CatlakKazan
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


Hogwarts Cadılık ve Büyücülük Okulu
 
AnasayfaPortailAramaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Ölümyiyen Alımları

Aşağa gitmek 
+22
Alishia A. Rink
Christopher Black
Eugenia Jeanette Bell
Justin C. Malfoy
Eileen Garcia
Qualetagia Malfoy
Andrea Kate Malfoy
Gaspard Joey Armstorng
Julie Annwyl Lovett
Galiena Joscelin Rymond
Vanessa Joanna Malfoy
Tom Jack Malfoy
Rochelle Emilie Black
Fleur Isabella Lovett
Alessa Deluca
Eragon James Black
Ellen Mischa C. Reeser
Amy Kate Lestrange
Samara Yoko Chan Malfoy
Angelina Daphne Spencer
Francesca V. Panarello
Morwen S. Culnàmo
26 posters
Sayfaya git : Önceki  1, 2, 3
YazarMesaj
Eragon James Black

Eragon James Black


Mesaj Sayısı : 181
Savaş Tarafı : Öüm Yiyenler
Mezun Olduğu Bina : Slytherin
Rp Partneri : Stesha Irina Murder
Kayıt tarihi : 11/04/08

Ölümyiyen Alımları - Sayfa 3 Empty
MesajKonu: Geri: Ölümyiyen Alımları   Ölümyiyen Alımları - Sayfa 3 I_icon_minitimePtsi Haz. 02, 2008 12:07 pm

Kardeşim madem baştan söyleseydin yha ölüm yiyen olacağını bakanlık çalışanı olmanada gerek kalmazdı..
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://hp-rpg.team-forum.net
Prescilla G. Stephan




Mesaj Sayısı : 11
Savaş Tarafı : Ölüm Yiyen
Mezun Olduğu Bina : Slytherin
Rp Partneri : Yok...
Kayıt tarihi : 01/06/08

Ölümyiyen Alımları - Sayfa 3 Empty
MesajKonu: Geri: Ölümyiyen Alımları   Ölümyiyen Alımları - Sayfa 3 I_icon_minitimePtsi Haz. 02, 2008 12:18 pm

Ad: Reese Charlotté
Soyad: Valancé
Yaş: 22
Kan Durumu: Safkan

Rp;


Rüzgarlı bir sahaba uyanıyordu.Gözleri yarıdan fazla açıktı fakat; hala kendini uyuyormuş gibi hissediyordu.Saçları garip bir şekle bürünmüş, iyice dağılmıştı.Gözlerinin altıysa sanki yaşlanmışçasına çökmüştü.Başını cama çevirdi.Ayağa kalktı.Odaya bir sessizlik çökmüştü sanki, kendini nefesini dahi duyar gibiydi.Sapsarı, püskül püskül saçlarıyla oynarken bir yandan da kendine bakıyordu.Bugün onun için gerçekten çok önemliydi.İlk dersini verecekti sonunda.Bir profesör olacaktı.Yüzüne mutluluk ve refah dolu bir gülümseme yayıldı.Hiçbir şey bundan daha iyi olamazdı belki de.Minik bir gıcırtıyla dolabını açtı.Birkaç giysiye göz gezdirdi, en güzelini bulmaya çalışıyordu elbette.Gözleri ışıldadı.Elini her zamanki zarifliğiyle askıya uzattı, giysiyi çekip aldı.Dakikalar geçerken çoktan giyinmişti.Şimdi asası elinde, bugünkü salaş halini ortadan kaldırmaya çalışıyordu.Aynada son kez kendine baktı.Tatlı bir genç kızdı, hatta kadın.Bir kaç dosyayı eline alıp asasıyla cisimlendi.

***


En sonunda okula varmıştı.Öğrencilerin konuşmaları adeta bir sinek vızıltısı gibi geçip gidiyordu kulağından.Yere dökülen bir süt bile artık onu ilgilendirmiyordu doğrusu.Koşar adım, direk olarak; sınıfına, öğrencilerine gidiyordu.Kalbi küt küt atarken olacaklardan emin değildi.Acaba herkes bu duyguyu yaşıyor muydu?Ve ya, ve ya...öğretme sevgisini?...Bu konuda emindi doğrusu.Kapının önüne geldiğinde, hazır oldaki bir asker gibi kalakalmıştı.Eskimiş kapıya elini koydu, yavaşça araladı.O an öğrencilerin ona bakması gerçekten garip gelmişti.Meraklı bakışların arasından doğruca masasına süzüldü.Elindeki dosyaları "Güm!" sesiyle beraber masasına bırakmıştı.Cam açıktı.Hafif esen yel rüzgarı saçlarını dalgalandırıyordu.Yutkundu, sesini temizledi.

"Ee...merhaba çocuklar. Adım Kathleen Joanna Ambler... Öbür dersinize giremediğim için üzgünüm. Ama benim yerime başka bir profesör girmiş, buna sevindim. Artık bir sorun çıkmazsa bu dersi birlikte işleyeceğiz. Hemen derse geçeceğim."

Çekingen gözlerine rağmen sesi; güçlü, bu tür şeylere alışkın gibi çıkıyordu.Kendini sandalyesine attı yavaşça.Öğrencilerin alışıp alışamayacağından pek emin değildi doğrusu fakat; yinede onların üzerinde etkileyici bir imaj sergilediği için memnundu.bir süre onları izledi.Bilgiden yoksun olmalarına rağmen; biraz şey öğrenmek için can atıyorlardı.Sert topuklu ayakkabısını yere vura vura tahtaya çıktı.

"Diğer derslerde bir çok şey öğrendiniz. Buna rağmen kolay bir şeyle başlayacağız, yani canlıyla. Bu bir örümcek olacak. Örümceğin iç yapısı kolay olduğundan, büyü de kolaylaşacaktır. -Peki ne yapacağız? diye sorarasanız da; bu örümceği, bir kuş tüyüne çevireceğiz."

Eliyle kavanozun içindeki örümceği gösterirken çoğu kişinin iğrendiğinin farkındaydı aslında.Kendisi de iğrenirdi örümceklerden.Bu doğal bir şeydi, örümceklerin sevimli yaratıklar olduğunu söylemek bayağı zordu doğrusu.Son kelimeyi de bitirdikten sonra asasını eline aldı.Zarif bir hareketle salladıktan sonra, tahtada iki tane resim belirmişti;

Önce: Ölümyiyen Alımları - Sayfa 3 Satilik_orumcek

Sonra:
Ölümyiyen Alımları - Sayfa 3 Tylergeo


"İşte büyümüzü yaptığımızda, örümcek bu şekilde bir tüye dönüşecek. Ahh! Doğru büyüyü söylemeyi unuttum. İşte şu; exchangabeo. İlk önce ben yapacağım, izleyin..."

Asasını kaldırdı.Gözlerinden ne kadar kararlı olduğu anlaşılıyordu.Sanki örümceğin bir kaçış yeri yokmuş, onu mutlaka tüye dönüştüreceğini düşünüyormuş gibi.Kafasını dik tuttu.Ezberlemişçesine elini -ve birlikte asasını- salladı.

"Exchangabeo!"

Sesi yankılanırken, kimse buna aldırmıyordu.Gözlerini içerideki örümceğe dikmişlerdi.Bir süre sonra ise "Aaa..." sesleri kulaklarını tırmalıyordu sanki. "Sizde deneyin!" dercesine elini kaldırdı ve onlara söz verdi.Tahtadan indi ve sıraların kenarlarında dolaşmaya başladı.Kimi ilk seferde, kimi de ikinci seferde yapmıştı.Bazıları ise hala yapamamıştı.İçinden şunlar geçiyordu; 'Kararlılık... kararlılık... tek çıkar yol bu.'.

***

Hava yavaş yavaş kararırken, öğrencilerin çoğu bunu yapabiliyordu.Yapamayanlar ise destek alarak bu işi becermişlerdi.Gururla baktı.Belki de bu kadar çabuk öğrenebileceklerini tahmin etmiyordu.Şimdi hepsi ona bakıyordu, "Acaba başka şeyler öğretecek mi?" diye.Onları fazla yormamalıydı aslında.Saate baktı; son dakikalara giriyorlardı artık.Gözlerini bu sefer tahtaya çevirdi.Asasını kaldırıp elini hafifçe oynattı.

"Ödev;
1. Büyüyü kolaylaştıran nedenler hangileridir?
2. Öğrendikleriniz hakkında kısa bir yazı yazınız (minimum 4 satır)..."

Öğrenciler acele acele parşomenlerini çıkarırken, onları beklmeyi tercih ediyordu.Masaya yasalnmış, kollarını kavuşturmuştu.Bir yandan saate bir yandan da öğrencilerine bakıyordu. "Hızlı olmalılar..." der gibi.Son dakikadaydılar artık.Saniyeler "tik tak" şeklinde geçerken tek tük yazanlarda sonunda bitirmişti.Mutlulukla gülümsüyordu şimdi.

"Hepinize derse katıldığınız için çok teşekkür ediyorum. Bu dönem artık sona eriyor. Gelecek dönem, yine hepinizi dersimde görmeyi diliyorum. İyi günler!"

"Zrrrr!"...Öğrenciler zille senkronize bir biçimde çalışır gibi hızla dışarı fırlamışlardı.Bir kaç tanesi ise acele acele toplanıyordu.Hoş bir manzaraydı bu...Ve sınıf artık bomboş ve sessizdi.Hızla kapıya yürüdü.Arkasına son bir kez baktı, dönem arasında özleyecekti bu yeri.Kapıyı araladı ve dışarı çıktı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Eragon James Black

Eragon James Black


Mesaj Sayısı : 181
Savaş Tarafı : Öüm Yiyenler
Mezun Olduğu Bina : Slytherin
Rp Partneri : Stesha Irina Murder
Kayıt tarihi : 11/04/08

Ölümyiyen Alımları - Sayfa 3 Empty
MesajKonu: Geri: Ölümyiyen Alımları   Ölümyiyen Alımları - Sayfa 3 I_icon_minitimePtsi Haz. 02, 2008 12:20 pm

Alındın.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://hp-rpg.team-forum.net
Colin Nikolai Bunce




Mesaj Sayısı : 6
Savaş Tarafı : Death Eaters
Kayıt tarihi : 12/07/08

Ölümyiyen Alımları - Sayfa 3 Empty
MesajKonu: Geri: Ölümyiyen Alımları   Ölümyiyen Alımları - Sayfa 3 I_icon_minitimeC.tesi Tem. 12, 2008 3:27 am

O gün de diğer günler gibi güzel bir şekilde başlamıştı Colin için ama daha sonra başına gelecekleri ne o; ne de bir başkası bilmiyordu.Her sabah yaptığı gibi yatağından kalktı bir süre pencere kenarında oturup o günün planını gözden geçirdi.Etrafa bakınıp diğer insanların nasıl oradan oraya koşuşturup durduğunu keyifli bir şekilde izledi.Bazen insanları yukarıdan izlemek onlar hakkında yorumlar yapıp onlarla dalga geçmeyi seviyordu..

"Nasıl da zavallı gözüküyorlar!!..Bir oraya bir buraya gidip geliyorlar!!.Konuşacak bir arkadaşları bile yok!!..Zavallılar!!"

dedi bir yandan da gülerek..Pencere kenarından kalkıp odasının içinde dolandı bir süre, ardından dolabını açıp en sevdiği tişört ve pantolonunu çıkardı.

"Bugün benim günüm olacak!!.."

dedi içinden.Üstünü göz açıp kapayıncaya kadar değiştirmiş yüzünde sinsi bir gülümseme ile kendini süzüyordu.Bazen böyle kendini beğenmiş ve ukala olabiliyordu.Banyoya gidip saçlarını taradı, dişlerini fırçalayıp odasından çıkıp doğruca Büyük Salon'a doğru ilerliyordu.Yanından geçen küçük sınıfları gözdağı veren bakışlarla baştan aşağı süzerek korkudan koşarak kaçmalarını izliyordu..

"Amma da korkaklarmış bu senekiler!!..Bir de Gryffindor olacaklar.Bunlardan hiçbirşey olmaz..Gryffindorlar böyle ise Hufflepufflar!ı düşünemiyorum bile!!

Küçük sınıfları korkutmak en sevdiklerinden biriydi..Her fırsatta diğer Slytherinliler ile onlarla dalga geçer, alay ederlerdi..

Büyük Salon’un -o dillere destan devasa büyüklükte ve ahşap oymalı- kapıları ardına kadar açıktı.İçerisi tıka basa doluydu.Öğrenciler masalarında oturmuş yemek yiyorlardı..Rawenclawlar ders çalışıyor Gryffindorlar bugünün gazetesi hakkında gürültülü bir şekilde birşeyler tartışıyorlardı..Arkadaşları ise dışarıda olup bitenleri duydukları olayları –ki genellikle karanlık taraf ile ilgili olur bunlar- anlatıyorlardı..

“Herkese günaydın!!..”

dedi sakin bir şekilde. Arkadaşları da ona *Günaydın* diyerek karşılık verdi. Colin daha sonra masanın üstünde duran Gelecek Postası’nı önüne doğru çekip manşete bir göz attı.Gazetenin başında büyük harflerle *Hapisten Kaçan Suçlu Londra’da Görüldü!..* yazıyordu..Bir yandan da bardağına meyve suyu doldurup haberin devamına göz attı.Gazetede şöyle yazıyordu:

“3 yıl önce Gringotts Bankası’na düzenlediği saldırıda çok sayıda büyücüyü yaralıyan ve bankaya zarar veren azılı suçlu William Soddenburgh; dün gece hapisten kaçtı.Yetkililerin yaptığı açıklamalara göre Soddenburgh geçen haftadan beri arkadaşlarına buradan kaçıp kurtulacağını anlatıp durmuş.”

“Anlaşılan yine eğlence var bize..Biri daha kaçmayı başarmış Azkaban’dan.”

dedi sayfayı çevirirken.O sırada yanında oturan uzun kızıl saçlı bir kız:

“Bu hafta kaçan ikinci adam bu..Karanlık Lord yine iş başında.”

“Umarım öyledir..Birinin şu soyu bozuklara gününü göstermesi lazım artık..”

dedi bir başkası.Sonra masa yine birbirine girdi *Aslında neler oluyor??* , *Kimler karanlık tarafta??* , *İlerde neler olacak???* herkes birbirine bu soruları sorup duruyordu.Ama cevaplayan kimse yoktu.Son yıllarda öğrenciler arasında birer mit haline gelmişti bu sorular..Kahvaltısını bitirip biraz hava almak için dışarı çıkmak istiyordu ama olup biten bu hararetli tartışmayı da kaçırmak istemiyordu.Tam o anda Cassandra yanına gelip

“Dışarı çıkmak istermisin??Canım sıkıldı da!!..Hem konuşuruz anlatıcaklarım var sana.”

dedi.Cassandra ile okul açıldığı zaman tanışmışlardı.Ve 2 ay önce çıkmaya başlamışlardı.Önceleri çok iyi anlaşıyorlardı herkes onlara ideal çift gözüyle bakıyordu.Ta ki geçen hafta gerçekleşen Hogsmeade gezisine kadar.O gün Colin bir alt sınıftan çocukluk arkadaşı bir kız ile Domuz Kafası’nda oturup konuşmuştu.Kız Colin'in sınıfından birine aşık olmuş ve ondan yardım istemeye gelmişti.Cassandra’da hiçbir şeyden habersiz bir şekilde bunu görmüş ve aralarında küçük çaplı da bir tartışma çıkmıştı.Ardından Colin ona aslında neler olup bittiğini anlatmıştı fakat yine de o günden beri konuşmamış hatta birbirlerine bakmamışlardı bile.Cassandra’nın bu sözleri belki de herşeyin biteceğinin bir habercisiydi.Belki de Cassandra hatasını anlamıştır ve barışmak istiyordur.Ama hangisinin olacağını bilmiyordu.Ancak Cassandra ile birlikte giderse ne olcağını bilebilirdi..

“Tamam hadi çıkalım!!..”

dedi Colin.Bir yandan da Cassandra’nın elini tutmaya çalışırken.Tam elini tutacakken birden elini çekti.

“Bu kesinlikle iyiye işaret değil.Hem de hiç değil..”

dedi içinden.Suratını astı birden.Cassandra’yı çok seviyordu ve böyle saçma sapan bir şey için onu kaybetmeye razı olamazdı.Bahçeye çıkan uzun ve sessiz koridor aralarındaki mesafeyi daha da arttırıyor gibiydi.Sonunda çıkmışlardı bahçeye.Taş binadaki serinlik yerini dışarının kavurucu sıcağına bırakmıştı.Öğrencilerin neredeyse hepsi sıcaktan kaçmak için ağaç altlarına ya da gölgelik yerlere kaçmıştı.Bu yüzden oturacak sakin bir yer bulmakta zorlanacağa benziyorlardı.Ancak uzun bir süre geçmeden sakin ve sessiz bir yer bulmuşlardı.Cassandra hemen konuya geçti:

“Seni buraya geçen hafta olan olay için çağırdım.Az çok tahmin etmişsindir herhalde!..Bir süredir zaten bunu düşünüyordum ancak bu olay artık her şeyin bittiğini bana gösterdi.”

Sesi düz ve sakindi.Ne ufak bir titreme ne bir korku ifadesi suratında gayet ciddiydi.

“Ama..ama Cassandra sen beni yanlış anladın.Ben sana aslında neler olup bittiğini anlatmıştım..Hiçbir şey sandığın gibi değil.O kız ba..”

“Yeter Colin!!.Yeter.Tek bir kelime daha duymak istemiyorum.O kız hakkında da o gün hakkında da konu kapanmıştır benim için.Bunların olmasını ben de istemezdim ama yapmak zorundayım.İstersen arkadaş kalabiliriz ama daha ilerisi mümkün değil.Üzgünüm..”

diyerek sözümü kesip bütün olayı anlatıp içini dökmüş adeta kan kusmuştu..Günün çok güzel geçeceğine inanan Colin’in bütün hayalleri yerle bir olmuş, morali ise sıfırın altında dolanıyordu.

“Ölmek istiyorum..Keşke ölsem de gitsem herkes rahatlar ben gidince..”

dedi içinden.Cassandra’ya baktı, o da gayet üzgün görünüyordu.Olaylar onun dahilinde gerçekleşiyordu büyük ihtimalle çünkü sözleri de bunu doğruluyordu..Artık sıra ondaydı o da içindekileri dökecekti ondan sonra iki tarafta üzgün bir şekilde yollarına iki arkadaş olarak devam edecekti..

“Peki Cassandra sen bilirsin..Sen nasıl istiyorsan öyle olsun.Senin için bittiyse benim için de bitmiştir..Tamam arkadaş olarak kalalım düşman olmaktan iyidir.Ama içinde bir yerler de bütün bunları senin de istemeyerek yaptığını biliyorum.Saklayamazsın bunu yüzünden açıkça belli oluyor..”

dedi sanki biraz fazla ileri gitmişti.Kızın yüzü gittikçe asılıyordu..Bir süre birbirlerine bakıştılar ardından Cassandra buruk bir şekilde

“Çok üzgünüm Colin .Herşey için hoşçakal!!..”

dedi ve hıçkıra hıçkıra ağlayarak oradan uzaklaştı..Cassandra’nın ağlayarak uzaklaşması üzerine bütün gözler birden Colin’in üzerinde odaklanmıştı.Bu en nefret ettiği şeylerden biriydi: -Herkesin ona bakması- Bu utanç verici duyguya dayanamayarak o da koşarak şatoya geri döndü.Son hızla merdivenlerden çıkarak yatakhaneye gitti..Herşey bitmişti artık en sevdiği en değer verdiği varlığı sevgilisinden ayrılmıştı.Bütün dünyası başına yıkılmıştı..Üstündekileri bir çırpıda çıkardı dolabının kapağını çarparak açıp pijamalarını giydi..Herşeyden nefret eder hale gelmişti.Sabah kendine neşe ile bakarken şimdi ise iğrenerek bakıyordu.Kendini hemen yatağına atıp bütün bu olanların bir rüya olduğuna inanmaya çalıştı ama hiçbir şey olmuyordu..Bir oraya bir buraya döndü sonunda yavaş yavaş gözleri kapanmaya başlamıştı.Kendini yavaşça bırakıp yarın herşeyi unutmuş bir şekilde kalkmaya şartlayarak uykuya daldı..
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Angelina Daphne Spencer

Angelina Daphne Spencer


Mesaj Sayısı : 597
Yaş : 31
Savaş Tarafı : Hakem!
Mezun Olduğu Bina : Gryffindor
Rp Partneri : Matt Damon Malfoy
Kayıt tarihi : 01/03/08

Ölümyiyen Alımları - Sayfa 3 Empty
MesajKonu: Geri: Ölümyiyen Alımları   Ölümyiyen Alımları - Sayfa 3 I_icon_minitimeC.tesi Tem. 12, 2008 3:33 am

Alındn...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://catlakkazan.all-up.com
 
Ölümyiyen Alımları
Sayfa başına dön 
3 sayfadaki 3 sayfasıSayfaya git : Önceki  1, 2, 3
 Similar topics
-

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
CatlakKazan :: Rp Out :: Arşiv :: Düşünseli-
Buraya geçin: