1. Ders

Konu: 1. Ders Çarş. Haz. 04, 2008 8:39 am

Güneş pencereyi delercesine camdan içeri süzülüyordu. Nickholas gözlerini kırpıştırırken, kendi kendine üç beş küfür savurdu.
Niye dün akşam perdeyi çekmemişti ki sanki... Herzaman olduğu gibi yine üşenmişti ve şimdi bunun cezasını, uyanması gereken saatten, 2 saat erken uyanarak ödüyordu.

Dirseklerinden destek alarak doğruldu, uzanmakta olduğu yatağından.
Derince bir nefes aldı. Cama çevirirken kafasını, hava nekadar güzel diye düşünmekten kendini alamadı.
Ayağa kalkmış, giyinmişti. Hazırdı şimdi. Bugün dersi vardı ve eli boş bir şekilde girmek istemiyordu sınıfa. Eline ilk gelen bir kaç kitabı aldı ve Odasından dışarı çıktı.

.
.
.

Nickholas Sihirli yaratıkların bakımı dersi için sınıfa geldi. Bugün ders işlemeyeceği için, boş bir sınıf ayarlamıştı. Amaçsızca eline aldığı üç-beş kitabı masaya koydu. Öğrencilere bir göz attı... Herbiri birbirinden ufak ve heyecanlı duruyordu. Konuşup, fısıldaşıyor, derse başlamak için canatıyormuş gibi görünüyorlardı.

Tahtaya yürürken hafifçe öksürdü.

"Ben Sihirli yaratıkların Bakımı Profesörünüz Nickholas Ryan Scofield."

Bu cümle üzerine, kalan tek tük fısıldaşmalar da sonlanmıştı.
Ve asasının şık bir hareketiyle, yanında bulunan tahtada şunlar belirdi :

Nickholas Ryan Scofield
Sihirli Yaratıkların Bakımı Profesörü

"Bu yıl ve bir aksilik çıkmazsa önümüzdeki yıllarda da Sihirli yaratıkların bakımı Dersini birlikte işleyeceğiz. Sihirli yaratıkları sevdiğinizi ve seveceğinizi umuyor, dersime başlamadan önce birkaç şeyi açıklığa kavuştumak istiyorum ;

Sizlere verdiğim ödevleri yapmanız gerektiğini , aksi takdirde binanızdan puan kıracağımı ve yine ödevinizi beğenip beğenmeme göre binanıza + veya - puan kazandırcağınızın bilincinde olarak girin derslerime...

Ayrıca söz almadan konuşulmasından ve ukala öğrencilerden hoşlanmam...

Kendine güven ile ukalalık arasındaki çizgiyi koruyun çocuklar..."

" Bugün ders işlemeyeceğiz. Amacınız birbirinizi tanıyıp, kendinizi tanıtmak olacak."

Öğrencilerin bir bir ayağa kalkıp kendilerini tanıtmalarıni dikkatle izledi ve dinledi Nickholas.
Son sıradaki öğrencide kendini tanıttıktan sonra söze girdi :

" Herkese teşekkür ederim. Dersi noktalamadan önce size yapmanızı istediğim şeyi söyleceğim ; En çok ilginizi çeken hayvanın özelliklerini belirten küçük bir ödev hazırlamanız."

Masaya koyduğu kitapları eline alıp Kapıya yöneldi...

"Sihirli günler..."

Konu: Geri: 1. Ders Çarş. Haz. 04, 2008 12:24 pm

Sabahın ilk ışıklarıyla uyanmıştı. Güneş parlak bir şekilde karanlığı aydınlatıyordu. Odanın loş ışığı yavaş yavaş kayboluyor. Yerini aydınlığa bırakıyordu. Dışarıdaki temiz havayı solumak için yatağından kalktı ve pencereye yöneldi. Pencereyi açtığında serin bir hava yüzünü okşadı. Ardından temiz hava odaya yayıldı. O yağmurlu geceden eser kalmamıştı. Dışarıda kuşlar sanki şarkı söylüyor gibi ötüyorlardı. Çiçekler esintinin etkisiyle dans ediyorladı. Bu güzellikleri görünce daha bir keyifli oldu. O tertemiz havayı içine çekti ve sonra geri verdi. Daha sonra pencereyi kapattı. Yatağının yanındaki sehpanın üstünde duran kitaplarını çantasına yerleştirdi. Şimdi üstünü değiştirmek için dolabına yöneldi. Üstünü değiştirerek Gryffindor'lu öğrenci oldu. Asasını siyah cübbesinin içinde bulunan cebine koydu. Artık derse hazırdı. Ancak derse gitmeden önce kahvaltısını yapmalıydı. Çantasını omzuna aldı ve yatakhaneden ortak salona geçti. Unuttuğu birşey var mı diye duraksadı. Ama unuttuğu birşey yoktu. Yoluna devam etti. Ortak salonun kapısından dışarı çıktı. Şimdi zemin kata inmeliydi. Ağır adımlarla merdivenlere yöneldi. Bugün merdivenler ona oyun oynamadı. Yani yer değiştirmediler. Kısa bir süre sonra zemin kata geldi. Önündeki büyük üzerinde çeşitli işlemeler olan kapıyı iterek ortak salona girdi. Öğrenciler ve Profesörler kahvaltılarını yapıyolardı. Hemen Gryffindor masasına yöneldi ve arkadaşlarına selam vererek yerine oturdu. İlk olarak meyve suyunu bardağına doldurdu. Bir yudum alarak kahvaltısına başladı. Kahvaltı menüsü çok zengindi. Burada sanki evdeymiş gibi kahvaltı yapıyordu. Tek eksik şey ailesiydi. Ancak buradaki ailesi de Gryffindordu.

Kahvaltısını bitirdikten sonra bugünkü ilk dersi olan Sihirli Yaratıkları Dersliğne yetişmek için yemek masasından kalktı ve çıkışa doğru ilerledi. Büyük salonun kapısını iterek çıktı. Hogwarts'ın içi öğrencilerin sesleriyle çınlıyordu. Daha sonra oradan ilerleyerek bahçeye çıktı. Bahçeye çıkmasıyla doğa sesi ve kokusuyla karşılaştı. Her tarafta çiçeklerin kokusu duyulabiliyordu. Burada birz durup derin bir nefes aldı. Ancak biraz daha oyalanırsa derse geç kalacağını biliyordu. Hemen bahçeden sihirli yaratıkları dersliğine ilerledi. İlerlerken Onegmus'un keyfi canlanıyordu. Doğa ona pozitif enerji veriyordu. Dersin alanına geldiğinde kimse yoktu. Burada biraz bekledi. İçinden "Erken geldim sanırım" dedi. Kısa bir süre bekledikten sonra bir ağaca asılı duran duyuru yazısını gördü. Duyuruda "Bugün burada ders işlenmeyecek boş sınıfta işlenecek" yazıyordu. Onegmus şaşkın bir şekilde koşmaya başladı. Çünkü derse geç kalabilirdi. Şimdi tekrardan Hogwarts'a gitmeliydi. Koşa koşa bahçeeye geldi. Herkes Onegmus'a bakıyordu. Ancak o aldırmadan koşuyordu. Kapıdan içeri girdi ve direk merdivenlere yöneldi. Birkaç kat çıktğında boş sınıf karşısındaydı. Hemen kapıya yakşaltı ve tıklatarak içeriye girdi. Ancak içeride kimse yoktu. "Acaba yine yanlış mı geldim?" dedi içinden. Nefes nefese kalmıştı. Ayakları koşmaktan yorulmuştu. Hemen önlerden bir sıraya yöneldi ve oturdu. Hızlı hızlı soluk alıyordu. Çünkü çok yorulmuştu. Dinledikten sonra sınıfı şöyle bir inceledi. İçerisinin aydınlığını güneş ışınları sağlıyordu. Boş sınıf olduğu için herhengi bir dersin konusuyla ilgili resim, yazı yoktu. Sınıfın sessizliği Onegmus'un nefes alışı bozuyordu. Kısa bir süre sonra öğrencilerde gelmişti. "Demek ki doğru gelmişim" dedi içinden. Çok geçmeden Profesör'de sınıfa gelmişti. Sınıftan ilerleyerek tahtaya yöneldi. Konuşma yapacakmış gibi öksürdü ve konuşmaya başladı:

"Ben Sihirli yaratıkların Bakımı Profesörünüz Nickholas Ryan Scofield." diyerek kendisini tanıtmıştı. Profesör sinirli ve sert görünümlü biriydi. Onegmus belkide ön yargılı davranıyordu. Bu ilk dersti ne bekleyebilirdi ki? Profesör kimseyi tanımıyordu. Ardından asasını ağır bir şekilde kaldırdı. Kaldırmasıyla birlikte tahtada birşeyler belirmeye başladı. Yazı şöyleydi:

Nickholas Ryan Scofield
Sihirli Yaratıkların Bakımı Profesörü

Ardından konuşmaya başladı. Onegmus pür dikkat onu dinliyordu. Sınıf tam anlamıyla dolmuştu.

"Bu yıl ve bir aksilik çıkmazsa önümüzdeki yıllarda da Sihirli yaratıkların bakımı Dersini birlikte işleyeceğiz. Sihirli yaratıkları sevdiğinizi ve seveceğinizi umuyor, dersime başlamadan önce birkaç şeyi açıklığa kavuştumak istiyorum ;" dedi. Sihirli yaratıklar mı? Onegmus onlara bayılırdı. Özellikle anka kuşuna. O küçük kuşun kendisinden kat ve kat büyük işleri yapması çok hoşuna gidiyordu. En sevdiği özellik ise ölümünden sonra küllerindn yeniden doğmasıydı. "Yeniden canlanmak ne kadar güzel" dedi içinden. Ardından Profesör'ü dinlemeye başladı.

Sizlere verdiğim ödevleri yapmanız gerektiğini , aksi takdirde binanızdan puan kıracağımı ve yine ödevinizi beğenip beğenmeme göre binanıza + veya - puan kazandırcağınızın bilincinde olarak girin derslerime...
Ayrıca söz almadan konuşulmasından ve ukala öğrencilerden hoşlanmam...

Kendine güven ile ukalalık arasındaki çizgiyi koruyun çocuklar..."

" Bugün ders işlemeyeceğiz. Amacınız birbirimizi tanıyıp, kendinizi tanıtmak olacak."

Profesör dersin işlenişi hakkında bilgi verdi. Onegmus bunları bir yere not etti. Aslında not etmeyebilirdi. Çünkü o ödevlerinin eksiksiz yapardı. Profesör gibi Onegmus'ta ukalaları sevmezdi. Fazla cıvıklığı sezmezdi. Daha sonra kendisini tanıtmak için elini kaldırdı ve söz hakkı alarak ayağa kalktı.

"Öncelikle herkese merhaba... Ben Onegmus, Onegmus O. Ambrosio. Ambrosio ailesinin en küçük üyesinden biriyim ve 11 yaşındayım. Gryffindor bölümündenim ve sınıf başkanıyım. En sevdiğim sihirli yaratık ankakuşudur." diyerek sırasına oturdu ve diğer öğrencilerin kendilerini tanıtmalarını dinledi... Bütün öğrenciler kendilerini tanıtmıştı. Kimileri Hufflepul'lu kimileri Ravenclaw'lu kimleri de Slytherin'liydi. Kendisi gibi Gryffnidor'lu olanlarda vardı. Herkes farklı kişiliklere sahipti. Ardından Profesör:

" Herkese teşekkür ederim. Dersi noktalamadan önce size yapmanızı istediğim şeyi söyleceğim ; En çok ilginizi çeken hayvanın özelliklerini belirten küçük bir ödev hazırlamanız." demesiyle birlikte zil çaldı. Profesör zamanı çok iyi kullanmıştı. Ama ilk günden ödev biraz sıkıcıydı. Ancak ödev kolaydı. Bu yüzden sevinçliydi. Zaten bütün derslerdeki ödevlerini yapmıştı. Bunuda yapacaktı. Çıkışa doğru ilerlerken Profeösr'e döndü ve "Sihirli günler!" dedi ve sınıftan ayrıldı.

Konu: Geri: 1. Ders Çarş. Haz. 04, 2008 12:24 pm

Angie iyice esneyerek yerinden doğruldu. Güneş çoktan doğmuştu. Güneş ışıkları Angie'nin yüzüne geliyor, içini ısıtıyordu. " Yine güneşli bir gün..." diye düşündü. Yüzünü yıkadı. Her zamanki klasik kahvaltısını yaptı; balkabağı suyu ve hafif bir kahvaltı... Saçları açık ve fönlüydü. Her zamanki gibi altın sarısıydılar ve parlaktılar. Angie hemen ders için dışarı çıktı. Sihirli Yaratıkların Bakımı dersi vardı. Kulübenin önü bazı öğrencilerle doluydu. Ayrıca bir de sert bakışlı bir profesör. " Bu profesör de karanlık taraftan olmalı... " diye düşündü Angie. O sırada profesör tahtaya doğru hafifçe öksürerek yürüdü.

"Ben Sihirli yaratıkların Bakımı Profesörünüz Nickholas Ryan Scofield."

Angie hemen not aldı: " Sihirli Yaratıkların Bakımı;Profesör Scofield " O sırada profesör asasıyla şık bir hareket yaptı ve tahtada şu yazılar belirdi:

Nickholas Ryan Scofield
Sihirli Yaratıkların Bakımı Profesörü

ardından genel bir konuşma yaptı:

"Bu yıl ve bir aksilik çıkmazsa önümüzdeki yıllarda da Sihirli yaratıkların bakımı Dersini birlikte işleyeceğiz. Sihirli yaratıkları sevdiğinizi ve seveceğinizi umuyor, dersime başlamadan önce birkaç şeyi açıklığa kavuştumak istiyorum ;

Sizlere verdiğim ödevleri yapmanız gerektiğini , aksi takdirde binanızdan puan kıracağımı ve yine ödevinizi beğenip beğenmeme göre binanıza veya - puan kazandırcağınızın bilincinde olarak girin derslerime...

Ayrıca söz almadan konuşulmasından ve ukala öğrencilerden hoşlanmam...

Kendine güven ile ukalalık arasındaki çizgiyi koruyun çocuklar..."

" Bugün ders işlemeyeceğiz. Amacınız birbirimizi tanıyıp, kendinizi tanıtmak olacak. "

Angie bunun üzerine suratına kocaman bir gülümseme yerleştirdi. En son kendini tanıtma sırası ondaydı. Hemen ayağa kalktı ve arkadaş canlısı biriymiş gibi görünerek:

" Benim adım Camilla Angie Bell. Yakın arkadaşlarım Sadece Angie derler. Piyano çalmak, büyü yapmak ve Sihir Tarihi konularında ilgiliyimdir. Safkan bir aileden geliyorum ve safkanlığa önem veririm. (içinden:maalesef) Gryffindor binasında okuyorum. "

dedi. Angie konuştuktan sonra Profesör konuşmasına devam ederek dersi bitirdi:

" Herkese teşekkür ederim. Dersi noktalamadan önce size yapmanızı istediğim şeyi söyleceğim ; En çok ilginizi çeken hayvanın özelliklerini belirten küçük bir ödev hazırlamanız. "

Angie ödev olduğunu duyunca biraz hayal kırıklığına uğradı. Ödevini hemen yapmak için ayağa kalktı. Profesör:

" Sihirli günler... "

diyerek uzaklatı. Angie de isteksizce:

" Sihirli günler hepinize..."

dedi oradaki diğer öğrencilere ve kaleye doğru yöneldi.

Konu: Geri: 1. Ders Perş. Haz. 05, 2008 9:06 am

Yawe, sabhın ilk ışıklarıla uyanmıştı, daha doğrusu uyanmak zorunda kalmıştı. Güneş, bütün odayı doldurmuştu sanki yada güneş Yawe'nin odasında doğmuştu. Bu sayede uykusu kaçmıştı ve kalkmıştı. İyikide kalkmıştı çünkü saat o kadar da erken değildi. Yatağından, kalktı ve hazırlanmaya başladı.Hazırlandıktan sonra, büyük salonda kahvaltı yaptı ve derlerine girmeye başladı. Zihinbend dersinden sonra hemen kalenin o güzel ağaçlarla bezenmiş bahçesi onun için bir cennet gibi gelmişti.Normalde yani bildiği kadarıyla Sihirli Yaratıkların Bakımı dersi'nin dışarıda işlenmesi gerekirken ders için bir sınıf hazırlamışlar.Yawe sınıfı aradı ve sonunda buldu.İçeriye girde ve otıurdu. Kısa bir süre sonra profesör sınıfa girdi ve işe yarayacakmış gibi yanında getirdiği kitapları masaya bıraktı......

"Ben Sihirli yaratıkların Bakımı Profesörünüz Nickholas Ryan Scofield." dedikten sonra asasının bir haraketiyle tahtaya şunları yazmıştı;

Nickholas Ryan Scofield
Sihirli Yaratıkların Bakımı Profesörü

Bunu yapmasına hiç gerek yoktu zaten adını söylemişti.Ve sonra sözlerine devam etti;

"Bu yıl ve bir aksilik çıkmazsa önümüzdeki yıllarda da Sihirli yaratıkların bakımı Dersini birlikte işleyeceğiz. Sihirli yaratıkları sevdiğinizi ve seveceğinizi umuyor, dersime başlamadan önce birkaç şeyi açıklığa kavuştumak istiyorum ;

Sizlere verdiğim ödevleri yapmanız gerektiğini , aksi takdirde binanızdan puan kıracağımı ve yine ödevinizi beğenip beğenmeme göre binanıza + veya - puan kazandırcağınızın bilincinde olarak girin derslerime...

Ayrıca söz almadan konuşulmasından ve ukala öğrencilerden hoşlanmam...

Kendine güven ile ukalalık arasındaki çizgiyi koruyun çocuklar..."

" Bugün ders işlemeyeceğiz. Amacınız birbirinizi tanıyıp, kendinizi tanıtmak olacak." dedi. Sırasıla bütün herkes kendini tanıttı.Sıra Yawe'ye gelmişti.Oturduğu yerden kalkarak;

"Adım Yawe Thrysta. Hayvanları severim ve onlarla vakit geçirmeye bayılırım. Benden hariç iki kardeşim daha var. Gryffindor öğrencisiyim"dedikten sonra yerine oturdu.Ve sınıfın kendini tanıtmasını dinledi. Artık tanışmalardan sıkılmıştı. Her derste aynışey...... Sonunda tanışma faslı bitmişti ve zilin çalmasına kısa bir süre kalmıştı.

Profesör, sözlerine devam etti;" Herkese teşekkür ederim. Dersi noktalamadan önce size yapmanızı istediğim şeyi söyleceğim ; En çok ilginizi çeken hayvanın özelliklerini belirten küçük bir ödev hazırlamanız." dedi ve zil çaldı. Yawe bu devi seve seve yapacaktı.Sihirli hayvanlarla ilgili biraz birşeyler biliyordu.Profesöre gülümseyerek "İyi günler, efendim"dedi ve sınıftan ayrıldı.

Konu: Geri: 1. Ders Cuma Haz. 06, 2008 4:49 am

Güneş gökyüzünü delerken, bahçede küme küme olan kuşlar birden bire havalandı ve yeşil çimlerden ufka doğru cıvıldaşarak yol aldılar... Gidiyorlardı ve Jiména kuşları ilginç bir şekilde pencereden izliyordu. İlginçti... Çünkü, durup kuş izlemek gibi bir takım gereksiz alışkanlıkları yoktu!

Dev camdan gelen gün ışığı sonunda mavi gözlerini kamaştırdığında, siyah saçlarını savurarak olduğu yerde döndü. Siyah cüppesinin etekleri yeri süpürdü ve Jiména yüzünde neşeli bir ifadeyle yola koyuldu.

Oldukça erken kalkmıştı. Uykuyu severdi fakat erken kalkmak işine gelirdi. Bir uykucuya göre daha fazla yaşamış olurdu! Hem günün tadına varırdı!

Düz tabanlı ve boğazlı gri-beyaz ayakkabıları, taş zeminde değişik sesler çıkartırken Jiména neşeyle ıslık çalmaya başladı. Yanılmıyorsa, hiç değilse yanılmadığını umuyordu, Sihirli Yaratıkların Bakımı dersi bir sınıfta işlenecekti. Bu da demek oluyordu ki ilk ders diye ders işlemeyeceklerdi!
Omuzlarından beline uzanan saçları her adımında kendi kafasına göre hareket ederken Jiména aslında ders işlemenin ne denli eğlenceli olabileceğinin yeni farkına varmıştı! Galiba Hogwarts o kadar kötü değildi!

Önünden geçtiği yaşlı ve sakallı bir adamın portresi ona selam verirken Jiména kıkırdayarak, olduğu yerde döndü ve cüppesinin eteklerini tutup biraz eğildi. Sonra yine gülüp yoluna devam ederken artık farkındaydı! Bu gün cidden çok neşeliydi!

"Merlin'in sarkık donu! Bir portreye reverans yaptım!"

Ellerini iki yana açarken, kendi kendine konuşuyor olması o denli doğaldı ki! Hep yaptığı şeydi! Ama bu yanından geçen başka bir öğrenci için doğal değildi! Mesela şu an kendisine, manasız olarak tanımlanması son derece yerinde bir halde bakan, koyu kahverengi gözlü kız gibi!

Jiména böyle şeyleri sevmezdi! Hem de hiç... Gözleri kısılırken, olabildiğince kötü bir bakış attı ve sol elinin işaret parmağıyla cüppesini işaret etti.

Aklı olan herkes, onun Slytherin armasının altında, neşeli neşeli parlayan başkanlık rozetini gösterdiğini anlardı!

Kız ikiletmeden uzaklaşırken, Jiména da omzuna çapraz olarak astığı, çuvaldan daha bol bir görünüme sahip, içinde envai çeşit eşya olan, siyah çantasını düzeltti. Cüppenin kollarını sıvarken, kravatını biraz daha gevşetti.

"Şimdi! Şu sınıf nerede?"

***

"Neredeymiş benim L'moné'lerim?"

Jiména sınıfa dalar dalmaz, gözüne çarpan ilk insanlara baktı ve gerçekten ilk defa insan görüyormuş gibi sevindi!

Dev boyutlardaki pencerelerden giren gün ışığı tüm sınıfı, özellikle kürsüyü ve tahtayı aydınlatıyor gibiydi. Henüz seyrek olan sınıfta her binadan öğrenci var gibi duruyordu. Üçüzlerinin yanına seri adımlarla gitti. Bu arada çarptığı diğer öğrencilere aldırmıyordu. Cam kenarında oturan kardeşlerinin önündeki sıraya attı kendini, çantasını bir kenara bıraktığı anda kapı açıldı.
Jiména başını kaldırıp baktığında içeri bir adamın girdiğini gördü. Adam mı? Kendi kendine saçmaladığını düşündü! O adam dediği insan profesördü! Elinde ki kitapları masaya bırakırken Jiména arkasına dönüp üçüzlerine bakarken:
"Bensiz hayat nasıl?"
Diyerek gülümsedi. Bu sırada tahtaya profeörün adını yazdığını farkedince önüne dönüp dersle ilgilenme kararını aldı.
Profesör dersle ilgili bilgi vermeye başlayınca Jiména'da dinledi! Ayak üstü Slytherin'e puan kaybettirmenin gereği yoktu!

Sıra kendilerini tanıtmaya gelmişti. Herkes sırayla kalkıyordu ve kendisini tanıtıyordu. Jiména kendisini tanıtmak için kelimelerin yetmeyeceği bilincinde, çenesini sıraya dayamış bekliyordu. Sihirli hayvanları severdi, tabii sihirsizleri de! Jiména'nın hayvanlara karşı bir saplantısı olmuştu zaten! Gerçi onları kitaplardan öğrenmeyi hiç sevmemişti ama Hogwarts'da ve özellikle Yasak Orman'da görebileceğine inanıyordu! Kendi kendine gülümserken, sırtından biri onu dürttü. O an anladı ki;konuşma sırası kendisindeydi! Ayağa fırlarken, kravatını biraz düzeltti:

"Jiména Winona L'moné... Slytherin 1. sınıfım, vurucuyum ve başkanım."
Yutkunduktan sonra, aklına yeni gelmiş gibi gözlerini devirdi:

"Üçüzlerim var, hemen arkada!"

Gülümserken arka tarafı baş parmaklarıyla işaret etti. Başka ne anlatabilirdi? Müziğie duyduğu aşk? Quidditch? Bildiği diller? Gezdiği şehirler? Okuduğu kitaplar?

"Ve... Astronomiye karşı çok büyük bir ilgim var... Sanırım bu kadar."

Tekrar yerine oturup, üçüzlerinin konuşmalarını ve geriye kalanları dinledi.
Bir sürü tipi bir okula doldurmuşlardı sanki! Bir sürü insan vardı ve bunlar sadece küçük bir kısımdı!

Dersin bitimine doğru herke kendiini tanıtmış, profesör de onları dinlemişti. Bu arada da Jiména'da hayal kurup durmuştu! Başını kaşırken gözlerini devirdi. Kütüphaneye bir ziyaret yapması gerekecekti. Yeni bir ödev daha! Not etme gereksinimi duymaksızın üçüzlerine dönüp, 'dışarı çıkalım artık!' bakışını attı.

Acele harektlerle hiç açmamış olduğu çantasını bu sefer tek omzuna taktı ve eski neşeine kavuşurken kendini sınıftan dışarı attı. Bu arada henüz sınıftaki üçüzlerine koridordan sesleniyordu:

"Hadi! Size anlatacaklarım var! Acele edin!"

Konu: Geri: 1. Ders Perş. Haz. 12, 2008 2:07 am

* Ravenclaw Kızlar Yatakhanesi *

Kahverengi gözlerini ovuşturarak yataktan kalktı Joa. Güneş henüz yeni doğuyordu. Ve etrafa alışılmadık derecede güzel turuncu ve tonlarının renklerinde ışıklar yayıyordu. Ona doğru gelen ışınlardan kendini korumak istercesine, elini yüzüne siper etti. Ve o şekilde banyoya kadar ilerledi.

Banyoya vardığında ellerini ve yüzünü güzelcene yıkadı. Ferahlamıştı, bu duyguyu fazlasıyla seviyordu. Aynada bir süre kendine baktıktan sonra, alnına düşen o bir tutam saçın herzamankinden farklı bir renkte olmasına karar verdi. İlginç duran o bir tutam saç herkesin dikkatini çekiyor gibiydi. Biraz uğraşında, Joa o saçları mora dönüştürmeyi başarmıştı. Yüzüne gevrek bir gülümseme yerleştirirken, kahverengi gözlerinin renginide değiştirebilip değiştiremeyeceğini düşünmeye başladı. Eğer böyle birşey mümkünse son derece güzel olurdu doğrusu. Ne varki Joa bunu denemeye hazır değildi henüz. Bu kadar gücü kontrol ediğ edemeyeceğini bilmiyordu. Ama nedensizce korkuyordu, işte. Oysa bir denese... Yanında aldığı bir torakla, kahverengi birbirne karışmış saçlarını taradı. Bugün mor olan o bir tutam saçı ayrı bir şekilde taradı. Sanki daha bir özenle... Saçlarını herzamanki gibi mavi-gri iki tokayla topladı. Bu renklerin Ravenclaw'ın benimsediği renkler olmasınında, onların sevmesinin etkeni vardı galiba.

*Dersliğe Gidiş*

Dolabının yanına doğru ilerleyip, Ravenclaw cüppesini aceleyle sırtına geçirdi. Kitaplarını alıp odadan çktı. Kitaplara bile gereksinim olmadığını düşünüyordu oysaki... Elinde bir-iki kitap tutmanın ona verdiği zevki düşündükçe bundan hoşlanıyor, mora yakın dudakları zarifçe kıvrılıyordu. Hogwarts'ın bahçesinde yer alan bu mükemmel ders için, Joa kuleden epey merdiven inmek zorunda kaldı. Gerçi bundan hiçbir şekilde şikayetçi değildi, ya neyse... Bahçenin taş yollarında yürürken, Ashlee ve Michelle'nin şuanda nerede olabilecekleri konusunda fikir yürütmeye çalıştı. Kızlar yatakhanesinde olmamaları şaşılacak şeydi...

*SYB Dersliği*

Dersliğe vardığında, Joa herzamanki gibi ön sıralardan birine oturdu. Bu dersi fazlasıyla merak ediyor ve ilginç buluyordu. Birbirinden güzel yaratıklar tanıycağını düşününcede kendini şanslı sayıyordu.

Kısa bir zaman zarfı içinde profesörün gelmesi Joa'yı birkaç arkadaşı gibi memnun etmişti. Yüzüne gevrek bir gülümseme yerleşmiş, ders için en uygun konuma geçmişti. Genç gözüken adam, yavaşça tahtaya doğru ilerlerken konuştu:"

-Ben Sihirli yaratıkların Bakımı Profesörünüz Nickholas Ryan Scofield.

Bunları söylerken asasının şık bir harektiyle söyledikleri tahtada belirmişti. Joa bunu gülümseyerek karşıladı. Hoş bir gösteri gibiydi. Profesörün şimdiki söyleycekleri pek ilgisini çekmiyordu doğrusu. Birkaç kuraldan bahesidiyor olmalı diye düşündü. Sadece konuşmanın kendinizi tanıtın kısmına kulak verebilmişti. Bu tanışmalardanda sıkılmaya başlamıştı. Yinede sıra kendine geldiğinde hoşgörüyle yerinden kalkıp kendini tanıtmayı becerbeilmişti:"

- Adım Vanessa Joanna Malfoy. Arkadaşlarım Joa demeyi severler. Bende buna alışkınım, Ravenclaw'da okuyorum. Ouidditch takımında kovalayıcıyım. Sihirli yaratıklarla karşılaşmaya sabırsızlanıyorum...

Yerine oturduğunda tanışma faslı neredeyse ders süresi gibi bitmişti. Son öğrencide kendisini tanıttığında Mr. Scofield tekrar konuşmaya başladı:"

-Herkese teşekkür ederim. Dersi noktalamadan önce size yapmanızı istediğim şeyi söyleceğim ; En çok ilginizi çeken hayvanın özelliklerini belirten küçük bir ödev hazırlamanız.

Joa belkide ilk kez bir ödevin verilmesine bu kadar sevnmişti. Ödev yapmayı seviyordu bu bir gerçekti. İnkar edilemezdi ama zevkli ödevleri yapmak daha bir hoş oluyordu. Profesörün sihirli günler dediğini ve kitaplarını alıp derslikten çıktığını gördü. Kendi kendine söylenirken, parşömen kağıdı ve tüy kalem almadığına lanetler sayıyordu.

Konu: Geri: 1. Ders Perş. Haz. 12, 2008 2:31 am

Onegmus O. Ambrosio > 14 (Noktalama hataların ve anlatım bozuklukların var. Yazdığın Rpg sürükleyici değil.)

Camilla A. Bell > 16 (Başarılı. Birkaç noktalama işareti dışında pek problem yok. Kendi duygulularına daha çok yer vermeli ve daha fazla betimleme yapmalısın.)

Yawe Thrysta > 13 (Yazım yanlışları ve anlatım bozuklukların var. Betimleme yok. Duygularına pek yer vermemişsin.)

Jiména W. L'moné > 19 (Gayet Başarılı.)

Vanessa Joanna Malfoy > 19 (Gayet Başarılı.)

» Ders 1;
» 1. Ders
» 2. Ders
» 1. Ders [Online]