatağından kalkıp elini yüzünü yıkamaya giderken uyuyan arkadaşlarına nefret dolu bir bakış attı. Nasıl bu kadar fazla uyuyorlardı anlamıyordu açıkçası. Elini yüzünü yıkarken aynada şöyle bir kendine baktı. Omuzlarına dökülen kahverengi saçlar,yine kahverengi ve düşünceli gözüken gözler dışında pek fazla birşey göremiyordu. Kendini biraz daha inceledikten sonra giyinmeye karar verdi.Yatağının yanına dönerken birkez daha uyuyan kişilere hain bir bakış attı.

Mavi ve üzerinde kartal resmi bulunan Ravenclaw armasını hayranlıkla izledi. Bu binada olduğu için kendisini fazlasıyla şanslı bulmaya başlamıştı. Siyah kumaşın üzerine yerleştirilmiş Ravenclaw armalı cüppesini dolabında gayet düzgün bir şekilde duruyordu. Ama o, bugün onları giymek istmeiyordu. Hemen yanında duran beyaz gömleği alıp üzerine geçirdi. Düğme kapatmayı hiç sevmiyordu. Grinin tonlarının olduğu eteği üzerine geçirdi. Kravatınıda giyip, süeteri üzerine geçirdiğinde tam bir örnek öğrenci modeli oluşturmuştu. Kıyafetinin yanında oldukça salaş duran, beline kadar dökülen kahverengi saçlarını, mavi ve gri iki tokayı birşetirerek ensesinde topladı. Ksks için gereki olan birkaç kitap ve parşömen, tüy kalemi ve sonda almayı aklı eden asasını alıp yatakhaneden çıktı.

Ksks dersine kadar boş boş dolaştıysada derse vardığında fazlasıyla heyecanlanmıştı. Gözleri ışıl ışıl parlıyor hale gelmiş, ve heyecandan dili damağı kurumuştu. Neden bu kadar heyecanlı olduğunu bilmeksizi, ensesinde topladığı saçlarla oynuyordu, dersliğin en ön sırasında.

Anlaşılan beklettim! Hemen başlayalım o zaman! Geçen ders size asalarınızı getirin demiştim, getirmeyen yoktur umarım. Varsa..."

Vanessa diğer birkaç öğrenciyle barber kafasını yok anlamında sallamışken, bir öğrenci derslikten fişek gibi çıkmış aynı hızla geri dönmüştü. Vanessa profesörün korktu gibi birşey söylediğini duymuş pembenin koyu tonlarına yakın dudakları hafifçe kıvrılmıştı.


Profesör derse geçmişti. Demekki ilk konuları böcürtlerdi. Joa böcürtler hakkında pek çok biligye sahipti. Bunları arkadaşlarıyla paylaşmak isterdi ama profesör zaten açıklamıştı. Bir böcürtle karşılaşmanın ne kadar zevkli olacağını düşünmek kalmıştı ona... Eğer asasını getirmeyen azınlıkta olsaydı, demekki dersi tersten işleyeceklerdi. Bir öğrenci hariç herkesin getirdiği varsayılırsa, ders tersten akmaya devam edecekti. Profesör Malfoy bir böcürtü dolaptan çıkardığı gibi terar ait olduğu yere sokmuştu. Joa bunu izlerken cesaret almış, gözleri ona bahşedilmiş mükemmel bir özellikle kırmızıya dönüşmüştü. Bu bir anlık olmuş bir olaydı. Joa'da kendi güçlerini daha kontrol edemiyordu. Ama sinirlendiğinde saçlarında atşeler fışkırıyor gibi olması, sevndiğinde gözlerini içi değişik şekilde gülmesi bir hayli ona zevk veriyordu. Sıra ona gelene kadar Joa kendi özelliklerini düşünmeye çalıştı. Diğer arkadaşlarına pek önem vermiyor gibiydi.

Sıra ona geldiğinde hiç korkmadan öne çıktı. Asasını çıkarıp korkusunun ne olabileceği konusunda fikir yürütmeye çalıştı. Böceklerden korkardı doğrusu.. Hemde her türlüsünden. O küçük iğrenç yaratıklar onu iğrendirirdi. Bu yüzden dolaptan dışarıyı çıkıp serbest kalan bu böcürtün devesa büyüklükte bir böcek olması doğaldı. Asasını elinde sıkıca kavradı. Dolaptan çıkan böcürt bir önceki kişinin korktuğu şekildeydi. Sonra hızla devesa büyüklükte bir tarantulaya dönüştü. Joa ilk başta korktuğunu kendine itiraf etmediysede, o iğrenç yaratığı komik bir hale büründürmekte pek zorlanmadı.

-Riddikulus !!!

Böcürt Joa'dan uzaklaşıken, Vanessa profesöre döndü. Sevinçten dolayı olsa gerek alnına düşen bir tutam saç sarı renge dönüşmüştü. Gözlerinden ise büyük bir ölçüde parıltı yayılıyordu.

Çok iyiydiniz, gerçi kolay bir büyüydü; ama olsun! Ödeviniz böcürtler hakkında araştırma yapmak! Çıkabilirsiniz..

Joa'nın sevinci tüm vücüduna yayılmış, saçları kısa bir sürede olsa bütünüyle altın sarı rengi olmuştu. Gözlerinde olan şıltı ise hala devam etmişti. Joa sınıftan çıkarken saçları kendi hallerine döndüysede, gözleirnde ışık bir süre gitmemişti.

PROFESÖR= İYİ RP! +17 PUAN!
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Yawe Thrysta

Yawe Thrysta


Mesaj Sayısı : 33
Yaş : 32
Savaş Tarafı : Zümrüdüanka Yoldaşlığı
Kayıt tarihi : 01/06/08

Karanlık Sanatlara Karşı Savunma 2. Dersi Empty
MesajKonu: Geri: Karanlık Sanatlara Karşı Savunma 2. Dersi   Karanlık Sanatlara Karşı Savunma 2. Dersi I_icon_minitimePtsi Haz. 09, 2008 1:31 pm

Yawe, gece çok karışık rüyalar görmüştü ve ağlayarak uyanmıştı.Etrafına bakındı ve herkesin uyuduğunu gördü.Gün daha doğmamıştı ve tekrar uyuyamazdı. Terlemişti, birden ürpertici bir rüzğar esmişti. Eline asasını aldı ve pencereye hızla döndü, etrafta kimse yoktu pencereye ilerledi pencere hafif aralıktı, hemen pencereyi kapadı ve yatağına oturdu... Gün doğuyordu ama güneş karabulutların arkasından bir türlü çıkamıyordu. Hava çok boğuktu , neşeli insanların neşesini kaçıracak cinstendi. Zaten Yawe'nin neşesi gece gördüğü rüyadan dolayı pek yoktu.Rüyası çok karışıktı, parçaları birleştirip ortaya ben şunları gördüm diyemiyordu.Ve buda onu iyice bunaltıyordu.

Kahvaltı yapmak için büyük salonun yolunu tuttu.O uzun merdivenlerden inmeye başladı etrafındaki herkes, havanın verdiği etkiden olması gerek tabi başka bir nedenleri yoksa neşesiz görünüyorlardı. Sonunda büyük salona vardı ve masasına doğru yürüdü, boş bir yer buldu ve oturdu.. kahvaltı yapmak hiç istemiyordu. Yawe zaten sıkıcı havalarda yemek yiyemezdi. Bu yüzden annesiyle hep tartışırlardı.Kahvaltısı bittikten sonra ilk dersine girdi.Ve ikinci dersi KSKS idi. Dersliğe doğru yürümeye başladı.Hala hava çok sıkıcıydı ve Yawe hala kendine gelememişti. Kendini bir garip hissediyordu ama nedenini kendide bilmiyordu.Sınıfa varmıştı kapıyı açtı içeri girdi ama profesör daha gelmemişti. Kendine boş bir sıra buldu ve oturdu. Sınıf dolmuştu ama profesör gelmemişti ki içeri biri girdi ardından ;

Anlaşılan beklettim! Hemen başlayalım o zaman! Geçen ders size asalarınızı getirin demiştim, getirmeyen yoktur umarım. Varsa... demişti bu profsördü ve ilk derste asalarınızı ikinci derse muhakkak getirin demişti.Yawe hemen asasını kontrol etti ardından oh çok şükür getirmişim dedi ve gülümsedi. Yawe bugün ilk kez gülümsemişti. Ve önünden hızla birinin geçtiğini gördü bir çocuk sınıftan kaçıyor gibiydi asasını untmuş olmalıydı ve çocuğun sınıfatan çıkmasıyla girmesi bir olmuştu, garipti ....ve profesör hemen derse başladı...

"Böcürtler! Size asanızı getirin demeseydim bu dersi de bilgi içerikli işleyecektim; ama dediğim için tersten gideceğiz. İşte, şu arkamdaki dolabın içinde bir böcürt var. Böcürt nedir peki? En korktuğunuz şeye dönüşen sihirli yaratık. Böcürtleri koktuğunuz şeye dönüşmesini engellemek için Riddiculus büyüsü kullanılır. Bu büyü, böcürtü kısa süreliğini yok eder. Teorik bilginiz bu ders için yeterli olacaktır, bir dahaki derse uzun uzun işleyeceğiz. Şimdi ben denemesini yapacağım böylece siz öğreneceksiniz." dedi. Böcürtler ilginç yaratıklardı.Yawe böcürtler hakkında az çok birşeyler biliyordu. Bunları söylemek istemişti ama profesörün ne tür bir tepki vereceğini bilmediği için susmuştu... profesörü dinlemeye başladı...Profesör böcürtü serbet bıraktı ve "Riddiculus!" dedi.Böcürt profesör'ün kendisine dönüşmüştü üstü başı yırtık pırtıktı demekki en çok bundan korkuyordu. Böcürtü dolaba tekrar soktuktan sonra;"İşte böyle, sıraya girin ve başlayın! bütün sınıf sıraya girmişti. Yawe'de sıradaydı. Herkes nelerden korkuyorsa böcürt ona dönüşüyordu. Sıra Yawe'ye gelmişti, asasını eline aldı ve RİDDİCULUS diye bağırdı böcürt garip bir şekil almıştı bu rüyasını hatırlattı böcürt karnlıktı ve karanlığın arasından çok cılız bir ışık çıkıyordu. Profesör tekrar böcürtü dolaba koydu. Yawe sırasına geçti ve oturdu kendini kötü hissediyordu. Neler oluyordu kendiside anlamıyordu ve sonunda bitmişti herkes büyüyü yapmış sırasına oturmuştu. Professör konuşmaya başladı;

Çok iyiydiniz, gerçi kolay bir büyüydü; ama olsun! Ödeviniz böcürtler hakkında araştırma yapmak! Çıkabilirsiniz!" dedi ve herkes sınıftan ayrılmaya başladı.Yawe de sınıftan çıkarken profesöre İyi günler, efendim dedi ve derin bir nefes aldıktan sonra sınıftan ayrıldı......

PROFESÖR=AKICI RP, YETERİ KADAR BETİMLEME YOK AMA... +14 PUAN!
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Qualetagia Malfoy

Qualetagia Malfoy


Mesaj Sayısı : 459
Yaş : 32
Savaş Tarafı : Ölümyiyen
Mezun Olduğu Bina : Slytherin(okumakta)
Rp Partneri : Ryuchi K. Masarakazu
Kayıt tarihi : 25/04/08

Karanlık Sanatlara Karşı Savunma 2. Dersi Empty
MesajKonu: Geri: Karanlık Sanatlara Karşı Savunma 2. Dersi   Karanlık Sanatlara Karşı Savunma 2. Dersi I_icon_minitimeSalı Haz. 10, 2008 8:07 am

Gia, Astronomi dersinden çıktıktan yarım saat sonra en evdiği derslerin baışnda gelen Karanlık Sanatlara Karşı Savunma Dersine girmek için zindanların yolunu tuttu. Etrafta bir çok öğrenci vardı. İleride çok değer verdiği sevgilisini gördü. Sevgilisi ona doğru geliyordu Gianın derse girmesi gerekiyordu;

_''Sonra görüşürüz aşkım şimdi derse girsek iyi olur. Hem David seninle çıktığımı bilmi..''tam bu esnada Davidin geldiğini farketti ve sınıfa hızlı bir şekilde girdi. Slytherin binasının masasında oturan Stephén'ın yanına oturdu.David içeri girmişti ve yerine geçerken;

Anlaşılan beklettim! Hemen başlayalım o zaman! Geçen ders size asalarınızı getirin demiştim, getirmeyen yoktur umarım. Varsa...''dedi. Slytherinlerden bir çocuğun eli havaya kalktı. Ardından çocuk bir hızla dışarıya doğru fırladı. Gia çocuğun bir Slytherinli olduğuna inanamıyordu;


_''Slytherinde ve bir ahmak ''dedi başını iki yana sallayarak.Ardından David korku gibi birşeyler mırıldandı ve ardından sözüne tam anlamıyla başladı.

"Böcürtler! Size asanızı getirin demeseydim bu dersi de bilgi içerikli işleyecektim; ama dediğim için tersten gideceğiz. İşte, şu arkamdaki dolabın içinde bir böcürt var. Böcürt nedir peki? En korktuğunuz şeye dönüşen sihirli yaratık. Böcürtleri koktuğunuz şeye dönüşmesini engellemek için Riddiculus büyüsü kullanılır. Bu büyü, böcürtü kısa süreliğini yok eder. Teorik bilginiz bu ders için yeterli olacaktır, bir dahaki derse uzun uzun işleyeceğiz. Şimdi ben denemesini yapacağım böylece siz öğreneceksiniz."dedi.Bözürtler gerçektende ilginç yaratıklardı neden korkarlarsa ona dönüşürlerdi. Gia ve Kardeşi bözürtlerle karşı karşıya gelmişlerdi. David böcürtün bulunduğu dolabın kapağını açtı ve;

_''Ridiculus''diye bağırdı. Böcürt olduğu yerde dönerek Davidin üztü başı harap içinde olan halini almıştı. Gia kıkır kıkır gülmeye başladı. Ardından ;
"İşte böyle, sıraya girin ve başlayın! dedi ve herkes sırayla böcürtle karşı karşıya geldi. Sıra Giaya gelmişti. Gia ondan önce böcürtü şekle sokmuş olan Joannanın yerine geçti ve Böcürt birden kayboldu gia etrafına bakındı hiç birşey göremiyordu;

_''David oo nerede''dedi korkuyla ardından hemen yere yığıldı.Gözlerini açtığında hastane kanadındaydı.



RPOUT( Yaa umarım rpmin böyle olması sorun değildir. Wink )

PROFESÖR= SORUN DEĞİL; HATTA AYRI BİR RENK KATMIŞ. BİRAZ KISA OLMUŞ, ONUN DIŞINDA İYİ. TABİ BENİM KONUŞMAMI DA SİYAH YAPMAN KÖTÜ. +13 PUAN!
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.setbb.com/lotrfantasticrp/index.php?mforum=lotrfantas
 
Karanlık Sanatlara Karşı Savunma 2. Dersi
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
CatlakKazan :: Rp Out :: Arşiv :: Düşünseli-
Buraya geçin: