Stesha sürekli dışarı çıkıp geziniyordu. Ne kadar gezinip yürüsede henüz doğru düzgün kimse ile tanışmamıştı.Sıkılıyordu.Yapacak hiçbirşeyin olmaması, onun yanlızlığında kendisini daha çok sıkıp üzmesine neden oluyordu.Bu o kadar belli oluyorduki, Stesha'nın yüzünden okunabiliyordu.
En son birkaç gün önce şekerciye ve birkaç dükkana girip gezmişti.Çatlak kazana bile sadece bir kez gitmişti. Canı ailesi yüzündende sıkılıyordu. Yıllardır beraber yaşadığı ailesinden ayrıldığı şu birkaç senede onları nasıl özlüyordu...
Oflaya puflaya yürüdü. Yakında Hogwarts'ta olacaklarını hatırladı.Öğrenciler çok mutluydular belkide...Stesha o kadar az dışarıya çıkıyordu ki şimdiye kadar hiç bir öğrenci görmemişti etrafta...
Tepediki güneş yavaş yavaş inmeye başlamış,Stesha'nın arkasından vuran bu sıcak top, dar uzun sokaklarda Violet'in boyly boyunca gölgesini çıkartıyordu. Hava hafif rüzgarlıydı.. Üşütecek kadar değildi elbette..
Arkasını dönüp baktı, az yürümüştü, güneş tam ortadaydı, hava henüz kararaca gibi görünmüyordu.
Stesha sıkılıp susadığını hissetti.Yürümeye başladığından beri etrafa bakmamıştı. Durup gözünün önüne gelen saçını geriye attı ve etrafındaki dükkanlarda göz gezdirdi. Şimdiye kadar girip gezmediği okadar çok dükkan vardıki.. seçemiyordu bile..
Biraz sonra ayaklarının onu götürdüğü geniş alanlı biryerde kendini buldu. Etrafına bakındı. Burada dışarıdaki uğultudan daha çok ses vardı. Masaların bazıları tamamen doluydu bazılarında tek tük kişiler oturmuş birşeyler yiyip içiyordu.
Steshaboş bulduklarından birine oturdu ve birisinin gelmesini bekledi. Birkaç dakika sonra Stesha yorgunluktan koymuş olduğu kafasını masadan kaldırdı ve masalara bakınmaya devam etti. Sıkıntıdan sürekli offlayıp pufluyordu.
Stesha etrafına bakınmayı kesmişti viskisini de son yudumunu aldıktan sonra uc supurgeden ayrıldı..