2. Ders

Konu: 2. Ders Perş. Haz. 12, 2008 3:24 am

Dersin yapılacağı alana geldiğinde öğrencilerçoktan gelmiş olduğunu gördü.

"Günaydın" dedi sert bir ifade ve ses tonuyla.

"Sihirli Yaratıkların Düzenlenmesi ve Denetimi Dairesi, bütün bilinen canavar, yaratık ve ruhların sınıflandırmasını yapar. Bunlar bir yaratığın tehlike derecesini bir bakışta algılayacak bir rehber sunar."

Asasını hafifçe hareket ettirdi. Sol yanında küçük bir tahta, sağında ise içinde kıpırdanan şeyler olan tahta bir fıçı belirdi.

"Sınıflandırmanın beş kategorisi şu şekildedir."

Asasını tekrar oynattığında tahtada şunlar yazılıydı :

***** Büyücü katili olduğu bilinenler / Eğitilmesi yada evcilleştirilmesi imkansız
**** Tehlikeli / Uzman bilgisi gerektirir / Usta büyücüler idare edebilir
*** Yeterli Düzeydeki büyücüler ilgilenmeli
** Zararsız / Evcilleştirilebilir
* Sıkıcı

Bazı öğrenciler tatayı, parşomenlerine not ediyorlardı. Nickholas konuşmaya tekrar başlamak için bir süre bekledi.

"Sınıflandırmayı hepimiz anladık sanırım. Bu gün iki yaratığı tanıyıp dersimizi sonlandıracağız."

"Pıtırkurt" dedi. "Rutubetli hendeklerde yaşar. Uzunluğu 25 cm kadardır."

"Şimdi herkes birer tane alsın bakalım şunlardan" Eliyle sağındaki fıçıyı işaret etti. Öğrencileri pıtırkurtları alırken o anlatmaya devam etti :
"Pıtırkurtlar kalın ve kahverengidir. Çok az hareket ederler." Öğrencilerin tamamı incelemek için birer pıtırkurt alıp yerlerine geçmişti.

"Sizinde anlayacağanız gibi , bir ucunu diğerinden ayırt etmek imkansızdır. Her ikiside bir salgı çıkarır. Bu salgı bazı iksirlere kıvam vermek için kullanılır."
"Pıtırkurtlar her türlü bitkiyi yesede genel olarak marulu tercih ederler."

Öğrenciler dikkatle dinliyor, bazıları da not alıyorlardı.

"Elinizdekiler sizde kalabilir."

"Bugün üzerinde duracağımız bir diğer hayvan ise Cörkpâre."

"Bu yaratık İskandinavya kökenli olasa da artık kuzey avrupanın heryerinde yaygın olarak bulunmakta.
Seyrek, ince ve siyah kıllarla kaplı, etli, pembemsi bir mantara bezeyen Cörkpâre, şaşılacak derecede hızlı bir şekilde ürer ve ortalama büyüklükte bir bahçeyi birkaç günde sarar.
En sevdiği yiyecek olan solucanları bulmak için toprağın içine kuvvetli dokunaçlarını yayar.
Cörkpâre, yer cücelerinin sevip, lezzetli bulduğu bir yiyecektir. Bunun dışında kayda değer bir yararı yoktur."

Nefes alıp yutkundu. Asasının hareketiyle, az önce belirmiş olan tahtayla, fıçıyı yok oldu.

"Ödev vermiyorum."

"Sihirli günler..." diyerek alandan ayrıldı...

Konu: Geri: 2. Ders Perş. Haz. 12, 2008 3:56 am

-Yatakhane-

Vanessa gece geç saatlerde yatmanın cezasını sabah kalkamamakla büyük bir ölçüde ödemişti. Herzaman güneşin doğu saatinde kalkan Joa, bu sabah sanki ölüymüşçesine yatıyordu. Gözlerini ovuşturdu, ayağa kalkmak üzere bir hamle yapsada pek başarılı olamadı. Büyük bir gürültüyle yumuşacık yatağına düştü. Birkaç arkadaşıda sesten etkilenmiş olacaklarki, Joa'ya hiddetli bir bakış attı. Gözlerini devirip birkaç saniye öyle durdu. Son kez kalkmaya çalıştı, bu sefer yatağa geri düşmemiş ayakta kalabilmeyi başarmıştı. Yüzüne herzamanki o bilindik, zafer gülümsemesi yerleşmişti bile. Yine, tekdüzelikle banyoya ilerledi, ellerini yüzünü yıkadı, saçlarını mavi-gri 2 tojayla taradı. Hergün aynı şeyleri yapıyordu. 7 sene daha böyle olacağa benziyordu. Deminki yüz ifadesi gitmiş, yerine umutsuzluğun simgesi bir ifade yerlemişti. Banyodan dönerken aynaya bakmadan, tutam saçı siyaha çevirdi. Bu konuda ustalaşmıştı. O bir tutam saçın şimdi matemde olduğunu belirtmesini istiyor gibi bir hali vardı. Siyah cüppesini giydi. Daha fazla oyalanmadan yatakhaneden çıktı.

-Derslik-

Dersliğe herzamanki o taş yoldan gitmişti Joa. Zaten başka yolun varolup olmadığını bilmiyordu. Aklında önemsiz binbir türlü düşünce dolaşıyordu. Hepside birbirinden saçmaydı, gereksizdi. Dersliğe vardığında henüz kimsenin gelmemiş olması işine yaramıştı. Dersi en rahat dinleyebileceği bir yere oturdu. Birkaç dakika içinde diğer öğrencilerle beraber profesörde gelmişti. Profesör bugün Joa'ya korkutucu gelmişti nedense, sesi sertti. Günyadın derken fazlasıyla soğuktu.

Sihirli Yaratıkların Düzenlenmesi ve Denetimi Dairesi, bütün bilinen canavar, yaratık ve ruhların sınıflandırmasını yapar. Bunlar bir yaratığın tehlike derecesini bir bakışta algılayacak bir rehber sunar.

Yeni konu demekki buydu. Pek eğlenceliye benzemiyordu. Ezberlenecek, gereksiz şeylerden biriydi Joa'ya göre.. Pek ilgisini çekmesede dinlemeye devam etti. Ya da dinliyormuş gibi gözükmeye çalıştı. Profesör asasını yine şık bir şekilde sallamış tahtada kategoriler olduğunu anladığı yazılar belirmişti. İlgisini çekmeden, yazısı düzgün onlarıda parşömen kağıdına geçirdi. Sınıflandırma gayet basit bir konyudu zaten. Profesörde pek üstünde durmamıştı. Şimdi sihirli bir yaraığa geçiyorlardı.

-Pıtırkurt-

Pıtırkurt kahverengi ve kalın bir yaratıktı. Oldukça sevimli gözüküyordu. İki ucundanda bir salgı çıkıyordu. Bu yüzden Joa bu yaratığın başının neresi olduğunu kavrayamamıştı. Eline bulaşan salgılara aldırmadan yaratığa bakmaya devam etti. Bu haliyle aslında oldukça komik gözüküyordu. Komik ve sevimli... Profesörün salgı hakkında söylediği cümleyi kafasına not etti. Parşömene geçirme gereği duymadı. Demekki bu yaratık iksir dersi için gerekliydi. Yani hiç olmazsa salgısı... Başka bir yaratığa geçiyor olmalıydılarki, profesör elinizdekiler sizde kalabilir demişti. Joa pıtırkurtun elinde kalmasından hoşnut gibiydi. Yüzünde belirsiz bir gülümseme vardı...

-Cörkpâre-

Joa profesörün diğer bir yaratık için söyledikleri parşömene not alıyordu.

* İskandinav kökenli, kuzey avrupa'da da bulunuyor.
* Seyrek ve ince kılları vardır.
* Pembemsi bir mantara benzer.
* Hızlı bir şekilde ürer.
* En sevdiği hayvan solucan.
* Yer cüceleri için güzel bir yem.

Özelliklerini not aldı. Unutulacak gibi değildi doğrusu. Oldukça kolaydı. Ders bitmiş gibiydi. Çantasına kitaplarını, parşömeni ve tüy kalemini attı. Bir elinde hala pıtırkurt duruyordu. Bu kalın ve kahverebgi yaratığı Joa fazlasıyla sevmişti. Ders bittiğinde, derslikten çıkarken ona ad koymayı bile düşündü. Anjelik...

Konu: Geri: 2. Ders Perş. Haz. 12, 2008 12:07 pm

Dersin yapılacağı alana geldiğnide içinden 'Vay canına'dedi.İlk dersi kaçırmıştı.Belki o yüzden burası ona büyüleyici gelmişti.Saçma bir şeydi ama...Tek tük bir kaç kişi vardı,Porsuk olmaktan memnun olanların arasındaydı ve hayalindeki binann öğrencileri Rowena'nın incileri Ravenclaw'lılar...
Profesör tam sınıf tamamlanınca geldi.Harika zamanlama diye düşündü.Tipi,sertti biraz,agresif yok pek değil ama sert...
"Günaydın" dedi sert bir ifade ve ses tonuyla.Ses tonu Jacq'ın hipotezini doğrulamıştı.

"Sihirli Yaratıkların Düzenlenmesi ve Denetimi Dairesi, bütün bilinen canavar, yaratık ve ruhların sınıflandırmasını yapar. Bunlar bir yaratığın tehlike derecesini bir bakışta algılayacak bir rehber sunar."
İlk önce yazmakta tereddüt etti,sonra laf olsun diye yazdı.Sadece tüy kalem kullanmaya alışmak için.
Asasını hafifçe hareket ettirdi. Sol yanında küçük bir tahta, sağında ise içinde kıpırdanan şeyler olan tahta bir fıçı belirdi.

"Sınıflandırmanın beş kategorisi şu şekildedir."
dedi.Yine aynı ses tonuyla,derse balıklama atlamıştı.Sıkıcı...
Asasını tekrar oynattığında tahtada şunlar yazılıydı :

***** Büyücü katili olduğu bilinenler / Eğitilmesi yada evcilleştirilmesi imkansız
**** Tehlikeli / Uzman bilgisi gerektirir / Usta büyücüler idare edebilir
*** Yeterli Düzeydeki büyücüler ilgilenmeli
** Zararsız / Evcilleştirilebilir
* Sıkıcı

Bazıları kendisi gibi not alıyordu.Profesör belki ondan belkide başka birşeyden biraz beklemişti.Herkez bitirip kafasını kaldırınca;

"Sınıflandırmayı hepimiz anladık sanırım. Bu gün iki yaratığı tanıyıp dersimizi sonlandıracağız."

"Pıtırkurt" dedi. "Rutubetli hendeklerde yaşar. Uzunluğu 25 cm kadardır."Şeker şey diye geçirdi içinden.

"Şimdi herkes birer tane alsın bakalım şunlardan" Eliyle sağındaki fıçıyı işaret etti.İlk ayağa kalkıp bir tane pıtırık kurtu eline aldı. Öğrencileri pıtırkurtları alırken o anlatmaya devam etti :
"Pıtırkurtlar kalın ve kahverengidir. Çok az hareket ederler." 'biz zaten körüz göremiyoruz'diye geçirdi.Bütün herkez tamamı incelemek için birer pıtırkurt alıp yerlerine geçmişti.

"Sizinde anlayacağanız gibi , bir ucunu diğerinden ayırt etmek imkansızdır. Her ikiside bir salgı çıkarır. Bu salgı bazı iksirlere kıvam vermek için kullanılır." 'anlayıpta ne yapıcaz'
"Pıtırkurtlar her türlü bitkiyi yesede genel olarak marulu tercih ederler."
'zeck sahibi klası var!'diye düşünüp belli belirsiz güldü.Zevk vermeye başlamıştı.Acaba ilk derste neler yapılmıştı.Birine soracaktı.
Öğrenciler dikkatle dinliyor, bazıları da not alıyorlardı.

"Elinizdekiler sizde kalabilir."
O anda ayağa kalkıp el çırpası geldi ama sınıfta olduğu aklına gelince,bundan vazgeçti.
"Bugün üzerinde duracağımız bir diğer hayvan ise Cörkpâre."
'Buda şekerpare...'
"Bu yaratık İskandinavya kökenli olasa da artık kuzey avrupanın heryerinde yaygın olarak bulunmakta.
Seyrek, ince ve siyah kıllarla kaplı, etli, pembemsi bir mantara bezeyen Cörkpâre, şaşılacak derecede hızlı bir şekilde ürer ve ortalama büyüklükte bir bahçeyi birkaç günde sarar.
En sevdiği yiyecek olan solucanları bulmak için toprağın içine kuvvetli dokunaçlarını yayar.
Cörkpâre, yer cücelerinin sevip, lezzetli bulduğu bir yiyecektir. Bunun dışında kayda değer bir yararı yoktur."
'ee bize ne o zaman'
Nefes alıp yutkundu. Asasının hareketiyle, az önce belirmiş olan tahtayla, fıçıyı yok oldu.

"Ödev vermiyorum."
Gülümsedi,Profesör sert ama merhametliydi
"Sihirli günler..." diyerek alandan ayrıldı
Herkez oradan ayrılınca zaman geçirme hayalleri suya düştü.İsteksizce,ezik bir porsuk olarak ayrıldı.
Pıtır kurduna baktı "ben seni n'apacağım !"dedi.Sesli söylemişti.

not*:renklerndirmeyi sonra yapacağım zamnm yok!(rp'yide geliştircem zaman yok)

» Ders 1;
» 1. Ders
» 1. Ders
» 1. Ders [Online]