1. Ders

Konu: 1. Ders Paz Haz. 01, 2008 10:16 am

MeLody, büyük salondan, karnı tıka basa dolu bir şekilde ayrıldı. Çok yediği için neredeyse patlayacaktı. Bu kadar yememesi gerektiğinin farkına yeni varmıştı. Karnını tutarak büyük salondan ayrıldı. Profesörler odasına girip, eşyalarının bulunduğu dolaba elini attı. Kitaplarını kollarına alınca,neredeyse altında ezilecekti. Bir halterci gibi tüm gücüyle kitapları kaldırdı. Zorluklar içinde dersliğine doğru yöneldi.
Sınıfa geldiğinde ,öğrencilerin gelmemiş olması onun için büyük avantajdı. Çünkü öğrencileri gelmeden sınıfta ufak değişiklikler yapıcaktı. Asasını çıkarıp " Accio kağıtlar " dedi. Dolaptan sayamıyacağı kadar top şekline getirilmiş kağıtlar kavada uçuştu. Asasının ucunu sıralara yöneltti. Her top bir sıranın içine gizlendi.
Kısa süre içerisinde, öğrenciler teker teker sınıfa gelmeye başladılar.
Öğrencilerin sınıfa girmelerini bekleyen Melody, herkes sınıfa girdiğinde asasını çıkardı. Tahtaya döndürdü. Birşeyler yazdı. Öğrencilerine dönüp yüksek sesle okudu.

" Homenum Revelio . " diyerek gülümsedi. " Herkese merhaba. Bu sizlerle ilk dersimiz. Sizlerle iyi anlaşacağımı umuyorum. İlk dersimizde kaybolan ve ya saklanan cisimlerin ( eğer büyük bir koruma kalkanıyla korunmuyorsa ) bulunmasını sağlayan büyüyü öğreteceğim. Umarım büyük bir zevkle dersime katılırsınız.Herheş oldukça kolay. Konsantre olmaktan başka yapacak zor bir işleminiz yok. Evet. Siz gelmeden önce, sıralarınızın altına kağıt parçacıkları yerleştirdim. Bunları ordan çıkarmaktan başka birşey daha yapacağız. Hayal gücümüzü zorlıyacağız. Evet. Kağıt parcacığının şekillerini de değiştireceğiz. Bunu yapabilmek için sadece uzun süreli konsantre olacağız. Telepati ile şekillerini değiştireceğiz.Ben size gereken enerjiyi vereceğim. Evet hazırsanızbaşlıyalım." diyerek masasına yöneldi. Eline asasını aldı. " Yapmanız gereken tek şey, ney olmasını istediğinizdir. " diyerek gözlerini kapattı. Zihninde bir papatya canlandırdı.Konsantresini toparlayıp düşündü. Kağıt parçacığının fırlayıp bir çiçeğe dönüşeceğini zihninde canlandırdı. Asasını yarın daire şeklinde çevirerek " Homenum Revelio " dedi. Masadan önce bir kağıt parçacığı fırladı. Kısa süre sonra papatya şeklini aldı.

" Bu kadar basit. Asanızı yarım daire şeklinde çevirin. Konsantre olun. Enerjinizi ben sağlayacağım. Evet herkes asasını hazırlasın. Gözlerinizi kapatın. Düşünün... Sadece istediğiniz şeyi düşünün. Belki bir kalp belki de bir kale şeklinde. Düşünün hayal gücünüzün sizi sarmasına engel olmayın. Bırakın hayal dünyası sizi içine alsın. Hazır olduğunuz zaman Homenum Revelio diyerek sonrasını izleyin. "
Ellerini sıralara doğru uzattı. Tüm pozitif enerjilerini öğrencilere vereye çalıştı. Onlarla birlikte hayal dünyasına seyahat etti. Kısa süre sonra gözlerini açınca, öğrencilerin önündeki kağıt şeküllerine baktı. Çok değişik şeler vardı. Böceklerden, ev eşyalarına kadar aklına gelemeceği türden şeyler vardı.
" Herkesi tebrik ederim. İyi iş çıkardınız. Ödeviniz, bu büyüyü yaparken neler hissettiklerinizdir. Kısa ve öz olsun arkadaşlar. Evet herkese iyi dersler. " diyerek öğrencilerinin sınıfı boşaltmalarını izledi.

RPG-OUt : Homenum Revelio büyüsü ile ders işlemek alıntıdır... Şekil değiştirme ve bilimsel cümleler tamamiyle kendime aittir....

Konu: Geri: 1. Ders Paz Haz. 01, 2008 11:23 am

Sabahın ilk ışıklarıyla uyanmıştı. Güneş parlak bir şekilde karanlığı aydınlatıyordu. Odanın loş ışığı yavaş yavaş kayboluyor. Yerini aydınlığa bırakıyordu. Dışarıdaki temiz havayı solumak için yatağından kalktı ve pencereye yöneldi. Pencereyi açtığında serin bir hava yüzünü okşadı. Ardından temiz hava odaya yayıldı. O yağmurlu geceden eser kalmamıştı. Dışarıda kuşlar sanki şarkı söylüyor gibi ötüyorlardı. Çiçekler esintinin etkisiyle dans ediyorladı. Bu güzellikleri görünce daha bir keyifli oldu. O tertemiz havayı içine çekti ve sonra geri verdi. Daha sonra pencereyi kapattı. Yatağının yanındaki sehpanın üstünde duran kitaplarını çantasına yerleştirdi. Şimdi üstünü değiştirmek için dolabına yöneldi. Üstünü değiştirerek Gryffindor'lu öğrenci oldu. Asasını siyah cübbesinin içinde bulunan cebine koydu. Artık derse hazırdı. Ancak derse gitmeden önce kahvaltısını yapmalıydı. Çantasını omzuna aldı ve yatakhaneden ortak salona geçti. Unuttuğu birşey var mı diye duraksadı. Ama unuttuğu birşey yoktu. Yoluna devam etti. Ortak salonun kapısından dışarı çıktı. Şimdi zemin kata inmeliydi. Ağır adımlarla merdivenlere yöneldi. Bugün merdivenler ona oyun oynamadı. Yani yer değiştirmediler. Kısa bir süre sonra zemin kata geldi. Önündeki büyük üzerinde çeşitli işlemeler olan kapıyı iterek ortak salona girdi. Öğrenciler ve Profesörler kahvaltılarını yapıyolardı. Hemen Gryffindor masasına yöneldi ve arkadaşlarına selam vererek yerine oturdu. İlk olarak meyve suyunu bardağına doldurdu. Bir yudum alarak kahvaltısına başladı. Kahvaltı menüsü çok zengindi. Burada sanki evdeymiş gibi kahvaltı yapıyordu. Tek eksik şey ailesiydi. Ancak buradaki ailesi de Gryffindordu.

Kahvaltsını bitirdikten sonra bugünkü ilk dersi olan Tılsım dersine gitmek için çıkışa doğru ilerledi. Derslik ya 4. katta ya da 5. kattaydı. Merdivenlerden hızlı adımlarla çıktı. 4. kata geldiğinde burada sınıfı aramaya başladı. Burada birden çok kapı vardı. Acaba hangisiydi. İlk olarak koridorun sonunda bulunan kapıyı deneyecekti. Kapıyı tıklatarak içeri girdi. Ancak içeride kimse yoktu. Ortamda bazı bilinmedik yazılar vardı. "Burası olamaz herhalde" dedi içinden ve kapıyı kapattı. Ardından sağ tarafta olan kapıyı tıklattı ve içeri girmeye çalıştı. Ancak kapı klitliydi. "Sanırım 5. katta" dedi. Koşarak bir üst kata çıktı. Önüne çıkan ilk kapıyı tıklattı ve içeri girdi. İçeride bir profesör oturmuştu. Sanki birilerini bekliyordu. "Evet tılsım dersi burası olmalıydı" dedi çinden ve ve içeriye girdi. Profesör'e "Merhaba, iyi günler efendim" dedi. Ortamda çok az bir ışık vardı. Sanki meditasyon yapılan bir yerdi. Bu ortamı ailesinden hatırlıyoru. Anneside bazen meditasyon yapardı. Ama artık annesi yoktu. Ön sıralardan birine ilerledi ve oturdu. Diğer arkadaşlarının gelmesini bekledi... Kısa bir beklemeden sonra diğer arkadaşlarıda gelmişti. Artık derse başlayabilirlerdi. Profesör asasını kaldırıp bir şeyler yazar gibi yazptı. O anda siyah tahtada bir şeyler belirmeye başadı. Herkes gibi Onegmus'ta yüksek sesle okumaya çalıştı.Profesör:

"Homenum Revelio." dedi ve gülümsedi "Herkese merhaba. Bu sizlerle ilk dersimiz. Sizlerle iyi anlaşacağımı umuyorum. İlk dersimizde kaybolan ve ya saklanan cisimlerin ( eğer büyük bir koruma kalkanıyla korunmuyorsa ) bulunmasını sağlayan büyüyü öğreteceğim. Umarım büyük bir zevkle dersime katılırsınız.Herheş oldukça kolay. Konsantre olmaktan başka yapacak zor bir işleminiz yok. Evet. Siz gelmeden önce, sıralarınızın altına kağıt parçacıkları yerleştirdim. Bunları ordan çıkarmaktan başka birşey daha yapacağız. Hayal gücümüzü zorlıyacağız. Evet. Kağıt parcacığının şekillerini de değiştireceğiz. Bunu yapabilmek için sadece uzun süreli konsantre olacağız. Telepati ile şekillerini değiştireceğiz.Ben size gereken enerjiyi vereceğim. Evet hazırsanızbaşlıyalım." diyerek masasına yöneldi. Eline asasını aldı. " Yapmanız gereken tek şey, ney olmasını istediğinizdir." dedi. Onegmus "Evet, evet, tek şey istemek" dedi içinden. Ardından Profesör'ü izlemeye devam etti. Profesör gözlerini kapatmıştı. Sanki bir şeyler düşünüyordu. O anda asasını yarım daire şeklinde çevirdi ve "Homenum Revelio" dedi. Masada bulunan kağıt aniden fırladı ve bir papatya şeklini aldı. Onegmus şaşkın bir şekilde bakıyordu. Daha sonra kendisini topladı. Profesör:

" Bu kadar basit. Asanızı yarım daire şeklinde çevirin. Konsantre olun. Enerjinizi ben sağlayacağım. Evet herkes asasını hazırlasın. Gözlerinizi kapatın. Düşünün... Sadece istediğiniz şeyi düşünün. Belki bir kalp belki de bir kale şeklinde. Düşünün hayal gücünüzün sizi sarmasına engel olmayın. Bırakın hayal dünyası sizi içine alsın. Hazır olduğunuz zaman Homenum Revelio diyerek sonrasını izleyin. " dedi. "Şimdi biz de mi?" dedi içinden. Onegmus büyüyü yapmadan önce kafasını boşaltmalıydı. Bu büyü için sakin bi o kadarda konsantre çok önemliydi. Profesör yardım edecekti. Ama yinede kendisi yapmak istedi. Bunu başarmak için kafasındaki bütün düşüncelerinden arındı. Bunu yapmak hiçte kolay değildi. Ama Onegmus bunu yapmıştı. Belkide bu annesinden gelen bir yetenekti. Ardından gözlerini kappatı ve kağıdın kalp şeklini almasını istedi. Bunu kafasında yapmak biraz güçtü. Tam anlamıyla oluşturamıyodu. Ancak bir anda kağıdı kalp şeklinde gördü. Profeösr ona yardım ediyor gibiydi. Daha sonra kağıdı tam anlamıyla kalp şeklinde gördü ve asasını yarım daire şeklinde çevirerek "Homenum Revelio!" dedi. O anda gözlerini açtı ve kağıdın sıranın altından fırladı ve yavaş yavaş kalp şeklini almaya başaldığını gördü. Bunu görünce çok mutlu olmuştu. Çünkü bunu başarmıştı. Ardından diğer arkadaşlarıda yapmıştı. İlk ders çok güzel gidiyordu.

" Herkesi tebrik ederim. İyi iş çıkardınız. Ödeviniz, bu büyüyü yaparken neler hissettiklerinizdir. Kısa ve öz olsun arkadaşlar. Evet herkese iyi dersler. " demesiyle zil çaldı. İlk ders bitmişti. İlk dersten ödev vardı. Ama ödev kolaydı. Bunu hemen kağıda yazmalıydı. Sınıftan çıkmadan önce Profesör'e "İyi günler efendim, ayrıca da teşekkür ederim!" diyerek sınıftan ayrıldı...

Konu: Geri: 1. Ders Ptsi Haz. 02, 2008 10:17 am

Esneyerek yerinde doğruldu Angie. yatağının yanıbaşındaki pencerenin hafifçe aralanmış perdelerinden güneş ışınları içeri süzülüyordu. Hemen perdeyi sonuna kadar açtı ve pencereyi araladı Angie. Temiz ve sıcak bir hava vardı. Ancak sabahın erken saatleri olduğundan gerek, havada tatlı bir esinti vardı.

Angie hemen ayağına terliklerini geçirdi ve yatakhanedeki diğer kızlara tek kelime etmeden yüzünü yıkadıktan sonra üzerini giyindi. Kahvaltıya inmesi gerekiyordu. Hogwarts'ın sürekli yer değiştiren garip merdivenlerine binerek aşağı indi. Burayı ezberlemek kolay olmamıştı doğrusu. Sonunda kocaman kolonların arasından geçerek Büyük Salon'a ulaştı. Gryffindor Masası'ndakileri keyifsizce selamladı ve balkabağı suyu eşliğinde hafif bir kahvaltı yaptı.

Sonunda derse girme vakti gelmişti. Hızla merdivenleri tırmanarak yatakhaneye girdi ve eşyalarını toparladı. Hızlı adımlarla 5. kata çıktı. Birkaç kapıya baktıktan sonra sınıfı buldu. Kucağında parşomen yığınları, tüy kalemi ve mürekkep hokkalarıyla sınıfa girdi. Sınıf geniş ve ferahtı. Önlerden bir sıraya oturdu. Derslerine ilgili bir kızdı. Sırasının altına eşyalarını koyacakken top haline gelmiş bir kağıt tomarı gördü. Ama yine de sesini çıkarmadı. Belli ki birazdan kağıt tomarıyla ilgili bir büyü yapacaklardı. Ne yapacakları konusunda çok meraklanmıştı. Profesörü inceledi. Siyah, dalgalı saçları ile aslında biraz karanlık tarafı tutar gibi görünüyordu ama yine de sürekli yüzünde yer alan tatlı gülümseme onun Karanlık Lord'a karşı olduğunu gösteriyor gibiydi. Angie ' Yine de bu bir numara olabilir. Son günlerde kimsenin sağı solu belli olmuyor. ' diye düşündü. O sırada sınıf tamamlanmıştı. Profesör asasını çıkardı ve tahtaya döndürdü. Birşeyler yazdı. Öğrencilerine dönüp yüksek sesle okudu.

" Homenum Revelio . " diyerek gülümsedi. " Herkese merhaba. Bu sizlerle ilk dersimiz. Sizlerle iyi anlaşacağımı umuyorum. İlk dersimizde kaybolan ve ya saklanan cisimlerin ( eğer büyük bir koruma kalkanıyla korunmuyorsa ) bulunmasını sağlayan büyüyü öğreteceğim. Umarım büyük bir zevkle dersime katılırsınız.Herheş oldukça kolay. Konsantre olmaktan başka yapacak zor bir işleminiz yok. Evet. Siz gelmeden önce, sıralarınızın altına kağıt parçacıkları yerleştirdim. Bunları ordan çıkarmaktan başka birşey daha yapacağız. Hayal gücümüzü zorlıyacağız. Evet. Kağıt parçacığının şekillerini de değiştireceğiz. Bunu yapabilmek için sadece uzun süreli konsantre olacağız. Telepati ile şekillerini değiştireceğiz.Ben size gereken enerjiyi vereceğim. Evet hazırsanız başlıyalım."

diyerek masasına yöneldi. Eline asasını aldı. Angie sonunda ne işe yarayacaklarını anladı o kağıt parçalarının. Cebinden asasını çıkardı. Cilalıydıi parıl parıl parlıyordu. Gülümseyerek asasını inceledi. Profesör konuşmasına devam edince irkildi ve birazını not aldı.

" Yapmanız gereken tek şey, ney olmasını istediğinizdir. "

diyerek gözlerini kapattı. Asasını yarım daire şeklinde çevirerek:

" Homenum Revelio "

dedi. Masadan önce bir kağıt parçacığı fırladı. Kısa süre sonra papatya şeklini aldı. Angie büyülenmişti adeta hemen asasıyla el hareketini not aldı.
" Bu kadar basit. Asanızı yarım daire şeklinde çevirin. Konsantre olun. Enerjinizi ben sağlayacağım. Evet herkes asasını hazırlasın. Gözlerinizi kapatın. Düşünün... Sadece istediğiniz şeyi düşünün. Belki bir kalp belki de bir kale şeklinde. Düşünün hayal gücünüzün sizi sarmasına engel olmayın. Bırakın hayal dünyası sizi içine alsın. Hazır olduğunuz zaman Homenum Revelio diyerek sonrasını izleyin. "

Ellerini sıralara doğru uzattı. Meditasyon dersleri de veren bir öğretmendi. Kim bilir o an aklından neler geçiyordu. Angie ise gözlerini kapattı ve aklından bir kadeh geçiyordu. Gümüş bir kadeh. Gözlerini açtı. Olmamıştı. Homurdandı ve tekrar denedi.

" Homenum Revelio! "

Gözlerini açtığında hayal ettiği gibi zümrütlerle bezeli, işlemeli gümüş kadeh belirivermişti işte. Gülümsedi. Profesör de aralarda gezindi. Pek memnun kalmışa benziyordu.

" Herkesi tebrik ederim. İyi iş çıkardınız. Ödeviniz, bu büyüyü yaparken neler hissettiklerinizdir. Kısa ve öz olsun arkadaşlar. Evet herkese iyi dersler. "

dedi. Angie de hemen toparlandı. Kadehini tekrar Homenum Revelio ile bir kağıt tomarına dönüştürerek ve profesöre iyi günler dileyerek sınıfı terk etti. Ödevini hemen yapmalıydı.

Konu: Geri: 1. Ders Ptsi Haz. 02, 2008 12:41 pm

Sınıf başkanı olmanın verdiği gurur , heyecan ve havayla günlerini geçiriyordu.Ama hep böyle olacak diye bir şey yoktu bunun için birazda derslere girip ödevleri yapmak gerekiyordu.Hem diğer öğrencilere örnek olmak için hem de profesörlerin gözünde bir yere ulaşabilmek için.

Aslında bunu yapmasına gerek yoktu çünkü zaten profesörlerin gözünde iyi bir yere sahipti.En azından Tom öyle düşünüyordu ve öyleydi zaten.Diana’yı düşünmekten uyku girmiyordu gözüne onu istiyordu hep yanında bu mümkün olmasa bile onun kokusu hep Tom’un yanındaydı ne olursa olsun..

Sabahın ilk ışıklarıyla uyandığında biraz daha rahatlamış hissediyordu kendini nedenini bilmediği bir sıkıntı vardı içinde bunun için fazla hevesli değildi derslere girmeye..Bir hicran almış başını gidiyordu , kafasında nereye kadar…Maviliklerin içinde gözlerini açtığında üzerindeki yorganı itti ve ayağa kalktı.

Üzerini değiştirir değiştirmez elini ve yüzünü yıkadı.Herkesin kahvaltıya gittiğini fark etti.Ama onun canı gitmek istemiyordu.Kahvaltının bitmesini beklerken bir yandan da pencerenin yanına gitti ve oraya oturdu.Pencereden dışarıyı seyretmek kadar güzel bir şey yoktu.

Okula geldiğinden beri en çok karanlık ormanı ve pencerenin önünü beğenmişti nedenini bilmiyordu bir özel sebebi yoktu sadece zevk meselesiydi.Zaten Tom her an zevk için yaşardı.Saatine baktığında Tılsım dersine gecikeceğini fark etti bunun için hemen eşyalarını yanına alarak dersliğe doğru koşmaya başladı.

Dersliğe geldiğinde profesör masasındaydı.3. sıraya geçerek profesöre gülümsedi.Daha sonra profesör tahtaya dönerek bir şeyler yazmaya başladı.Biraz sonrada yüksek sesle tahtada yazan kelimeleri yüksek sesle öğrencilere okumaya başladı.Bu kelimeler büyü sözleri gibi geliyordu kulağa.

" Homenum Revelio . " daha sonrada konuşmaya başladı. " Herkese merhaba. Bu sizlerle ilk dersimiz. Sizlerle iyi anlaşacağımı umuyorum. İlk dersimizde kaybolan ve ya saklanan cisimlerin ( eğer büyük bir koruma kalkanıyla korunmuyorsa ) bulunmasını sağlayan büyüyü öğreteceğim. Umarım büyük bir zevkle dersime katılırsınız.Her şey oldukça kolay. Konsantre olmaktan başka yapacak zor bir işleminiz yok. Evet. Siz gelmeden önce, sıralarınızın altına kağıt parçacıkları yerleştirdim. Bunları oradan çıkarmaktan başka bir şey daha yapacağız. Hayal gücümüzü zorlayacağız. Evet. Kağıt parçacığının şekillerini de değiştireceğiz. Bunu yapabilmek için sadece uzun süreli konsantre olacağız. Telepati ile şekillerini değiştireceğiz.Ben size gereken enerjiyi vereceğim. Evet hazırsanız başlayalım." diyerek masasına yöneldi. Eline asasını aldı..Biraz heyecanlı gibi görünüyordu ama onun aklında başka şeyler vardı ve sıkılıyordu. " Yapmanız gereken tek şey, ney olmasını istediğinizdir. " diyerek gözlerini kapattı. Profesörün konsantre olmaya çalıştığı apaçık belliydi.Acaba sıra ona gelince yapabilecek miydi ? Asasını yarın daire şeklinde çevirerek " Homenum Revelio " dedi. Masadan önce bir kağıt parçacığı fırladı. Kısa süre sonra papatya şeklini aldı.

" Bu kadar basit. Asanızı yarım daire şeklinde çevirin. Konsantre olun. Enerjinizi ben sağlayacağım. Evet herkes asasını hazırlasın. Gözlerinizi kapatın. Düşünün... Sadece istediğiniz şeyi düşünün. Belki bir kalp belki de bir kale şeklinde. Düşünün hayal gücünüzün sizi sarmasına engel olmayın. Bırakın hayal dünyası sizi içine alsın. Hazır olduğunuz zaman Homenum Revelio diyerek sonrasını izleyin. " Profesör Ellerini sıralara doğru uzattı.Aslında biraz güven ve cesaret gelmişti Tom’a belki diğerlerine de olmuştur aynı şey profesörün belki pozitif enerjisi olabilirdi.Asasını kaldırdı büyüyü yapmadan hayal etmeliydi.Şimdi ne olacağına karar verecekti ama bu çok kolaydı tabii ki de yılan şimdi kağıdın çıkıp yılan olacağını düşündü ve yarım daire şeklinde çevirerek " Homenum Revelio " diye mırıldandı.Evet kağıt parçası sıranın altından fırladı ve bir süre sonra yılan biçimini aldı..

" Herkesi tebrik ederim. İyi iş çıkardınız. Ödeviniz, bu büyüyü yaparken neler hissettiklerinizdir. Kısa ve öz olsun arkadaşlar. Evet herkese iyi dersler. " dedi.Tom yavaşça eşyalarını topladı ve profesörün yanından geçerken ^^Sihirli Günler Profesör^^ dedi daha sonra ortak salona doğru gitmeye başladı.

Konu: Geri: 1. Ders Salı Haz. 03, 2008 8:49 am

Arya ortak salondan ayrılırken girmesi gereken dersin bitkibilim olduğunu düşünüyordu fakat bitkibilime kayıt yaptırmayı unutmuştu. Ayrıca dersleri tılsımdı ve acele etmezse geç kalabilirdi. Uzun ve loş koridorlarda ilerledi, derslik 2 kat aşağıda olmalıydı. Tabii yanılmıyorsa. Uzun merdivenlerden aşağı inmeye başladı. Kolunun sızısı azalmış gibiydi. En azından fazla oynatmayınca acımıyordu pek. Saatine baktı, dersin başlamasına henüz beş dakika vardı. Yeterli bir süre diye düşündü Arya. Fakat gün boyun kardeşlerini görememişti ve bu onu endişelendirmeye başlamıştı.

5. Kata geldi ve koridorda ilerlemeye başladı. Sonunda aradığı yeri bulmuştu. Doğru gelmişti, tılsım sınıfı buradaydı. İçeri girdiğinde profesörün ve birkaç öğrencinin gelmiş olduklarını gördü. Akşamüstünün kızıllığıyla süslenmiş sınıfta dolaştı, önlerden bir yere oturdu. Tüy kalemi ve parşömenini hazırladı, sonra da herkes gibi sınıfın dolmasını beklemeye başladı. Kısa bir süre sonra sınıfa herkes gelmiş ve sınıfta oturacak yer kalmamıştı. Profesör onlar gelmeden tahtaya bir şey yazmıştı ve söze de onunla başladı.

" Homenum Revelio . " dedi profesör gülümseyerek. " Herkese merhaba. Bu sizlerle ilk dersimiz. Sizlerle iyi anlaşacağımı umuyorum. İlk dersimizde kaybolan ve ya saklanan cisimlerin ( eğer büyük bir koruma kalkanıyla korunmuyorsa ) bulunmasını sağlayan büyüyü öğreteceğim. Umarım büyük bir zevkle dersime katılırsınız.Herheş oldukça kolay. Konsantre olmaktan başka yapacak zor bir işleminiz yok. Evet. Siz gelmeden önce, sıralarınızın altına kağıt parçacıkları yerleştirdim. Bunları ordan çıkarmaktan başka birşey daha yapacağız. Hayal gücümüzü zorlıyacağız. Evet. Kağıt parcacığının şekillerini de değiştireceğiz. Bunu yapabilmek için sadece uzun süreli konsantre olacağız. Telepati ile şekillerini değiştireceğiz.Ben size gereken enerjiyi vereceğim. Evet hazırsanızbaşlıyalım." Diye ekledi ve masasına yöneldi, asasını eline aldı. " Yapmanız gereken tek şey, ney olmasını istediğinizdir. " dedi ve gözlerini kapattı. Konsantre olmaya çalıştığı her halinden belliydi. Sonra asasını yarım daire biçiminde çevirerek " Homenum Revelio . "dedi. Masadan önce bir kağıt parçası fırladı, sonra da bu kağıt parçası bir papatya biçimini aldı. Bu Arya’nın çok ilgisini çekmişti. Kendi aileleri Japonya’dan geliyordu ve onlarda origami sanatı vardı ancak, mugglelar bunu yapmak için yıllarını verirlerdi. Bu sihir Arya’nın gözüne çok basit gözükmüştü.

" Bu kadar basit. Asanızı yarım daire şeklinde çevirin. Konsantre olun. Enerjinizi ben sağlayacağım. Evet herkes asasını hazırlasın. Gözlerinizi kapatın. Düşünün... Sadece istediğiniz şeyi düşünün. Belki bir kalp belki de bir kale şeklinde. Düşünün hayal gücünüzün sizi sarmasına engel olmayın. Bırakın hayal dünyası sizi içine alsın. Hazır olduğunuz zaman Homenum Revelio diyerek sonrasını izleyin. "

Bu Arya’ya çok eğlenceli gözükmüştü. Hatta o kadar ki, kolunun acısını bile unutmuştu. Gözleri kapalı bir biçimde zihnini boşaltmaya çalıştı,hiç kolay değildi fakat Arya bunu nerdeyse başarıyordu ki kolu birden sızlamaya başladı. Kolunun ağrıdığını unutmuştu ve masaya dayamaya çalışmıştı.

Her şeye rağmen bunu unutmaya çalıştı. Tam o sırada diğerlerinin neler yaptıklarına dair bir merak sardı içini. Tam o sırada gözlerin önünde küçük bir kuş belirmişti ki Arya gözlerinden tekini hafifçe araladı ve diğerlerine baktı. Daha kimsenin ne yaptığını göremeden kendine kızdı ve gözlerini yeniden yumup zihnini boşaltmaya başladı. Göründüğü kadar eğlenceliydi ama hiç de kolay sayılmazdı bu sihir.

Sonra gözlerinin önünde bir kuş belirdi. Önceleri belirsizdi fakat Arya’nın konsantrasyonu arttıkça –Arya profesörün kendisine yardım ettiğini hissetti o an- netleşti, netleşti ve Arya " Homenum Revelio " dedi, sonra da gözlerini açtı.

Sırasının altındaki kağıt birden fırladı ve kuş şekline girdi. Arya çok sevindi, sonunda yapmıştı ve kuş da öyle şekilsiz olmamıştı, aksine çok şeker görünüyordu.

Profesör çıkan işten memnun görünüyordu. Herkes çok değişik ve güzel şeyler çıkartmıştı ortaya.

" Herkesi tebrik ederim. İyi iş çıkardınız. Ödeviniz, bu büyüyü yaparken neler hissettiklerinizdir. Kısa ve öz olsun arkadaşlar. Evet herkese iyi dersler. "dedi profesör ve ardından Arya da diğer arkadaşları gibi sınıftan yavaşça çıktı, çıkarken profesöre "Sihirli Günler" demeyi de ihmal etmedi.. Ders çok eğlenceli geçmişti Arya için. Umduğundan çok ama çok daha eğlenceli…

Konu: Geri: 1. Ders Salı Haz. 03, 2008 9:07 am

Eva sabah kalktığında çok mutluydu. İçini bir huzur kaplamıştı. Yatağından doğruldu. Çarşafını kaldırarak yatağından kalktı. Elini yüzünü yıkadı. Üzerine cüppesini giyerek aynanın karşısında geçti. Saçlarını özenle taradı ve açık bıraktı. Masanın üzerinde duran kitapları alıp çantasına yerletirdi.

Eva büyük salona gitmek üzere çıktı. Karnı çok açtı. Hemen bir şeyler yemek istiyordu. Tam merdivenlerin yanına geldiğinde çantasını odasında unuttuğu geldi aklına. Koşa koşa gitti hemen ve çantasını aldı. Ardından büyük salona gitti. Masaya oturdu ve " Afiyet olsun." dedi. Yemeğini yedikten sonra tılsım-muska dersi için dersliği aramaya başldı. Sonunda dersliğin yerini buldu. "İyi günler profesör." dedikten sonra bir yere geçti ve oturdu.

Eva bu dersin nasıl işleneceğini merak ediyordu. Sınıf dolduktan sonra profesör:

Homenum Revelio . " diyerek gülümsedi. " Herkese merhaba. Bu sizlerle ilk dersimiz. Sizlerle iyi anlaşacağımı umuyorum. İlk dersimizde kaybolan ve ya saklanan cisimlerin ( eğer büyük bir koruma kalkanıyla korunmuyorsa ) bulunmasını sağlayan büyüyü öğreteceğim. Umarım büyük bir zevkle dersime katılırsınız.Herheş oldukça kolay. Konsantre olmaktan başka yapacak zor bir işleminiz yok. Evet. Siz gelmeden önce, sıralarınızın altına kağıt parçacıkları yerleştirdim. Bunları ordan çıkarmaktan başka birşey daha yapacağız. Hayal gücümüzü zorlıyacağız. Evet. Kağıt parcacığının şekillerini de değiştireceğiz. Bunu yapabilmek için sadece uzun süreli konsantre olacağız. Telepati ile şekillerini değiştireceğiz.Ben size gereken enerjiyi vereceğim. Evet hazırsanız başlıyalım." dedi. Eva bunları duyunca çok heyecanladı. Profesör zihninde birşeyler düşünüyor olmalıydı ki bu kadar dikkatliydi. Aniden papatya şeklinde bir kağıt fırladı. Eva ağızı beş karış açık profesöre bakarken kendisi kağıdını hangi şekle sokacağını düşündü.

Bu kadar basit. Asanızı yarım daire şeklinde çevirin. Konsantre olun. Enerjinizi ben sağlayacağım. Evet herkes asasını hazırlasın. Gözlerinizi kapatın. Düşünün... Sadece istediğiniz şeyi düşünün. Belki bir kalp belki de bir kale şeklinde. Düşünün hayal gücünüzün sizi sarmasına engel olmayın. Bırakın hayal dünyası sizi içine alsın. Hazır olduğunuz zaman Homenum Revelio diyerek sonrasını izleyin. "

Eva aklındaki tüm düşünceleri boşaltarak sadece kağıdını sokacağı şekle odaklandı. Kağıdını kelebek şekline sokmak istedi. Sadece ona odaklandı ve asasını yarım daire şeklinde çevirerek :

"Homenum Revelio" dedi. Eva gözlerini açtığında olmuştu. İlk denemede başarılı olmuştu. Zaten kendine güveni sonsuzdu. Bunu yapabileceğini biliyordu.

Herkesi tebrik ederim. İyi iş çıkardınız. Ödeviniz, bu büyüyü yaparken neler hissettiklerinizdir. Kısa ve öz olsun arkadaşlar. Evet herkese iyi dersler. " dedi. Eva :

"İyi günler profesör." dedi ve gülümsedi. Eva ödevi oldukça sevmişti. Bunun verdiği mutlulukla sınıftan çıktı.

Konu: Geri: 1. Ders Çarş. Haz. 04, 2008 1:34 am

Cho derslere girmeye başladığı günden itibaren mutlulukla uçuyordu. Gerçi ilk 2 hafta okulu kaçırmıştı. Çünkü hastalanmıştı ve yataktan çıkamıyordu.Sabah uyandığında esnedi ve sabhlığını çıakrıp cübbesini giydi. Cübbesi tertemiz ve güzeldi. Kahvaltıya inecekti fakat yanına alması gereken kitaplar vardı. Kitaplarını aldı ve Gryffindor ortak salonundan çıktı.Kahvaltıda çok hoş şeyler vardı. Neredeyse hepsiden yiyecekti ki tokluk hissi bastırınca vazgeçti. Masadakilere Afiyet olsun diyerek kalktı. İlk dersi Hufflepufflılarla Bitki Bilim Dersi idi. Hemen bitki bilim seralarına doğru ilerlemeye başladı.Geldiğinde profesör bir çeşit bitki çıkarıyordu.Görünüşü oldukça berbattı vekötü kokuyordu. Cho dayanamayacağını hissettiği anda zaten ders bitmişti. Şimdien zorlu derslerden biri olan Tılsım vardı. Cho yapabileceğini umuyordu.Tılsım sınıfının önünde bekleyen topluluğu gördü ve yanlarına koştu. Ardından da Profesör sınıfa girmelerini işaret etti.Cho büyük bir ciddiyetle sınıfa girdi ve boş bir yere oturdu.Profesör derse başladı:
- Homenum Revelio . " diyerek gülümsedi. " Herkese merhaba. Bu sizlerle ilk dersimiz. Sizlerle iyi anlaşacağımı umuyorum. İlk dersimizde kaybolan ve ya saklanan cisimlerin ( eğer büyük bir koruma kalkanıyla korunmuyorsa ) bulunmasını sağlayan büyüyü öğreteceğim. Umarım büyük bir zevkle dersime katılırsınız.Herheş oldukça kolay. Konsantre olmaktan başka yapacak zor bir işleminiz yok. Evet. Siz gelmeden önce, sıralarınızın altına kağıt parçacıkları yerleştirdim. Bunları ordan çıkarmaktan başka birşey daha yapacağız. Hayal gücümüzü zorlıyacağız. Evet. Kağıt parcacığının şekillerini de değiştireceğiz. Bunu yapabilmek için sadece uzun süreli konsantre olacağız. Telepati ile şekillerini değiştireceğiz.Ben size gereken enerjiyi vereceğim. Evet hazırsanız başlıyalım." dedi. Daha sonra ise:
-Homenum Revelio dedi ve önündeki kağıt bir papatyaya dönüştü.Cho çok heyecanlanmıştı. Kendisinin yapabileceğini umuyordu...Hemen kağıda odaklandı ve:
-Homenum Revelio dedi fakat kağıt hala aynı duruyordu. Umudunu kaybetmedi ve tekrar :
-Homenum Revelio dedi ve bu sefer kağıt bir abajura dönüştü. Cho gülümsedi.Çünkü aklından tam konsantre olurken babaannesinin komik abajurunu geçirmişti.Profesör:
- Herkesi tebrik ederim. İyi iş çıkardınız. Ödeviniz, bu büyüyü yaparken neler hissettiklerinizdir. Kısa ve öz olsun arkadaşlar. Evet herkese iyi dersler. " dedi ve Cho ve arkadaşları sınıfı boşlatmaya başladı. Cho sessizce:
- Teşekkürler profesör..Bunu becerebileceğimi hiç sanmıyordum fakat sayenizde oldu...dedi ve sınıftan çıktı..

Konu: Geri: 1. Ders Çarş. Haz. 04, 2008 4:45 am

Yawe, iki sevdiği dersten çıkmıştı ve üçüncüsüne gelmişti.Dersi Tılsım-Muskay'dı. Bu derside çok seviyordu ve eğlenceli buluyordu.6. kattaydı ve bir kat aşağı inmesi gerekiyordu.Merdivenlerin başına geldi ve etrafına bakınarak, yavaş yavaş inmeye başladı.Kalenin renkli pencerelerinden sızan güneş merdivenlere ayrı bir hava katıyordu sanki.Merdivenleri, bir gökkuşağı misali gösteriyordu.sınıfın bulunduğu kat kalabalıktı. herkes dersliğe girmeye bailamıştı.Onlarla beraber içeri girdi ve kendine oturacak bir yer buldu. Kardeşi , Arya çoktan gelmiş ve oturmuştu.Derse hazırlanmak için çantasından parşömenini ve tüy kalemini çıkardı.Profesör ayağa kalkarak.Tahtaya bişiler yazdı ve yüksek sesle ;

" Homenum Revelio . " diyerek gülümsedi. " Herkese merhaba. Bu sizlerle ilk dersimiz. Sizlerle iyi anlaşacağımı umuyorum. İlk dersimizde kaybolan ve ya saklanan cisimlerin ( eğer büyük bir koruma kalkanıyla korunmuyorsa ) bulunmasını sağlayan büyüyü öğreteceğim. Umarım büyük bir zevkle dersime katılırsınız.Herheş oldukça kolay. Konsantre olmaktan başka yapacak zor bir işleminiz yok. Evet. Siz gelmeden önce, sıralarınızın altına kağıt parçacıkları yerleştirdim. Bunları ordan çıkarmaktan başka birşey daha yapacağız. Hayal gücümüzü zorlıyacağız. Evet. Kağıt parcacığının şekillerini de değiştireceğiz. Bunu yapabilmek için sadece uzun süreli konsantre olacağız. Telepati ile şekillerini değiştireceğiz.Ben size gereken enerjiyi vereceğim. Evet hazırsanızbaşlıyalım." diyerek masasına yöneldi. Eline asasını aldı. " Yapmanız gereken tek şey, ney olmasını istediğinizdir"dedi.Konsantre olmaya çalışıyordu ve asasını yarım daire şeklinde çevirirerek "Homenum Revelio " dedi.Masasından bir kağıt fırladı ve bir papatyaya dönüştü.
"Bu kadar basit. Asanızı yarım daire şeklinde çevirin. Konsantre olun. Enerjinizi ben sağlayacağım. Evet herkes asasını hazırlasın. Gözlerinizi kapatın. Düşünün... Sadece istediğiniz şeyi düşünün. Belki bir kalp belki de bir kale şeklinde. Düşünün hayal gücünüzün sizi sarmasına engel olmayın. Bırakın hayal dünyası sizi içine alsın. Hazır olduğunuz zaman Homenum Revelio diyerek sonrasını izleyin. "dedi.

Yawe içinden acaba benimki olcakmı dedi.Asasını eline aldı ve aklından kağıdın kırmızı bir güle dönmesini geçirdi.Kırmızı güllerin onda ayrı bir yeri vardı.Annesi çok severdi bu yüzden.....Asasını yarım daire şeklinde çerirerek;"Homenum Revelio " dedi ve kağıt sıranın altından fırlayarak çok güzel bir kırmızı gülle dönüştü.Yapmıştı ve çok mutluydu. Etrafına baktı ve kağıtların ilginç şekillere dönüştüğünü gördü. Bütün herkesa mutlu görünüyordu.Profesörde gülümsüyordu ve ;

" Herkesi tebrik ederim. İyi iş çıkardınız. Ödeviniz, bu büyüyü yaparken neler hissettiklerinizdir. Kısa ve öz olsun arkadaşlar. Evet herkese iyi dersler. "dedi. zil çaldı herkes eşyalarını topladı.Yawe'de parşömenini ve tüy kalemini çantasına koydu ve profesöre "Bize bugün öğrettikleriniz için teşekkürler efendim. İyi günler" diledikten sonra sınıftan ayrıldı.

Konu: Geri: 1. Ders Ptsi Haz. 09, 2008 3:55 am

Güneş bulutların arasından burdayım dercesine parlıyordu. Ilık bir rüzgar Amy'nin dağınık saçlarını okşayıp gidiyordu. Bugün hava oldukça güzeldi. Sabah uyku tutmamış olacak ki erkenden kalkan Amy bu güzel havayı görünce mutlaka değerlendirmek istemiş ve kitabını kaptığı gibi bahçede duran ağaçların altında bitmişti. O saatte henüz kimse kalkmamış olduğundan etraf boş ve sessizdi. Böyle bir zamanı Hogwarts'ta bulmak pek kolay olmadığı için Amy hemen kitap okumanın keyfini çıkarmaya başlamıştı. Uzun zamandır kitap okumadığından olsa gerek 1 saatten fazla orada oturup kitap okumuştu. Biran için gözü saatine kaydığı zaman sabah kahvalatısına geç kalmak üzere olduğunu anlayıp ayağa fırladı. Hemen okula doğru yürümeye başladı. Buraya geldiğinden beri hiç kitap okumamıştı ve bu ona iyi gelmişti. Hemen koşarak kzılar yatakhanesine gitti ve hızlıca cüppesini üzerine geçirdi. Ardından yine koşarak büyük salona indi. Herkes çoktan yerini almış kahvaltısını ediyordu. Diğer günlerin aksine bugüne daha iyi başladığı için neşeli olan Amy keyifle masada yerini aldı ve güzel bir kahvaltı yaptı.

Bugün keyfini bozacak hiçbirşey yoktu. Dersler bile ona boğucu gelmiyordu. Zaten sevdiği dersler vardı bugün. Kahvlatsını bitirdikten sonra yavş adımlarla Tılsım Dersliğine doğru ilerlemeye başladı. Derse daha zaman vardı ancak o erkenden gitmek istiyordu."Merlin Aşkına! Yalvarırım bu derste tanışmayla geçmesin..."Nerdeyse herderste kendini anlatmaktan ve kendini anlatanları dinlemekten bıkmıştı. Biran önce büyü öğrenmek istiyor ve sürekli yanında taşıdığı fakat fazla birşey bilmediği için kullanamadığı asasını faaliyete geçirmek istiyordu. Bunlar geçerken aklından dersliğin önüne geldiğini farketti. Kapıyı yavaşça açtı ve içeri girdi. Anlaşılan erkenden gelen tek kişi değildi. Birkaç öğrenci ön sıraları doldurmuş ve profesörde masasında yerini almıştı. İçeri girmesiyle profesörün ona baktığını görünce hafifçe gülümseyip başıyla selamladı. Profesöründe ona belirsiz bir gülücük attığını gördü ve hemen yerine geçti. Elindeki kitabı sırasının üzerine koydu ve dersin başlaması için diğer öğrencileri beklemeye başladı. En sevmediği şeydi beklemek. Ama herhangi bir derse erkenden gitmeyi sevdiği için bunada alışmıştı. Sakin bir şekilde önünde duran kitabı karıştırmaya başladı. Çeşit çeşit büyüler yazıyordu. Bunların hepsini öğrenecekler miydi? Ne kadar güzel olurdu. İlgisini çeken büyülerin açıklamalarını okumaya başladı. Kendini kaptırmıştı ki profesörün sesiyle irkildi. Derslik çoktan dolmuş ve profesör kalkıp dersi anlatmaya başlamıştı. Amy ne kadar zamandır bu kitabı okuyordu ki? Kimseyi farketmemişti. Bunları sonra düşünmeye karar verip önündeki kitabı kapattı ve profesörü dinlemeye başladı.

"Homenum Revelio. Herkese merhaba. Bu sizlerle ilk dersimiz. Sizlerle iyi anlaşacağımı umuyorum. İlk dersimizde kaybolan ve ya saklanan cisimlerin ( eğer büyük bir koruma kalkanıyla korunmuyorsa ) bulunmasını sağlayan büyüyü öğreteceğim. Umarım büyük bir zevkle dersime katılırsınız."

İlk derste büyü mü öğreneceklerdi? İşte şimdi herşey daha güzeldi. Daha önce hiç bukadar keyifli birgün yaşamamıştı. Büyük bir sevinçle profesörün anlattıklarını dinlemeye başladı. Elbette basit bir büyüden başlıyorlardı. Fakat yinede ilgi çekiciydi. Profesörün konuşmasını bitirdikten sonra asasını masasının üzerine doğrulttu. 1-2 saniye gözlerini kapalı tuttu ve ardından gözlerini açıp büyüyü uyguladı. Masasından bir paşömen tomarı fırladı ve hemen ardından bir çiçeğe dönüştü. Herkes şaşırmış olacaktı ki derslikte bir uğultu yükselmişti. Profesör birkaç saniye bekleyip herkesin olayı kavramış olduğuna emin olduktan sonra bukez aynı şeyi öğrencilerin yapmasını istedi. Nasıl yapacaklarını anlattıktan sonra izlemeye başladı. Amy cüppesini cebinden asasını çıkardı. Önündeki sıraya yöneltti. Gözlerini kapatıp konsantre olmaya çalıştı." Hayal gücü! Ne olabilir ne olabilir? Evet işte buldum!"Yavaşça gözlerini araladı ve sakince"Homenum Revelio!!!"dedi. Sıradan bir parşömen kağıdı fırladı ve havada asılı kaldı. Peki kitap nerdeydi? İyide profesörün dediği herşeyi uygulamıştı neden olmamıştı? Tüm gün yerinde olan neşesi uçup gitmişti. Morali bozuk bir şekilde asasını tekrar sıraya yöneltti. Bu kez yapacaktı. Konsantre olmak için biraz daha fazla bekledi. Kafasını iyice toparlayıp büyüye odaklandığından emin olunca gözlerini açtı ve aynı şeyleri brikez daha tekrar etti."Homenum Rovelio"Sıradan parşömen tomarı hızla fırladı vegöz hisasına gelince parçalanıp bir kitaba dönüştü. Başarmış olmanın verdiği neşeyle birkez daha yüzü gülen Amy profesöre döndü. Profesör büyük bir mutlulukla öğrencilerin önlerinde duran nesneleri süzüyordu.

Nerdeyse herkes bitirmişti. Profesör gülümsemeye devam ederek dersin bittiğini duyurdu ve ödevlerini söyledi. Neyse ki çok uğraştırıcı bir ödev değildi. Amy hızla eşyalarını topladı ve derslik kapısına yöneldi. Sırada hangi ders vardı???...

» 1. Ders
» 2. Ders
» Ders 1;