CatlakKazan
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


Hogwarts Cadılık ve Büyücülük Okulu
 
AnasayfaPortailAramaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 I. sınıflar için I. Ders

Aşağa gitmek 
5 posters
YazarMesaj
Fleur Isabella Lovett

Fleur Isabella Lovett


Mesaj Sayısı : 31
Savaş Tarafı : Death Eater
Mezun Olduğu Bina : Slytherin!!!!!!!
Rp Partneri : Henüz yok belki olur!!
Kayıt tarihi : 07/03/08

I. sınıflar için I. Ders Empty
MesajKonu: I. sınıflar için I. Ders   I. sınıflar için I. Ders I_icon_minitimeC.tesi Mayıs 24, 2008 10:02 am


Fleur ilk dersin heyecanından içi içini yiyordu.Acaba becerebilecekmiyidi bu işi?Her zaman ne yaparsa yapsın üstün başarıyla çıkardı işin içinden ama ilk tereddüte kapılmıştı.Neden böyle olmuştu ki yine her zaman ki gibi başarılı olacaktı korkacak bir şey yoktu.Ama ya varsa dedi içinde ki ses.Fleur o sesi dinlemek istemiyordu kalbi gümbür gümbür atarak odasına girdi içierisi en sevdiği renk olan mavi ile boyalıydı içini huzur kaplatan renk.Hemen üzererine en sevdiği cüppesini geçirip aynı hızla henüz güneşin vurduğu koridora attı.Ayakları onu kehanet kulesine götürüyordu ama hiç olmadığı kadar yavaş.Fleur sanki kaçıyordu dersten ama kaçmasının tek sebeb heyecanı idi.Ya yanlış bir şey söylerse ya bir pot kırarsa.Ama hiç olmadğı kadar da mutluydu ilk dersi vardı bu gün ilk kez öğrenci yerine profesör olarak gireceki çok sevdiği dersliğe.Koridorda yürüken elinde çantasından notlarını alıp okumaya başlamıştı hepsinde de kehanetin dallarıyla ilgili şeyler yazıyordu.Fleur'un notları karıştırırken esen rüzgar yüzünden bir kaçını düşürmüştü yere. "Lanet rüzgar lanet ahh Merlin ah"sinirle yerde kileri toplayıp yoluna devam etmeye çalıştı.Şİmdi elinde duran tek not toparı 1. sınıflarla işleyeceği ders tomarı idi.Hepsini bir kez okuyup derse geçene kadra çıkarmamaya yemin edip tekrar çantasna tıktı.Artık koridorlar boş olma özelliğini kaybediyordu galiba 6 yada 7. sınıf olduğunu düşündüğü bir çok öğrenci görmüştü .Hepside ona bakıp geçiyordular.Fleur neden böyle olduğunu bilmiyordu ama fazla kafayada takmıyordu zaten gideceği yere varmak üzere idi.Ona tek engel olan şey kehanet kulesine çıkmasını sağlayan merdivenlerdi.Fleur merdivenleri çıktıkça heyecanı artıyor titremeye başlıyordu.Sonunda merdivenleri aşıp gelmişti sınıfın önüne bir kaç dakika bekledikten sonra anahtarıyla açıp içeriye girdi.

Sınıf bıraktığı gibiydi ama kokusu bir farklıydı sanki yoksa ona ı böyle gelmişti bilmiyordu.Hemen kendi masasına oturdu orada oturmak kaç yıldır hayaliydi bilmezdiler.Sonra tam koltuğuna yayılmıştı ki sınıfın kapısı açıldı ve içeriye küçük bir kız çocuğu girdi ona selam verip yerine oturdu Fleur dünyada bundan büyük haz olduğunu hiç zannetmiyordu.Kız içeri girer girmez kapı bir daha susmadı her 2 dakikada bir açılıp geri kapandı her geçende ona selam verdi sonunda Fleur herkesin tam olduğuna karae verdi ve ayağa kalkkıp konuşmaya başladı.

"Merhaba arkadaşlar ben yeni kehanet profesörünüz Fleur...Fleur Isabella Lovett-"kısa bir şekilde nefes aldı ve devam etti. "Kendimi size kısaca tanıtayım,sizin gibi Hogwarts'ta okudum Slytherin binasında.Geçen sene mezun oldum ve bir çok öğrenciyi tanırım ve şimdi burda sizin profesörünüzüm"dedi gülücükler saçarak artık heyecanı da gitmişti.Ama arık derse geçmk istiyordu sıraların arasında dolaşmayı bırakkıp masasına döndü kordiorda bıraktığı ve çantasına attığı notu çıkartıp bir göz attı ve tahtaya tebeşirle bir şeyler yazdı o tahtanın önünden çekilince yazılanlar daha iyi anlaşıldı.


Kehanet nedir?Kehanetin Tarihi?

Fleur tahtanın önünden çıkıp tekkrar küçük pufların arasında dolaşmaya başladı.Bir yandan da heyecaını yenip dersi anlatmaya başlamıştı btün öğrencilerde onun ne diyeceğini merak ediyor ve ağzının içine bakıyordu.

"Kehaneti, en yalın anlamıyla, duyular dışı bir sezgi yoluyla, doğrudan doğruya geleceğin bilinmesi olarak tanımlayabiliriz. Kehanette bulunmak için üstün bir kabiliyet gerekir ki buı her büyücüde bulunmaz.Kehanettin ilk olarak bulunduğu yerlerin başında Antik Yunan ve Roma gelir. Eski Yunanca’da kehanet anlamına gelen mantika doğal ve yapay olarak ikiye ayrılırdı: Oneirokritai yani haberci rüyaların yorumu, manteuma veya orakl yani transa dayalı hikmetli sözler ve bunlardan anlam çıkarma, egkoimesis yani istihare ve nekromansi yani bedensiz varlıklardan bilgi alma doğal mantika içinde yer alırdı. Yapay mantika ise fallardan oluşurdu.-"dedi ezbere sonra yerinde devam etti konuşmasına gidip yerine oturdu ve orda devam etti sanki şimdi dah abir rahattı. "Romaya gelince Eski Roma da kâhinliğindeki üç önemli terim vardı signa yani çeşitli yollarla gelen ilâhî mesajlar , omina yani içerdiği ilâhî mesajı anlamak için anlam çıkarılan insan sözü ve prodigia’dır ani kendilerinden anlam çıkarılan olağanüstü doğa olayları. Eski Roma kâhinlerine göre, bir insana veya bir topluma ilâhî bir mesaj verilmek istendiğinde bu mesaj herhangi bir insana da herhangi bir zamanda söylettirilebilirdi ve buna demin söylediğim gibi omina denir." dersi bitmişti bütün anlatacağınıda anlatmıştı öğrencilerin not almasına bekledi bir kaç dakika son tüy kalem sesini bekledikten sonra tekrar konuştu "Dersimiz bitmek üzere ödeviniz dersin özetini çıkarılacak ve kendi seçtiğiniz bir kehanet türünü araştırılacak" dedi ve tam o anda dersi bitmişti bütün öğrenciler çıktıktan sonra oda ayrıldı sınıftan içinde heyecandan geriye sedece mutluluk kalmıştı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Camilla A. Bell

Camilla A. Bell


Mesaj Sayısı : 87
Savaş Tarafı : Tarafsız ama ailesinin neredeyse tüm üyeleri Slytherin'li veya ö.y.dir.
Mezun Olduğu Bina : (Okuyorum)Gryffindor
Rp Partneri : Coming Soon xD (kurgu hazır)
Kayıt tarihi : 20/05/08

I. sınıflar için I. Ders Empty
MesajKonu: Geri: I. sınıflar için I. Ders   I. sınıflar için I. Ders I_icon_minitimePaz Mayıs 25, 2008 3:43 am

Angie hemen sınıfa girdi. Tahtaya yakın puflardan birine kurulduktan sonra parşomenlerini, mürekkep hokkalarını ve tüy kalemlerini çıkardı. Tüy kalemini mürekkebe batırdı ve başlık yazdı. Sonunda sınıf tamamlandığında profesör kendini tanıtarak başladı:

"Merhaba arkadaşlar ben yeni kehanet profesörünüz Fleur...Fleur Isabella Lovett-"

kısa bir şekilde nefes aldı ve devam etti.

"Kendimi size kısaca tanıtayım,sizin gibi Hogwarts'ta okudum Slytherin binasında.Geçen sene mezun oldum ve bir çok öğrenciyi tanırım ve şimdi burda sizin profesörünüzüm"

dedi gülücükler saçarak. Sıraların arasında dolaşmayı bırakkıp masasına döndü kordiorda bıraktığı ve çantasına attığı notu çıkartıp bir göz attı ve tahtaya tebeşirle bir şeyler yazdı o tahtanın önünden çekilince yazılanlar daha iyi anlaşıldı.

Kehanet nedir?Kehanetin Tarihi?

Angie bu başlığı da not alırken, Profesör Lovett tahtanın önünden çıkıp tekkrar küçük pufların arasında dolaşmaya başladı.

"Kehaneti, en yalın anlamıyla, duyular dışı bir sezgi yoluyla, doğrudan doğruya geleceğin bilinmesi olarak tanımlayabiliriz. Kehanette bulunmak için üstün bir kabiliyet gerekir ki buı her büyücüde bulunmaz.Kehanettin ilk olarak bulunduğu yerlerin başında Antik Yunan ve Roma gelir. Eski Yunanca’da kehanet anlamına gelen mantika doğal ve yapay olarak ikiye ayrılırdı: Oneirokritai yani haberci rüyaların yorumu, manteuma veya orakl yani transa dayalı hikmetli sözler ve bunlardan anlam çıkarma, egkoimesis yani istihare ve nekromansi yani bedensiz varlıklardan bilgi alma doğal mantika içinde yer alırdı. Yapay mantika ise fallardan oluşurdu.-"


dedi ezbere. Angie tam not almayı bitirmiş ti ki profesör tekrar anlatmaya başladı. Angie hızla yazıyordu.

"Roma'ya gelince Eski Roma da kâhinliğindeki üç önemli terim vardı signa yani çeşitli yollarla gelen ilâhî mesajlar , omina yani içerdiği ilâhî mesajı anlamak için anlam çıkarılan insan sözü ve prodigia’dır ani kendilerinden anlam çıkarılan olağanüstü doğa olayları. Eski Roma kâhinlerine göre, bir insana veya bir topluma ilâhî bir mesaj verilmek istendiğinde bu mesaj herhangi bir insana da herhangi bir zamanda söylettirilebilirdi ve buna demin söylediğim gibi omina denir."

Angie son noktayı da koyduktan sonra dersin bitmiş olması için dua etti.

"Dersimiz bitmek üzere ödeviniz dersin özetini çıkarılacak ve kendi seçtiğiniz bir kehanet türünü araştırılacak"

dedi. Ders gerçekten bitmişti. Angie hemen parşomenlerini sırt çantasına tıkıştırdı ve ödevini yapmak üzere kütüphaneye yollandı.


Profesör;rp benim sözlerim hariç topu topu 12-13 satır içerikte pek iyi değil 5 puan
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Tom Jack Malfoy

Tom Jack Malfoy


Mesaj Sayısı : 153
Yaş : 34
Savaş Tarafı : Ölüm Yiyenler
Mezun Olduğu Bina : Ravenclaw [okuyorum]
Rp Partneri : Diana Ashlee Brown
Kayıt tarihi : 04/05/08

I. sınıflar için I. Ders Empty
MesajKonu: Geri: I. sınıflar için I. Ders   I. sınıflar için I. Ders I_icon_minitimePerş. Mayıs 29, 2008 3:53 am

Yine harika bir güne uyanmıştı ama öylece uyuyup kalmak daha iyiydi.Ama belli başlı sorumlulukları vardı.İlk başta öğrenciydi ve Ravenclaw bina başkanıydı.Bunun için çok çalışıyordu ve çalışmaya devam ediyordu.Hakkettiği şeyi almayı bilirdi.Zaten her yerde ona böyle iyi davranırdı herkes saygı duyardı.Ama okulda daha hiçbir bulanıkla kavga etmemişti.

Daha doğrusu derslerden başını kaldırıp biriyle konuşmamıştı bile.Bunun için biraz tatsız geçiyordu günleri ama bunu en kısa zamanda telafi edecekti ve çok iyi bir düello gösterisiyle karşılaşacaklardı.Belki okulun içinde kargaşa yaratacaktı bu ama biraz eğlencenin kimseye zararı olmaz diye düşünerek kalktı yatağından etrafına baktığında bazıları uyanmış bazıları ise hala yatıyordu.

Uyuyanlara seslenerek kalkmalarını kehanet dersinin olduğunu söyledi.Ama ne kadarı duydu ne kadarı duymadı bilmiyordu.Üzerine cüppesini giydikten sonra yatağını düzeltti ve kitaplarını toplayarak hızlı bir şekilde lavaboya gitti ve elini yüzünü yıkadı.Daha sonra Kehanet dersinin olduğu kata gitti ve oradaki koridordan geçerek dersliği kapısına dayandı.

Çalmak istiyordu ama bir yandan da uyukluyordu.Bunun için ne yapmalıydı bilmiyordu ama bir kere daha elini yüzüne götürerek sildi.Şimdi biraz daha rahattı.İçeriye girmek için kapıyı çaldı ve yavaşça içeriye girdi.İçeride bir Gryffindorlu ve profesör vardı.Daha hiçbir Slytherin’li öğrencinin gelmemiş olması kötüydü.Ve tabii bina arkadaşlarının…Ama dersi tek başına da götürebilirdi.

Daha doğrusu yapmaya çalışırdı.Ama binasından birilerinin olması ona cesaret veriyordu bunun için de istiyordu bir yandan.Profesör masasında oturuyordu.Yanından geçerken gülümseyerek ‘’-Merhaba profesör…’’ dedi sonra puflara doğru ilerledi , 3. pufun üzerine oturarak profesörü izlemeye başladı.Ama bir süre sonra bu sıkıcılık insanı boğmaya başlamıştı.Bunun için bir şeyler yapması gerekiyordu.Ama ne ders daha başlamamıştı bile.Ama profesör öğrencilere baktı ve ayağa kalkarak konuşmaya başladı.

"Merhaba arkadaşlar ben yeni kehanet profesörünüz Fleur...Fleur Isabella Lovett-" kısa bir şekilde nefes aldı ve devam etti. "Kendimi size kısaca tanıtayım,sizin gibi Hogwarts'ta okudum Slytherin binasında.Geçen sene mezun oldum ve bir çok öğrenciyi tanırım ve şimdi burda sizin profesörünüzüm" dedi gülücükler saçarak.Şimdi profesöre bakyıordu ama profesör tahtaya bir şeyler yazmıştı.Biraz profesör yana kayınca yazılar daha da belirginleşti.

Kehanet nedir?Kehanetin Tarihi?

Profesörün ne diyeceğini merak ediyordu acaba ilk dersinde ne işleyecekti.Yoksa oturup sohbet falan mı edecekti.Aslında böyle bir şey yapmaz ama yapsa çok güzel olurdu hem sıkılmamış olurdu diye düşünüyordu.Gülümseyerek profesöre baktı Slytherinden olması çok güzeldi en azından Tom için.

"Kehaneti, en yalın anlamıyla, duyular dışı bir sezgi yoluyla, doğrudan doğruya geleceğin bilinmesi olarak tanımlayabiliriz. Kehanette bulunmak için üstün bir kabiliyet gerekir ki buı her büyücüde bulunmaz.Kehanettin ilk olarak bulunduğu yerlerin başında Antik Yunan ve Roma gelir. Eski Yunanca’da kehanet anlamına gelen mantika doğal ve yapay olarak ikiye ayrılırdı: Oneirokritai yani haberci rüyaların yorumu, manteuma veya orakl yani transa dayalı hikmetli sözler ve bunlardan anlam çıkarma, egkoimesis yani istihare ve nekromansi yani bedensiz varlıklardan bilgi alma doğal mantika içinde yer alırdı. Yapay mantika ise fallardan oluşurdu.-"

dedi bunlar gerçekten şaşırtıcı bilgilerdi.Ve hepsi çok güzeldi.Tom bunları etkileyici bulmuştu hele cansız varlıklardan haber alma.Ama bunların yapımı zor olsa gerek diye düşündü.Aslında zor olmayacağını da biliyordu ama Tom için zordu belki değildi.Daha kehanet ile ilgili bir şey bilmiyordu beklide yeteneği vardı beklide yoktu…Şimdi profesör yerine giderek orada konuşmaya başladı.

"Romaya gelince Eski Roma da kâhinliğindeki üç önemli terim vardı signa yani çeşitli yollarla gelen ilâhî mesajlar , omina yani içerdiği ilâhî mesajı anlamak için anlam çıkarılan insan sözü ve prodigia’dır ani kendilerinden anlam çıkarılan olağanüstü doğa olayları. Eski Roma kâhinlerine göre, bir insana veya bir topluma ilâhî bir mesaj verilmek istendiğinde bu mesaj herhangi bir insana da herhangi bir zamanda söylettirilebilirdi ve buna demin söylediğim gibi omina denir."

Profesörün söylediklerini not alacaktı daha yazmamıştı.Hemen tüy kalemini çıkarttı ve not almaya başladı.Gerçi biraz geç oldu ama kendi anlayacağı dilde yazmıştı parşömen kağıdına. "Dersimiz bitmek üzere ödeviniz dersin özetini çıkarılacak ve kendi seçtiğiniz bir kehanet türünü araştırılacak" dedi ve dersin bittiğini fark etti.Herkes gibi oda yavaşça sınıftan ayrıldı.Profesörün en son sınıftan çıktığını da fark etmişti.Dersin özetini zaten parşömene yazmıştı bu gerçekten güzel olacaktı.


Profesör;rp güzel ama daha da güzel olabilirdi 9 puan
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://hp-rpg.team-forum.net
Yongsengga Seo

Yongsengga Seo


Mesaj Sayısı : 24
Yaş : 32
Savaş Tarafı : --
Kayıt tarihi : 29/05/08

I. sınıflar için I. Ders Empty
MesajKonu: Geri: I. sınıflar için I. Ders   I. sınıflar için I. Ders I_icon_minitimeSalı Haz. 03, 2008 4:26 am

Yongsengga, sabahın ilk ışıklarıyla güzel bir güne merhanba demişti.Yatağın'dan büyük bir sevinçle kalktı ve hazırlanmaya başladı. Bugün en çok sevdiği derslerden biri olan Kehanet dersi vardı... Hazırlandı ve büyük salona kahvaltı yapmak için indi. Masalar doluydu, en sonunda kendine oturacak bir yer bulmuştu.Oturdu ve bir güzel kahvaltısını yaptı.Kahvaltısı bittikten sonra büyük salondan ayrıldı. Kehanet dersliğinin yolunu tuttu.
Ancak bir sorunu vardı. Merdivenler! merdiven çıkmayı hiç sevmezdi ve Kehanet dersliği 6. kattaydı. Yüzünü buruşturarak merdivenlerden hızlı hızlı çıkmaya başladı.......
Sonunda dersliğe varmıştı ama nefes nefese kalmış.İçinden "Sonunda bitti" diye geçirdi. Çok yorulmuştu ve hemen sınıfa girerek ilk bulduğu puf'a oturdu.Sonra sınıfta bulunan profesöre
"Günaydın, efendim" dedi.Sınıf kısa bir süre içinde dolmuştu ve yorğunluğu geçmişti.Profesör sınıfın dolduğunu görünce sözlerine başladı;
"Merhaba arkadaşlar ben yeni kehanet profesörünüz Fleur...Fleur Isabella Lovett"dedi kısa bir nefes aldıktan sonrada;
Kendimi size kısaca tanıtayım,sizin gibi Hogwarts'ta okudum Slytherin binasında.Geçen sene mezun oldum ve bir çok öğrenciyi tanırım ve şimdi burda sizin profesörünüzüm" profesör kendini tanıtırken büyük bir dikkatle onu dinliyordu.İstediği binadan mezun olmuştu içinden "Keşke bende, istediğim binaya seçilseydim" diye geçirdi.Ama çok üzğün değildi.Seçildiği binadanda memnundu zamanla çok seveceğine inanıyordu ve profesörü tekrar dinlemeye başladı.Kendini tanıtır tanıtmaz hem derse başlamıştı. Yongsengga profesörün her dediğini not almak için parşömenini ve tüy kalemini çıkarmıştı...
Kehanet nedir?Kehanetin Tarihi?
"Kehaneti, en yalın anlamıyla, duyular dışı bir sezgi yoluyla, doğrudan doğruya geleceğin bilinmesi olarak tanımlayabiliriz. Kehanette bulunmak için üstün bir kabiliyet gerekir ki buı her büyücüde bulunmaz.Kehanettin ilk olarak bulunduğu yerlerin başında Antik Yunan ve Roma gelir. Eski Yunanca’da kehanet anlamına gelen mantika doğal ve yapay olarak ikiye ayrılırdı: Oneirokritai yani haberci rüyaların yorumu, manteuma veya orakl yani transa dayalı hikmetli sözler ve bunlardan anlam çıkarma, egkoimesis yani istihare ve nekromansi yani bedensiz varlıklardan bilgi alma doğal mantika içinde yer alırdı. Yapay mantika ise fallardan oluşurdu.-" dedikten sonra masasına geçti ve oturdu.Profesörün dediklerini not almış bekliyordu....profesör,masasından devam etmişti...
Romaya gelince Eski Roma da kâhinliğindeki üç önemli terim vardı signa yani çeşitli yollarla gelen ilâhî mesajlar , omina yani içerdiği ilâhî mesajı anlamak için anlam çıkarılan insan sözü ve prodigia’dır ani kendilerinden anlam çıkarılan olağanüstü doğa olayları. Eski Roma kâhinlerine göre, bir insana veya bir topluma ilâhî bir mesaj verilmek istendiğinde bu mesaj herhangi bir insana da herhangi bir zamanda söylettirilebilirdi ve buna demin söylediğim gibi omina denir." profesör bunları anlatırken herkes pür dikkat dinliyordu sonunda profesörün diyecekleri bitmişti.Zil çalmak üzereydi. Yongsengga da not aldığı parşömenini kıvırıp çantasına koymak üzereyken profesör.."Dersimiz bitmek üzere ödeviniz dersin özetini çıkarılacak ve kendi seçtiğiniz bir kehanet türünü araştırılacak" dedi. Yongsengga tekrar parşömenini açarak kağıdın kenarına ödevini yazdı ve çantasına koydu. Zil sonunda çalmıştı sınftan çıkarken profesöre "iyi günler, efendim" dedi ve sınıftan çıktıı.


Profesör;rp güzel ama daha uzun ve akıcı olabilir 7 puan
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Arya K. Thrysta

Arya K. Thrysta


Mesaj Sayısı : 61
Yaş : 32
Savaş Tarafı : Zümrüdüanka Yoldaşlığı
Mezun Olduğu Bina : Gryffindor Öğrencisi
Rp Partneri : Öyle şeylerle uğraşacak vakti yok
Kayıt tarihi : 31/05/08

I. sınıflar için I. Ders Empty
MesajKonu: Geri: I. sınıflar için I. Ders   I. sınıflar için I. Ders I_icon_minitimeSalı Haz. 03, 2008 6:50 am

Arya KSKS dersinden çıkmıştı ve yorgun sayılırdı. Kehanet dersinin başlamasına daha vardı ve Arya bu nedenle etrafına bakınarak gidiyordu. Güneş inmeye başlamış, koridorlar loşlaşmış ve iyice mistik bir havaya bürünmüştü. Arya çok yorgundu ama ödevler vardı ve onları yapmalıydı bu akşam. Etrafındaki öğrenci sayısı daha azdı geçen derse göre. Çoğu yemek yemeye gitmiş olmalı diye geçirdi içinden ama Arya aç değildi. Bu sırada karşısından biri koşarak geldi fakat Arya onu kendi koluna çarpana kadar fark etmedi. Öyle hızlı çarpmıştı ki Arya bunun şiddetiyle yere düştü. Hem de çarptığı kolunun üzerine. Düştüğü yerden arkasına döndü, “Yavaş!!” diye bağırdı ve ayağa kalktı. Omzu ve bileği çok acıyordu. Üstelik çantası da düşünce kitapları ortalığa saçılmıştı ve toplamasına yardım edecek de kimse yoktu etrafta. Kitaplarını iki elini kullanarak toplamaya çalıştı fakat acıyla inledi. Kolunu pek oynatamıyordu. Koridorun taşlarına öyle sert çarpmıştı ki. Biraz yokladı Arya. Sanki kırık yok gibiydi fakat bundan emin olamazdı ki. Sağ elini kullanarak kitaplarını topladı, saatine baktı. Saatinin camının bir parçası çatlamıştı. Yine de o an bundan daha büyük bir sorunu vardı: Derse geç kalıyordu.

Çantasını sağ omzuna taktı ve koşmaya başladı. Koridorlar, pencereler ve pencerelerin ardındaki başka dünya yanından hızla akıp giderken kolunun acısının biraz olsun hafiflediğini fark etti. Belli ki koşmak kolunun acısını hissetmemesine sebep oluyordu. Arya kimsenin koridorda olmadığına şükretti, çünkü kendisi de bir başkasına çarpabilirdi.

Arya nihayet sınıfa ulaştığında ders henüz başlamamıştı ama Arya yetişene kadar da canı çıkmıştı hani. Önlerden boş bir yer buldu ve oturdu. Burası garip bir yerdi. Güneşin batışı odaya mistik bir hava katıyordu zaten ama onun haricinde de kendi havası o kadar garipti ki. Arya’nın burnuna garip bir koku geldi. Bir tütsü kokusuydu bu. Garip bir çiçekten sanırım diye düşündü Arya. Bu sırada profesör geldi ve derse başladı. Profesörün genç oluşu Arya’nın dikkatini çekmişti.

"Merhaba arkadaşlar ben yeni kehanet profesörünüz Fleur...Fleur Isabella Lovett-"

Profesör kısa bir nefes aldı ve Arya onunda öğrenciler gibi heyecanlı olduğunu sezdi.

"Kendimi size kısaca tanıtayım, sizin gibi Hogwarts'ta okudum Slytherin binasında. Geçen sene mezun oldum ve birçok öğrenciyi tanırım ve şimdi burda sizin profesörünüzüm"

Dedi gülücükler saçarak. Bunları yaparken heyecanı gitmiş gibi görünüyordu. Sonra çantasını koyduğu masaya doğru yürüdü ve notlarını alıp tahtaya bir şeyler yazdı.


Kehanet nedir? Kehanetin Tarihi?


Profesör tahtanın önünden ayrıldı ve puflarla dolu odada dolaşmaya başladı. Bir yandan da ders anlatıyordu.

"Kehaneti, en yalın anlamıyla, duyular dışı bir sezgi yoluyla, doğrudan doğruya geleceğin bilinmesi olarak tanımlayabiliriz. Kehanette bulunmak için üstün bir kabiliyet gerekir ki buı her büyücüde bulunmaz.Kehanettin ilk olarak bulunduğu yerlerin başında Antik Yunan ve Roma gelir. Eski Yunanca’da kehanet anlamına gelen mantika doğal ve yapay olarak ikiye ayrılırdı: Oneirokritai yani haberci rüyaların yorumu, manteuma veya orakl yani transa dayalı hikmetli sözler ve bunlardan anlam çıkarma, egkoimesis yani istihare ve nekromansi yani bedensiz varlıklardan bilgi alma doğal mantika içinde yer alırdı. Yapay mantika ise fallardan oluşurdu.-"

Dedi profesör ezbere bir çırpıda. Arya sağ elini kullanarak çıkarttığı tüy kalem ve parşömeniyle profesörün anlattıklarını çoktan not almaya başlamıştı bile. Kolunun ağrısı olmasa daha hızlı not alıp profesöre daha erken yetişebileceğinden emindi Arya. Sonra profesör yerine döndü ve oturdu, derse devam etmeye başladı.

“Romaya gelince Eski Roma da kâhinliğindeki üç önemli terim vardı signa yani çeşitli yollarla gelen ilâhî mesajlar , omina yani içerdiği ilâhî mesajı anlamak için anlam çıkarılan insan sözü ve prodigia’dır ani kendilerinden anlam çıkarılan olağanüstü doğa olayları. Eski Roma kâhinlerine göre, bir insana veya bir topluma ilâhî bir mesaj verilmek istendiğinde bu mesaj herhangi bir insana da herhangi bir zamanda söylettirilebilirdi ve buna demin söylediğim gibi omina denir."

Profesör herkes yetişsin diye bir süre bekledi. Arya da biraz kendini zorlayarak yetiştirdi notlarını. Sonra profesör tekrar konuşmaya başladı

“Dersimiz bitmek üzere ödeviniz dersin özetini çıkarılacak ve kendi seçtiğiniz bir kehanet türünü araştırılacak"

Arya ödevini not etti ve profesör lafını bitirir bitirmez çalan zille sınıftan ayrıldı.

Profesör;rp okuduklarımın en güzellerinde biri 10 puan
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
I. sınıflar için I. Ders
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» 1. Ders
» 1. Ders
» 2. Ders
» Ders 1;

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
CatlakKazan :: Rp Out :: Arşiv :: Düşünseli-
Buraya geçin: